İki ara bir dere

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com



Anadolu'da durumu anlatan çok güzel deyimler vardır. "Aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık" ve "İki ara bir dere arasında kalmak." Bu deyimler sık sık kullanılır.

Bütçe açığı varken, açığı artırarak büyümeye öncelik vermek krize yol açıyor. Krizi önlemek için büyümeye önem vermek ve böylece istihdamı artırmak gerekiyor. Büyümek için bütçe açığı büyütülürse ise krizden çıkılamıyor. Krizi önlemek için büyümeden vazgeçilir ise, işsizlik ve fakirlik artıyor..

Almanya Başbakanı Merkel krizden çıkmada önceliği bütçe açığını kapatmaya veriyor. Hollande ve Obama önemli olan büyüme ve istihdamı artırma diyor.

Özetle aşağıya tükürseniz sakal, yukarıya tükürseniz bıyık veya iki ara bir dere durumu ile karşı karşıyayız.

G-8 zirvesi gündeminde yer alan ekonomi ve güvenlik konularını tartışmak için geçen hafta Camp David'de toplandı. Zirve sonunda ABD Başkanı Obama bir açıklama yaptı. Obama ekonomik krizle ortak mücadelenin öneminin altını çizdi:
"Ekonomik büyüme ve istihdam en öncelikli konular olmalı. İstikrarlı ve gelişen Avrupa ekonomisi Amerika da dahil herkesin yararınadır" dedi.

Zirvede güvenlikten gıda ve enerjiye kadar değişik konularda sohbetler yapıldı. Ama gündemin merkezinde ekonomi ve krizle mücadele konusu vardı.

Obama, "Ekonomik büyüme ve istihdam en öncelikli konular olmalı. Büyüyen, istikrarlı bir Avrupa ekonomisi herkesin olduğu gibi Amerika'nın da yararınadır. Ekonomik büyümenin bundan sonraki uluslararası zirvelerin de ana gündemi olması gerektiği sonucuna vardık" dedi.

Euro krizinin aşılması için izlenecek yolda vatandaşların refahının da garanti edileceği dengeli bir tutum izlenmesini isteyen Obama, büyüme, istikrar ve mali konsolidasyonun izlenmesi gereken tüm bir paketin bir parçası olduğuna vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı François Hollande da, Avrupa'nın krizden kurtulmak için büyümeyi öncelikli hedef haline getirmesi gerektiğini belirtti.

Liderler Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalması gerektiğini savundu.

Merkel gibi sıkı mali disiplini savunan İngiltere Başbakanı David Cameron da aciliyeti gördüğünü söyleyerek, büyüme politikasına destek verdi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile İtalya Başbakanı Mario Monti de Avrupa'nın krizden kurtulmak için büyümeyi öncelikli hedef haline getirmesi gerektiğini söyledi.

Krizin çözümü için sıkı mali disiplini savunan Almanya Başbakanı Angela Merkel bu durumda yalnız kaldı. O kadar ki, G-8 Zirvesi sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde de dünyanın ekonomik gidişatı için büyüme ve istihdam yaratılmasının çok önemli olduğu vurgulandı.

Gelelim Türkiye'nin durumuna. Biz iki yıl üst üste hızlı büyüdük. Bütçe açığımız yok ama cari açıkta rekor kırıyoruz. Hükümet cari açığı küçültmek için büyümeyi frenlemeye karar verdi.

2012 yılının ilk göstergelerine göre büyümede yavaşlama var. Buna paralel olarak istihdamdaki düzelme duraklıyor.

Şimdi biz ne yapacağız? Büyümeden ne kadar fedakarlık edeceğiz? Çok önemli bir nokra da şudur: Büyüyen ekonomide, ekonomik ölçekli, teknoloji yoğun, yenilikçi yatırımlar gerçekleştirilebilir. Küçülen ekonomide sanayi yapıda iyileşme sağlanamaz. Bunu da unutmamak gerekir.
 

Tüm yazılarını göster