İzmir Ticaret Odası Başkan Vekili Akın Kazançoğlu, inşaat ve gayrimenkul sektörü ile ilgili geniş kapsamlı bir rapor hazırlamış.
Kazançoğlu, 2004-2006 yılları arasında sektörün büyüme gösterdiğini, 2008'den itibaren ise yüzde 16'lara varan küçülme yaşadığını belirterek, bunun telafisi için belli belli bir süreye ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Kazançoğlu, 2010 yılının ilk yarısındaki ekonomik büyümenin konut satışlarına ve yapı izin istatistiklerine yansımadığına işaret ederek 2009 yılından bu yana talep ve fiyatlarda büyük bir hareketlilik yaşanmadığına dikkati çekiyor.
Kazançoğlu, Türkiye'de 2009'un ilk 3 aylık döneminde 109 bine yakın konut satılırken bu rakamın 2010'un aynı döneminde yaklaşık 86 bine düştüğünü, 2010 yılı ilk çeyrekte konut satışları yaklaşık yüzde 26, oranında gerilediğini anlatıyor.
Kazançoğlu, ülkede toplam 17.5 konut olduğunu yaklaşık 13 milyon nüfusu olan İstanbul'da 4 milyon, 3 milyon 868 bin nüfuslu İzmir'de ise 1 milyon 200 bin konut bulunduğunu söylüyor.
Kazancıoğlu'nun verdiği rakamlara göre, 2009 yılında İstanbul'da 221 bin 811, Ankara'da 143 bin 887, İzmir'de 77 bin 886, Antalya'da 61 bin 386 satış yapıldı.
Önceki gün TÜİK Mayıs ayı istihdam rakamlarını açıkladı.
Mayıs ayında inşaat sektörü1 milyon 517 bin kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Yılbaşından bu yana inşat sektöründe çalışan sayısındaki artış 356 bin olmuş.
Bilindiği gibi inşaat sektörü dolaylı olarak çık sayıda sektörü etkiliyor. İnşaatdaki durgunluk ve gerileme diğer sektörlerde de olumsuz gelişmelere yol açıyor.
İnşaat sektöründeki iniş çıkışlar insanların para harcama gücü ve para harcama istekleri konusunda da önemli göstergedir.
Ekonominin coştuğu dönemlerde inşaat sektörü de en canlı dönemimi yaşıyor.
İşte b u nedenledir ki küresel kriz sonrası ekonomide eski günlere dönülmeden, inşaat sektörünün canlanmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olamaz.
Bu ara dönemde talepteki özellikleri fark eden girişimciler, farklı ve özelliği olan projelerle kendi taleplerini yaratarak işlerini geliştirme imkanı elde edebiliyor. Açık anlatımıyla ne yapılsa satılır dönemi geçmişte kaldı.Şimdi satılabileni yapan başarıya ulaşıyor. Bu değişime uyum sağlayamayanların yaptıkları ellerinde kalıyor.