İMKB'de hedef değerimiz 79000

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Borsadaki satış dalgası öngördüğümüzden daha kolay atlatıldı. Çin'den gelen daraltıcı para politikası işaretleri, Avro bölgesindeki kredi krizinin yayılacağı endişesi ve Merkez Bankası'nın politika değişikliğinin bankaların karlılığını olumsuz etkileyeceği korkularına rağmen İMKB 2011 yılına güçlü bir yükselişle başladı.

Borsadaki yükselişin sağlam temellere dayandığına inanıyor ve İMKB için 72,000 civarındaki hedef değerimizi 79,000 seviyesine çıkarıyoruz. İyimserliğimizin arkasında üç temel neden var: (i) yüksek hızlı ve sürdürülebilir büyüme  (ii) reel faizlerin düşük kalması sayesinde şirket değerlemelerinin ve hisse senetlerine olan talebin artması (iii) yılın ikinci yarısında Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke konumuna yükselmesi beklentisi.

Küresel büyüme hız kazanmaya ve genele yayılmaya başladı. ABD ve Japonya ekonomilerinde son açıklanan veriler büyümenin hız kazandığını gösteriyor. Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde açıklanan verilerin beklentilerden iyi gelmesi Avrupa'nın çift dipli bir durgunluğa girmeyeceğini gösteriyor. Çin ve Hindistan'ın önderliğinde gelişmekte olan ülkeler küresel büyümeyi yukarı çekmeye devam ediyor.

Türkiye ekonomisi OECD ülkeleri içinde krizden en hızlı çıkan ülke oldu. 2010 yılında %7.5'e ulaşan büyümeyi yalnızca düşük baz yılı ile açıklamak yanlış olur. Türkiye ekonomisi yurtiçi talebe ve yurtdışı kaynaklara bağlı büyümesini uzun yıllar sürdürecek önemli kozlara sahip. 

Kamu borç dinamiklerinin sağlamlığı, bankacılık sektörünün güçlü olması, hane halkının borcunun düşük olması ve yapısal reformların sürdürülmesi küresel yatırımcılara ve yurtiçi piyasalara güven vererek risk primlerinin düşürülmesini, yatırımların artmasını ve büyümenin hızlanmasını sağlayacak. 

ABD, Avrupa ve Japonya'nın (G3) genişleyici para politikasına 2011 ve 2012 yıllarında devam etmesi bekleniyor. Yaşanan borç krizi sonrasında çoğu Avrupa ülkesinin genişleyici maliye politikası uygulama şansı kalmadı. Kasım başında yapılan seçimler sonrasında ABD hükümetinin de genişleyici maliye politikasını sürdürme gücü azaldı. Japonya deflasyon ile mücadele edebilmek için genişleyici para politikası uygulamayı sürdürmek zorunda.

G3 merkez bankalarının genişleyici para politikası uygulamaya devam etmesi gelişmekte olan piyasalar için büyük önem taşıyor. Küresel likiditedeki artış gelişmekte olan ülkelere yüksek boyutta sermaye girişine yol açarak varlık balonlarına, yerel paranın değer kazanmasına, ekonomilerinin aşırı ısınmasına ve cari dengenin bozulmasına yol açabilir.

Gelişmekte olan ülkeler portföy hareketlerindeki artıştan pek de memnun değil. Bir yandan faiz oranlarını düşük tutarak yerel paralarının cazibesini azaltmaya çalışırken diğer yandan sermaye kontrolleri ve vergiler ile sıcak paranın ülkelerine girmesini azaltmaya çalışıyorlar.

Büyümek için yurtdışı tasarruflara ihtiyacı olan Türkiye'nin sermaye kontrolü ve vergi koymak gibi radikal önlemler alma imkanı sınırlı. Buna karşı Merkez Bankası son aldığı önlemlerle kısa dönemli faiz oranlarını düşürerek Türk lirasının sıcak para için cazibesini azalttı. Merkez Bankası faiz düşüklüğünün genişleyici etkisini ortadan kaldırmak için munzam karşılık oranlarını artırma yoluna gitti.

Sermaye girişlerinin yüksek olduğu "yeni normal" konjonktürde Merkez bankasının politika faizlerini uzun süre düşük tutma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Faiz oranlarının düşük kalması hem şirket değerlemelerini artırarak hem de hisse senetlerine olan ilgiyi artırarak borsadaki yükselişi destekleyecek.

2011 yılında Türkiye'nin yatırım yapılabilir ülke olması beklentisi borsadaki yükselişi destekleyecek bir diğer itici güç. Genel kamuoyu beklentisi,  Haziran ayındaki genel seçimler sonrasında Türkiye'nin notunun yatırım yapılabilir ülke konumuna yükseltileceği yönünde. Yatırım yapılabilir ülke olmamız mevcut durumda Türkiye varlıklarını almalarına izin olmayan yatırım fonlarını ülkemize çekerek borsadaki yükselişi destekleyecek.

Yerimiz bittiği için 2011 yılında nasıl şirketlere yatırım yapılması gerektiği konusu haftaya kaldı. Sağlıcakla kalın.

Tüm yazılarını göster