İMKB direniyor

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Şevket Keresteci / Finansinvest

Avrupa'da kredi ve bütçe sıkıntısı içindeki ülkelere ilişkin kaygılı bekleyiş sürüyor. Uzun süredir devam eden destek çalışmalarına rağmen, henüz elle tutulur somut bir çözüm üretilebilmiş değil. Bu durumun yatırımcıları tedirgin etmeye devam ediyor.Hafta boyunca Avrupa'da devam eden çalışmalara bakınca kaygıların kısa vadede dinmesi zor görülüyor. Bu nedenle, özellikle kısa vadeli pozisyon risklerinin bu dönemde düşük tutulması gerektiğini düşünüyorum.

Beklentilerin bir miktar ötesine geçen Fed 2012 yılının Haziran ayı sonuna kadar 400 milyar dolar büyüklüğünde kısa-uzun vadeli tahvil değişimi yapacağını açıkladı. Toplantının ardından piyasalar ise Fed'in ekonominin gidişatına dair olumsuz vurgularına takılıp kalarak negatif etkilendi. Moody's'in üç ABD bankasının notunu indirmesi haberi ile zayıflayan risk iştahı  Fed açıklamalarının ardından bozulmaya devam etti. Fed'in yaklaşık 200-300 milyar dolar büyüklüğünde tahvil değişimi yapması beklenirken 400 milyar dolarlık değişim açıklaması ilk etapta USD'nin değer kaybına neden olsa da kısa süre içinde ekonomide resesyona dair endişelerle USD'nin talep gördüğünü gözlemliyoruz.. İçinde bulunduğumuz dönemde EUR ve USD arasındaki dengeyi etkileyen parametreleri değerlendirdiğimizde hemen hemen eşit risk ve fırsatların varlığını görüyoruz. Daha çok risk algısının yön vermesini beklediğimiz paritenin bir süre 1,30-1,40 bandında hareket etme olasılığını yüksek buluyorum. Özellikle Euro Bölgesi'ne ilişkin endişelerin arttığı dönemlerde paritede söz konusu bandın alt seviyesine doğru hareket izleyeceğimizi, endişelerin olumlu çözüm adımlarıyla azaldığı dönemlerde ise üst seviyesine doğru yaklaşımlar göreceğimizi düşünüyorum. EUR/USD paritesindeki düşüşler yurtiçinde USD/TL'nin bir miktar yükselmesine neden olabilir.Ancak TCMB'nin TL'de yaşanabilecek daha fazla değer kaybından rahatsızlık duyduğunu sık sık dile getirmesi ve döviz satış ihaleleri ile kurdaki hareketleri kontrol altında bulundurması kurdaki yükselişlerin kalıcı olamayabileceğine dair görüş oluşturmamıza neden oluyor.

Yurtiçinde baktığımızda, toplanacak olan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öne çıkıyor. PPK 'dan bu ay politika faizlerinde bir indirim beklenmiyor, ancak Kurul'un küresel ekonomilerdeki riskleri dikkate almaya devam etmesi ve önümüzdeki aylarda yeni faiz indirimlerine gidebileceği yönündeki görüşler hala sürmekte. Bu nedenle, TL faizlerde kısa vadede çok belirgin bir gevşeme beklememekle birlikte orta vadede aşağı yönlü hareket alanının korunacağını düşünüyorum.

İMKB'ye baktığımızda, Ağustos başında 60 bin seviyelerinden 50 binin altına kadar yaşanan sert düşüşün ardından kayıpların büyük oranda geri alındığını görmekteyiz. Türk şirketlerinde yurtdışına göreceli oldukça güçlü bir performans görüyoruz. Ağustos başındaki satışların dengelenmesinin ardından İMKB'nin göreceli olarak ABD ve Avrupa piyasalarından sırasıyla %6 ve %19 daha iyi performans sergilediğini, gelişmekte olan ülke borsaları ortalamasından ise %13 daha güçlü kaldığını görüyoruz. Bu göreceli güçlü kalma hali, Türk şirketlerinin değerlemeler açısından ucuz kalması ve son dönemde artan yabancı ilgisi nedeniyle Avrupa odaklı riskler bir kriz fiyatlamasına dönüşmedikçe devam edecektir.

Tüm yazılarını göster