ınsan kaynağı yönetiminde başarı-1

Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

YÖNETİCİNİN NOT DEFTERİ / Uğur Tandoğan Nerelerden başlandı? Rahmetli Sakıp Sabancı bana ne ile uğraştığımı sormuştu. "İnsan kaynakları" dediğimde, "Yahu arkadaş, oksijen kaynağı var, elektrik kaynağı var, insan kaynağı da nasıl bir şey?" diyerek kendine özgü mizah anlayışı ile beni sorgulamıştı. Bu konuşmanın yapıldığı tarihten bu yana 20 yıldan fazla zaman geçti. Geçen bu sürede acaba insan kaynakları yönetimi konusunda ülkemizde ne kadar yol alındı? Şunu teslim etmeliyim ki, tabelacılar iyi iş yaptı. Eski "personel bölümü" tabelaları, "insan kaynakları bölümü" tabelaları ile değiştirildi. Bazı işletmelerde hamam değişti, ama taslar daha da eskileşti. Buna karşılık, başarılı insan kaynağı yönetimi olan başarılı işletmeler de çoğaldı. Bu yazı dizisinde başarılı bir insan kaynağı yönetimi için bazı gerçekleri ve ilkeleri dile getireceğim.. 1-İnsan önemli değil, çok önemlidir. Bir kaynağı iyi yönetmek için önce o kaynağın önemli olduğunu benimsemek gerekir. Bu nedenle önce şu soruyu sormak gerekir: İşletmelerin başarısında insan önemli midir? Sorunun doğru cevabı şöyle olmalıdır: Önemli değil, çok önemlidir. Eğer bu cevaba inanmayan varsa çevresine bakmalıdır; her başarının altında insanı görecektir. Diyelim ki, bir ürün üretiyorsunuz. Ürünün tasarımından üretimine kadar her aşamada insan zekası ve emeği işin içindedir. Teknolojiniz ne denli gelişmiş olursa olsun, üretimin her aşamasında insan beyni, insan eli muhakkak vardır. Elinde en son teknoloji olsa da, onu kullanmasını bilecek beceri yine insandadır. İş üretimle de bitmez. Diyelim ki, birinci sınıf bir mal ürettiniz, pazarlama ve satış kadronuz dökülüyorsa, yine size. Hayırlı işler (!) dileriz. Güzelim malınızı pazarlamayı, satmayı da beceremezsiniz. Diğer taraftan, finansta güçlü bir ekibiniz yoksa finansal kaynaklarınızı da çarçur etme riskiniz çok yüksektir. Her bir fonksiyonun, fonksiyonunu yerine getirmesi için nitelikli insana gerek vardır. Öte yandan diyelim ki, hizmet üretiyorsunuz. Burada da hizmetin her noktasında, insanın becerikliliği, ya da beceriksizliği hizmetinizin kalitesine imzasını atar. Sonuç: İnsan önemli değil, çok önemlidir. 2-Her fonksiyon ve kademedeki insan önemlidir İnsanın önemi konusunda eklememiz gereken çok önemli bir husus da, her kademedeki kişinin önemli olduğu gerçeğidir. Bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Bu nedenle, her kademe ve her fonksiyon ile her kademedeki kişiyi önemsemek gerekir. Bazen işetmelerde bazı fonksiyonlara "sütlü keçinin oğlağı" muamelesi yapılır. Buna karşılık bazı fonksiyonlar ve kademeler küçümsenebilir. Eğer önemli önemsiz ayırımı yapılıyorsa, tavsiyem önemsiz görülen bölümleri ve de kademeleri iptal etmektir. Eğer iptalden sonra işletmenin işleyişinde bir şey değişmezse doğru bir şey yaptınız demektir. Demek ki, söz konusu bölüm veya kademe gerçekten gereksizdi. Ama o bölümden veya o kişiden vazgeçemiyorsanız, önemlidir demektir. Ayrım yapmamak gerekir. İnsan vücudundaki organlara bakınız. Doğanın ilahi dengesini görürsünüz. Vücudunuzda, "Bu önemsiz," diyebileceğiniz bir organınız var mıdır? 3- İnsanın önemi kavranmalı, içe sindirilmeli ve benimsenmelidir İşletmede iyi bir insan kaynağı yönetimi için insanın önemini kavramış, bu felsefeyi içine sindirmiş ve benimsemiş olmak gerekir. Günümüzde bir çok sorunun altında temel felsefeyi kavramamak, sindirememek ve bunu benimsememek yatmaktadır. Bazen patronlar sadece bir "halkla ilişkiler" sloganı biçiminde "insan önemlidir" derler. Ama eylemleri ile bunun tersini söylerler. "İnsan tabii ki çok önemlidir, ama..." söylemlerinin altında aslında bu temel gerçeği görmemek ve felsefeyi benimsemek yatmaktadır. 4- İnsana saygı duyulmalı ve insan sevilmelidir Başarılı insan kaynağı yönetimi için bir başka önemli koşul, insana saygı duymaktır. İnsan, değerli bir varlıktır; saygı duyulmalıdır. Üreten insan, daha değerli bir varlıktır; daha çok saygı duyulmaya layıktır. İşletmelerde gördüğüm, çarpık insan kaynağı yönetimi uygulamalarının temelinde insana gereken saygının duyulmaması yatmaktadır. İnsanlar, sevilmedikleri ve sayılmadıklar yerde durmazlar. Saygı ve sevgi bulaşıcıdır. Sevilen ve sayılan insanlar başkalarını da severler ve sayarlar. İnsanını seven, ona saygı duyan işletme, çalışanından da sevgi ve saygı görür. Sevgi ve saygı ile beslenen çalışan, müşterisine de saygı ve sevgi gösterir. Sonuç Yukarıdaki ilkeler, bana göre, bir anayasanın değiştirilemez, vazgeçilmez maddeleri gibidir. Eğer bu ilkeler yoksa, başarılı bir insan kaynağı yönetiminden söz edilemez.

Tüm yazılarını göster