IMF ile ilişkiler "ağızlarda sakız" oldu.
Başbakan Davos'a hareket etmeden önce havaalanında yeni bir açıklama yaptı. "Mayıs ayından bu yana IMF tarafından her gün önümüze yeni bir şart getiriliyor" dedi.
Bu açıklama çok önemli.
- IMF ile mayıs ayından bu yana müzakereler devam ediyor ise, demek ki 10 aydan bu yana bir sonuca ulaşılamadı.
- Acaba IMF ile anlaşma imzalayan başka ülkeler neden kısa sürede anlaşabiliyor da bizde bu ilişki bu kadar uzuyor ve sonuç alınamıyor?
- Türkiye'nin sorunları mı büyük, yoksa IMF'nin Türkiye'ye yaklaşımı mı farklı?
IMF ile ilişkiyi sürdürmeme kararı alınmış olsa, ekonomiyi değerlendirenler bu karara göre değerlendirme yaparlar.
Ama IMF ile anlaşma yapmak üzere yola çıkılır ve anlaşmaya varılamaz ise, bu yurtdışında ve içinde güven bunalımına yol açar.
İşte Türkiye'nin başına gelen de budur.
Biz içeride sabır ile bekliyoruz ama, piyasalarda sabır yok. Dışarısı IMF ile anlaşamamanın risk primini yükseltiyor. İçerisi IMF ile anlaşamamanın güven bunalımını tırmandırıyor.
Bütün bunların bu ekonomiye bir faturası var.
- Güncel fatura, krizin derinleşmesi.
- Uzun vadeli fatura ise kredi süresinin uzaması.
Tok açın halinden anlamazmış. IMF müzakerelerinin direksiyonunu ellerinde tutan politikacılar, ekonominin ve halkın halini her halde anlayamadıklarından, gecikmenin yarattığı zarar ziyanı göremiyorlar.
Piyasaların şu dönemde ayakta kalabilmeleri için canuyuna ihtiyaçları var. Ortalıkta vaatler, tedbir söylentileri dolaşıyor ama eylem yok.
Eylemlerde ümitler IMF anlaşmasına endekslendiğinden piyasa uzun süre "ha bugün, ha yarın" diyerek IMF anlaşmasının sonuçlanmasını bekledi.
Şimdi IMF'ye dönük ümit gücü aşındı.
Söylentilere göre, Başbakan IMF anlaşmasının sonuçlanmasını mahalli idare seçimlerine bağlamış durumda. Başbakan seçime bir hafta kala IMF ile anlaşmayı bir başarı olarak açıklayacak. IMF anlaşmasına bağlı olarak alınacak tedbirleri bir müjde olarak halka duyurcak. IMF rüzgarını seçimde oya dönüştürecek.
Bu söylentiler doğru ise, IMF daha uzun süre "ağızlarda sakız olmaya devam edecek" demektir.