IMF ile anlaşma konusu gerçek anlamı ile yılan hikayesine döndü.
Bu konuda her çevreden farklı bilgiler, değerlendirmeler geliyor.
Üzücü olan, hükümet çevrelerinin de farklı bilgi vermeleri, farklı değerlendirmeler yapmaları.
Hafta sonu Sayın Babacan'ın açıklamaları şaşkınlık yarattı.
Bir süredir IMF konusuna değinmeyen Sayın Babacan, IMF ile anlaşma durumunda Türkiye'nin büyüme hızının daha fazla artacağını belirterek, IMF ile anlaşma işaretini verdi
Sayın Babacan, "IMF ile bir anlaşma yapar, bunlardan ilave bir kaynak kullanırsak bu Türkiye'nin büyüme hızını olumlu etkileyecektir. Genel olarak risk primini de bir miktar daha aşağıya çekecektir. Bugün için olmazsa olmaz diyeceğimiz noktada değiliz" dedi.
Sayın Babacan, NTV'de katıldığı söyleşide gazetecilerin ekonomi gündemindeki sorularını yanıtladı. IMF ile teknik müzakerelerin devam ettiğini belirten Babacan'a IMF ile bir anlaşma yapılmasının gerekli olup olmadığının sorulması üzerine, Orta Vadeli Program zemininde anlaşmaya varılması halinde, bir stand-by anlaşması yapılmasının mümkün olabileceğinin altını çizdi.
Sayın Babacan, "Eğer bu gayretimizle IMF ile yapacağımız bir anlaşma bize yardım edecekse, gayretlerimizi destekleyecekse, bu anlaşmanın Türkiye için iyi olacağını da düşünüyoruz. Ama dediğim gibi, şart değildir. Olmazsa olmaz noktasında değildir. Ancak yaparsak daha da iyi olacağını düşünüyoruz" dedi.
Yılın ilk çeyreğinde büyümenin eksi 14, ikinci çeyrekte eksi 7 olduğunu anımsatan Sayın Babacan, üçüncü çeyrekte belki eksi 3 veya 4 arası bir rakamın görüleceğini anlattı. 4. çeyrekte artıya dönme ihtimalinin oldukça büyük göründüğünü kaydeden Sayın Babacan, "Avrupa'da gelecek sene Türkiye hemen hemen en hızlı büyüyen ülke olacak. 2010 yılı sonu geldiğinde büyüme rakamlarına baktığımızda, gelişmekte olan Avrupa ülkelerine baktığımızda, yani Doğu Avrupa'ya ya da Batı Avrupa'ya baktığımızda Türkiye ya birinci ya ikinci sırada olacak" dedi.
Brezilya'nın, sıcak paraya vergi uygulamasının Türkiye içinde söz konusu olup olmayacağına yönelik soruya Sayın Babacan, "Şu an için böyle bir şey gündemimizde yok" yanıtını verdi. Kurumlar vergisi, gelir vergisi, KDV'de artış olmayacağını dile getiren Sayın Babacan, "Gelecek sene ki bütçe açığı öngörümüz yaklaşık 50 milyardır. Ama bu zaten piyasaların öngördüğünden daha az bir açıktır ve zaten herkes hesabını, kitabını yaparken bir miktar açık olacağını ve bunun da borçlanmayla karşılanacağını zaten biliyordu" diye konuştu.
Sayın Babacan; Türk ekonomisini genelde iyimser gözlüklerle değerlendiriyor. Hükümet sorumlusu olarak böyle bir yaklaşım içinde olması da normal.
Diğer söylemleri arasında en fazla dikkati çeken, IMF konusundaki değerlendirmeleri. Şimdiye kadar bu kadar açık bir şekilde IMF'e yeşil ışık yakmamıştı.
Genelde çok kişi IMF anlaşmasından ümidi kesmiş durumda. İşte bu nedenle Sayın Babacan'ın hafta sonu söyledikleri ilgi ve merak uyandırdı.