İnşaattaki çöküş 2009'da yavaşladı, ancak hala 2005 düzeyinin geris

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Belediyeler tarafından verilen inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgeleri inşaat sektöründeki kötü gidişin geçen yıl biraz olsun yavaşladığını gösteriyor. Bir iyileşmeden söz etmiyoruz; kötü gidiş sürüyor, 2008'e göre bir toparlanma yok. Ancak geçen yıl, 2008'deki oranda bir kötüleşmenin olmadığı gözleniyor. Yani ehvenişer bir durum…

İnşaat istatistikleri iki temel bölüm halinde açıklanıyor. Bunlardan biri yapılması planlanan inşaatlara ilişkin ruhsatlar, diğeri ise yapılmış ve kullanıma hazır hale gelmiş yapılara ilişkin yapı kullanma izin belgeleri. İnşaat sektörünün içinde bulunduğu gerçek durumu, inşaat ruhsatları gösteriyor. Yapı kullanma izin belgeleri, daha önce ruhsata bağlanmış ve bitirilmiş inşaatlarla ilgili. Dolayısıyla bugünün eğilimini göstermekten uzak.

Ruhsatlardaki azalma yavaşladı

Belediyeler geçen yıl 90 bin 719 bina için ruhsat verdi. Bu sayı, 2008 yılında 95 bin 193 olan ruhsattan yüzde 4.7 daha az. Ancak, 2008 yılında ruhsata bağlanan bina sayısı, 2007'den yüzde 10.8, 2007'deki bina sayısı da 2006'dakinden yüzde 6.6 daha azdı. Yani ruhsat konusu bina sayısı azalmaya devam etti, ancak geçen yılki oran önceki iki yıldakinden daha düşük gerçekleşti.

Belediyelerin ruhsat verdiği bina sayısında geçen yıl 2008'e göre yüzde 4.7 azalma olduğunu belirttik. Ruhsata konu inşaatların yüzölçümünde de aynı oranda gerileme kaydedildi. Bu inşaatların değerindeki gerileme ise yüzde 9.4'ü buldu.

Geçen yıl tek artış, bu inşaatların kapsadığı daire sayısında kaydedildi. Daire sayısı yüzde 1.3 arttı. Daire sayısının artması, ruhsatlarda konut amaçlı binaların payının artmasından kaynaklandı. Ayrıca, Toplu Konut İdaresi'nin yoğun bir şekilde konut yapmış olması da daire sayısının artmasında bir başka etken.

2005'ten gerideyiz

İnşaat sektörü geçen yıl biraz soluklanmış görünse de, hala 2005 düzeyi bile yakalanabilmiş değil. Geçen yıl 90 bin 719 olan ruhsata konu bina sayısı, 2005'te 114 bin 254 düzeyinde gerçekleşmişti. 2005-2009 döneminde bina sayısında gözlenen bu düşüş, doğal olarak yüzölçüme ve daire sayısına da yansıdı. Binaların 2005 yılında 106 milyon metrekare olan yüzölçümü, geçen yıl 99 milyon metrekarede kaldı. Daire sayısı da 547 binden 510 bine düştü.

Tek artış gösteren detay, binaların değerinde. Enflasyonun etkisiyle 2005 yılında 114 bin binanın 40.5 milyar lira olan değeri, geçen yıl 91 bin bina için 53 milyara yükseldi.

İzin belgelerinde artış

İnşaat sektörünün bugünkü durumunu yansıtan yapı ruhsatlarında, dozu yavaşlamakla birlikte bir sorun görünüyor; kullanıma açılan yapılarda ise geçmişteki canlılığın izleri gözleniyor. Yapı ruhsatına konu bina sayısı geçen yıl yüzde 3.5 arttı. 2008'deki yüzde 11.8'lik artışa göre bir yavaşlama olmakla birlikte, en azından bir gerileme söz konusu değil.

Kullanılabilir izni verilen yapıların yüzölçümünde yüzde 12.6, değerinde yüzde 7, kapsanan daire sayısında ise yüzde 12 artış oldu.

İnşaat ruhsatlarında 2005-2009 dönemi verilerin karşılaştırılması nasıl bir gerilemeye işaret ediyorsa, yapı kullanma izin belgelerinde ise tam tersi bir gelişme var. 2005-2009 döneminde yapı kullanma izni verilen bina sayısı 64 binden 79 bine, bu binaların yüzölçümü 50 milyon metrekareden 80 milyon metrekareye, değeri 18.4 milyar liradan 41.7 milyar liraya, kapsanan daire sayısı da 250 binden 400 bine yükseldi.

Tablo tersine dönecek

Bugün inşaat ruhsatları, yarın yapı kullanma izin belgeleri… Sürecin bu şekilde işlemesi kaçınılmaz. İnşaat ruhsatı daha az alındığı sürece, birkaç yıl sonra yapı kullanma izin belgesi sayısı da düşecek demektir.

Küresel krizin yavaş yavaş atlatılmasıyla inşaat stokları tükenmeye yüz tuttuğunda da fiyatlar uzun süre sabit kalmanın, hatta gerilemiş olmanın acısını çıkaracaktır. Bu olasılık 2010 yılında gerçekleşebilir mi, doğrusu biraz zor görünüyor. Küresel krizin büyük ölçüde geride kaldığını bu yıl göreceğimizi kimse söyleyemez. Hele hele uluslararası gelişmelere yön verebilecek konumda olan en yetkili ağızlar son zamanlarda yine çift dipli çıkıştan söz etmeye başladıktan sonra… 

Tüm yazılarını göster