İkinci yarı "yılın kaderini belirleyecek"

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Yılın ikinci yarısına girdik. Birinci yarı "ümit" ile geçti.

İlk yarıda biz krizden çıkış heyecanını yaşadık. İşsizlik moral bozdu ama, talepteki canlanma, buna bağlı olarak üretimdeki kıpırdanma iyimser bekleyişlere yol açtı.

İlk yarıda bizdeki iyimser havaya karşılık dışarıda piyasalar moral kaybetti. Yunanistan'da başlayan sarsıntı AB'yi salladı. Euro'nun değer kaybı, Euro'nun geleceğine ilişkin belirsizlikler kafaları karıştırdı.

İkinci yarıya AB ülkeleri karışık bir ekonomi ile giriyor. Euro'nun ne olacağı belirsiz.

Biz yılın ikinci yarısında daha iyi şeyler bekleyişinde idik.

Durup dururken başımıza İsrail sorunu çıktı. İsrail sorunu ve ona bağlı sorunlar umulur ki ikinci yarıda iyiye yönelişi engellemez.

İkinci yarıda iyi bir tarım ürünü bekleyişi var. Tarım ürününün iyi olması belli kesimde gelir artışına imkan verecektir.

Talepteki uyanmaya bağlı olarak imalat sanayiinde de artış görülecektir.

Euro'nun değer kaybının ve AB ülkelerindeki krizin olumsuz etkisine rağmen turizmde hareket görülecektir.

Yaz aylarında inşaat da canlanır.

Bütün bunlar ülkede bir canlılık yaratır. Otobüsler,kamyonlar iş yapar. Yollarda lokantalar,kıraathaneler iş yapar. Bu işlerde çalışanlar para kazanınca alış verişe çıkar.

Yılın son çeyreğine girerken Bayram alışverişleri olacak. Okullar açılacak. Bunlar da hareket demektir.

Üreticiler eğer morallerini kaybetmezler ise, yılın sonunda işlerin daha iyi olacağı inancını korurlar ise stoka dönük üretime hız verirler. Az da olsa istihdamda iyileşme görülür. Mevsimlik işçilerin cebine para girmesi iyilikleri artırır.

Yılın ikinci yarısında iyilikleri engelleyecek tehlikeler (1) İsrail sorununun ciddileşmesi, bu sorunun Filistin ve Gazze'de Türkiye'yi ateşe çekmesi, (2) PKK terörünün tırmanması (3) Anayasa referandumu tartışmalarının hırçınlık yaratmasıdır.

Tabii ki ülkeler sorunlarla karşılaşır. Tabii ki sorunun biri biter, öbürü çıkar. Önemli olan sorunları büyütmeden çözüme kavuşturmaktır.

Hükümetlerin sorumluğu ülkenin,halkın sorunlardan en az etkilenmesini sağlayacak politikaları üretmek ve uygulamaktır. Hükümetler tansiyonu yükseltmez, tansiyonu yok eder.

Yılın ikinci yarısı Türkiye için çok önemlidir. Önümüzdeki altı ayı iyi değerlendirmeye, boş yere harcamamaya mecburuz.

Tüm yazılarını göster