Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), bugüne kadar yıllık olarak hazırladığı raporlara bir yenisini daha ekledi.
Ekonomist Doç. Dr. Ümit İzmen ve Yasemin Özbal tarafından hazırlanarak 21 Şubat’ta açıklanan "Aylık Ekonomik Görünüm Raporu" dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri özetliyor.
"2014'te siyasetteki gelişmelerin ekonomiyi gölgeleyeceği" endişesinin yer aldığı şubat ayı raporunda, siyasi tansiyon düşerse ekonomik krizin önleneceğine vurgu yapılıyor.
Raporla, kısa ve orta vadede iş ve yatırım ortamı görünümü değerlendirilerek ilgililere rehber olacak bilgiler sunulması amaçlanıyor.
Diğer rapor ise Türkiye İstatistik Kurumu, 2014 yılı Şubat ayı Tüketici Güven Endeksi anket verilerini kapsıyor..
Anket ile tüketicilerin kişisel mali durumlarına ve genel ekonomiye ilişkin mevcut dönem değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri ölçülüyor ve yakın gelecekte yapılması planlanan harcamalarına ve tasarruflarına ilişkin eğilimleri saptanıyor.
Tüketici Güven Endeksi şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4.3 oranında azaldı; Ocak ayında 72.4 olan endeks şubat ayında 69.2 değerine düştü.
Gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimali endeksi bir önceki aya göre yüzde 15.8 oranında azaldı. Ocak ayında 26.1 olan endeks, şubat ayında 22 değerine düştü.
Bu azalış, tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimallerinin bir önceki aya göre azaldığını gösterdi.
İki raporun içeriği özetle bunlar.
Hafta sonu öğle yemeğinde, biri makine imalat sanayinde diğeri, gıda sektöründe yaklaşık 20 yıldır faaliyet gösteren orta ölçekteki işletmenin sahibi iki arkadaşımla buluştuk.
17 Aralık operasyonu sonrası ekonomide, siyasal ve sosyal yaşamımızda ve Ukrayna’da yaşanılanlar sohbetimizin ana konuları idi.
İki arkadaşımda dertlerini ve endişelerini anlattılar.
Söze ilk başlayan makine imalatı yapan işletmenin sahibiydi.
“Bir yabancı şirket ile üç yılı kapsayan üretim projesi konusunda yaklaşık üç ayı bulan görüşmleler de
13 Aralıkta mutabakat sağlamış 18 Aralık’ta sözleşmeyi imzalayacaktık..
Proje kapsamda ilave bir hol yapımı ve beş CNC tezgah ve bazı ekipmanlardan oluşan yeni yatırım yapmamız gerekiyordu.
Yatırımın tutarı yaklaşık birbuçuk milyon euro idi.
17 Aralık sabahı başlayan yolsuzluk operasyonu ile döviz yükselişi ve güvensizlik süreci hem yabancı yatırımcıyı hem bizi tam anlamıyla şoke etti.
Projenin imzalanmasını karşılıklı mutabakatla 30 gün erteledik.
Bu sürede de olumlu bir gelişmeyi göremedik tam tersine hergün bir ses kayıtlarının ortaya çıkmasıyla başlayan siyasi gerginlikle girilen seçim havası, dövizdeki beklenmeyen sürekli artış, faizlerdeki yükselme ve git gide siyasi ortamın gerilmesiyle hala önümüzü göremiyoruz.
13 Aralık’ta euro 2.78 TL idi bugün ise 3.05 civarında.
Bizim çapımızdaki bir işletme için için yatırım tutarındaki bir meblağı borçlanmamız çok büyük riski oluşturuyor.
Olabilecek bir riskin altından kalkamıyacağımıza karar vererek projeyi askıya aldık.”
Diğer arkadaşımızda Aynı OSB de gıda sektöründe faaliyet gösteriyor .
Ürettiğinin yüzde 65’ni iç pazara, kalanını Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan’a satıyor.
“Dış pazarda Ukrayna’da yaşananlar nedeniyle bu ülkeye ihracatımız durdu.
İç piyasa da ise satışlarda iki aydır bir düşüş yaşıyoruz.
Koşullar nedeniyle tahsilatlarda süreyi uzatmak zorunda kaldık.
İşletme sermayemiz de açık vermeye başladık , faizler yüksek ama böyle devam ederse kredi almak zorunda kalabiliriz.
Tedbir olarak şimdilik İki vardiya çalışırken bire indirdik bu arada yurtdışı yeni pazar arayışına girdik.”
Her iki arkadaşımda yaşanılanları bir kriz olarak değerlendirmediklerini ancak yolsuzluk iddialarının, yargıda yaşanılanların toplumda ve iş dünyasında güvensizliği arttrdığnı dile getiriyorlar.
İki raporu doğrulayan sohbetimizin içeriği özetle bunlardı..