İklim, bakteri ve güvenlik krizlerinin gölgesinde Paris Yaz Olimpiyatları

Prof. Dr. Çisil SOHODOL cisil.sohodol@dunya.com

Paris Yaz Olimpiyatları'na sayılı bir zaman kala Olimpiyat Komitesi kendisini çok farklı başlıklardaki krizlerin ortasında buldu.

Bir spor organizasyonunu dünya basınının gündemine taşıyan gelişmelerin hepsi aslında son yıllarda daha derin bir şekilde deneyimlemek zorunda kaldığımız sorunların daha önce düşünmediğimiz şekillerde hayatlarımızı zorlaştıracağının da bir göstergesi gibi.

Yaz olimpiyatlarına kriz gündemi olarak eklenen başlıklar; siyasi belirsizlik ve beraberinde getirdiği gerginlikler, su kirliliği, aşırı sıcaklar gibi doğrudan sürdürülebilir kalkınmanın ve her bir kalkınma amacının (SKA) başarılmasının önemini bir kez daha gösteriyor.

Siyasi belirsizlik ve güvenlik riskleri

Paris için ilk sorun siyasi karışıklık ve beraberinde getirdiği güvenlik endişeleri.

Fransa'daki seçim sonrası atmosfer ve belirsizlik şiddetli protesto gösterilerine ve polisle çatışmalara yol açtı. Olimpiyatlara ramak kala şehrin bir protesto merkezine dönmesi ve bunun olimpiyatlar sırasında tekrarlanması ihtimali olimpiyat komitesinin önünde bir güvenlik riski olarak duruyor.

İklim krizine bağlı aşırı sıcaklar

En önemli gündem konularımızdan birisi olan iklim krizi, karbon salımı ve aşırı sıcaklar olimpiyat krizinde de yine başrolde karşımıza çıkıyor.

Fransa , geçen yaz rekor kıran sıcak hava dalgalarını gören Avrupa ülkeleri arasındaydı ve kıtada aşırı sıcaklar nedeniyle 5.000'den fazla kişi öldü .Yoğun nüfuslu Paris, Avrupa'daki herhangi bir şehirden daha yüksek sıcaklık kaynaklı ölüm riskine sahip. Ve yeni bir rapor , yüksek sıcaklıkların bu yıl Olimpiyatçılar için ölümcül bir tehdit oluşturabileceği konusunda uyarıyor.

Organizatörler, "şimdiye kadarki en yeşil oyunlar" olarak adlandırdıkları etkinliğe ev sahipliği yapma çabaları kapsamında sürdürülebilirlik odaklı bir planlamayı hayata geçirirken olimpiyat köyünde klima bulunmayacağını açıkladılar.

Karbon salınımını düşürmek için atılan bu adım, olimpiyatlara katılacak ülkelerin pek çoğu tarafından tepki ile karşılandı. İlk tepki Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi. ABD Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi CEO'su Sarah Hirshland, ABD takımının odalarına kendi temin ettikleri taşınabilir klimalar koyacaklarını doğruladı. "Sporcularla yaptığımız görüşmelerde, bunun çok yüksek bir önceliğe sahip olduğunu, sporcuların performans kapasitelerinde kritik bir bileşen olarak kabul edildiğini ve yüksek sıcaklıkta uyumalarının ciddi bir sağlık ve performans riski yaratacağını” ifade eden başkan ilk kıvılcımı yaktı. Organizatörlerin sürdürülebilirliğe odaklanmasına "büyük saygı" duyduğunu sözlerine ekledi ama klima konusunda netti.

Devamında Washington Post gazetesi, bu ayın başlarında Kanada, İngiltere, İtalya, Almanya, Yunanistan, Danimarka ve Avustralya'nın sporcularının bazı odalarında veya tümünde taşınabilir klima kullanmayı planlayan ülkeler arasında yer aldığını bildirdi. Şimdi herkes Paris Olimpiyat Komitesi ve ülkeler arasındaki klima savaşlarının nasıl sonuçlanacağını bekliyor.

Ama mesele taşınabilir klimalarla karbon emisyonunu göze olarak bu yılı geçirmekle bitmeyecek. Climate Central'ın kıdemli araştırmacısı Kaitlyn Trudeau, yayınladıkları raporda "Karbon emisyonlarını azaltmak için ortak çabalar gösterilmezse, Dünya'nın sıcaklıklarının yaz olimpiyatlarına ev sahipliği yapmayı neredeyse, hatta tamamen imkansız kılacak bir yörüngede olacağı şüphesizdir." ifadesiyle gelecekte iklim krizinin dört gözle beklenen olimpiyatların sonunu getirebileceğini vurguladı.

Su kirliliği

Seine Nehri'nde bulunan yüksek E. coli bakterisi seviyeleri nedeniyle triatlon ve maraton gibi bazı Paris Olimpiyatları yüzme etkinliklerinin ertelenebileceğini, iptal edilebileceği veya Paris'in başka bir bölgesine taşınabileceği tartışmaları gündemi meşgul ediyor.

İş öyle bir boyuta vardı ki geçtiğimiz günlerde Paris Belediye Başkanı, nehrin güvenli olduğunu kanıtlamak için nehirde yüzeceğini açıkladı. İş bununla da sınırlı kalmadı. Başbakan Macron da olimpiyatlar öncesi kendisinin de nehirde yüzeceğini beyan etti. Oysa yapılan tüm temizleme çalışmalarına rağmen son testler kirliliğin sağlığı tehdit ettiğini gösteriyor.

Uzun lafın kısası, Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar, İklim Eylemi ve Sudaki Yaşamı Koruma kalkınma amaçlarında istenilen noktaya gelemeyen dünyamız şimdi bunlarla ilgili sorunlar nedeniyle olimpiyatı bir spor yarışmasından çok bir kaos olarak yaşıyor.

Bu gidişata dur demenin zamanı gelmedi mi?

Tüm yazılarını göster