ıhtilaflı bazı kamu alacaklarında uzlaşma

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ akif.akarca@alfaymm.com

VERGİNİN GÜNDEMİ / Akif Akarca akif.akarca@alfaymm.com.tr Dr.Mehmet Şafak mehmet.safak@alfaymm.com.tr Bilindiği üzere, bir nevi af düzenlemesi olup olmadığı tartışmalar yaratan 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanun 27/2/2008 tarihli ve 26800 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun'un 1. maddesinde yer alan ve daha çok kişiyi ilgilendiren "uzlaşma" ile ilgili düzenlemelere aşağıda yer verilmiştir: I- KAPSAM A. Vergi veya cezanın türü itibarıyla: 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinin kapsamına devlete ait olup 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları girmektedir. Dolayısıyla, 213 sayılı Kanun kapsamına girmeyen - gümrük vergileri, - ithalde alınan katma değer vergisi ile - ithalde alınan özel tüketim vergisi, - kaynak kullanımını destekleme fonu kesintileri, - trafik para cezaları gibi idari para cezaları - ve benzeri alacaklar için 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, - 5736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 213 sayılı Kanun'un 344 üncü ve geçici 27'nci maddeleri uyarınca vergi ziyaı cezası üç kat (iştirak halinde bir kat) olarak uygulanan tarhiyata ilişkin vergi ve cezalar ile bunlara bağlı usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ve - il özel idareleri ile belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında madde hükmü uygulanmayacaktır. B. Vergi veya cezanın dönemi itibarıyla: 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinin kapsamına, maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihinden önceki dönemlere (beyana dayanan vergilerde bu tarihten önce verilmesi gereken beyannamelere) ilişkin olan tarhiyatlar girmektedir. Örneğin, Aralık/2007 ayına ait olup 24/1/2008 tarihi mesai saati bitimine kadar verilmesi gereken katma değer vergisi beyannameleri nedeniyle yapılmış ve maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmiş olan tarhiyatlar Kanun kapsamına girmekte, Mart/2008 ayında verilecek 2007 yılı yıllık gelir vergisi beyannameleri için yapılacak tarhiyatlar ise anılan Kanun'un kapsamına girmemektedir. Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmiş ancak kesinleşmemiş olan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları Kanun kapsamına girmektedir. C. Vergi veya cezanın bulunduğu safha itibarıyla: 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesi, kapsama giren vergi ve cezaların kesinleşmemiş olması şartını getirmektedir. Buna göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla; " Vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçmemiş olan, " Vergi mahkemelerinde davası devam eden, " Vergi mahkemeleri kararı üzerine itiraz veya temyiz başvuru süreleri geçmemiş olan, " Bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde ihtilaflı olan veya karar düzeltme başvuru süreleri geçmemiş olan vergi ve cezalar Kanun kapsamına girmektedir. İhtilafa ilişkin nihai kararın kesinleşmiş olması halinde ise bu madde hükmünden yararlanılamayacaktır. 5736 sayılı Kanun kesinleşmeye ilişkin yargı kararlarının bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 27/2/2008 tarihi itibarıyla taraflardan hiçbirine tebliğ edilmemiş olması halinde Kanun'dan yararlanılabilecektir. Diğer taraftan, - ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyata ilişkin ihbarnamenin tebliği üzerine 27 Şubat 2008'den önce tarhiyata dava açılmaması suretiyle veya - 213 sayılı Kanun'un 376'ncı maddesine ya da - uzlaşma hükümlerine göre kesinleşen vergi ve cezalar Kanun kapsamına girmemektedir. Keza, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 124 üncü maddesinden hareketle ( düzeltme talebinin reddi üzerine) açılmış olan davalar ile yargı kararları kesinleştikten sonra kullanılabilen kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi başvurusu yapılmış ihtilaflara konu vergi ve cezalar, kesinleşmiş alacak oldukları için Kanun kapsamına girmemektedir. Öte yandan, maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla; " Uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak, - Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş, - Diğer uzlaşma taleplerinde ise henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır. 5736 sayılı Kanun, bu safhada bulunan vergi ve cezaların, talep edilmesi halinde Kanun'da öngörülen sürede 18 taksitte ödenebilmesine imkân tanımaktadır. Bu nedenle, uzlaşma talepleri 213 sayılı Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılan mükelleflerin, bu maddede yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanmak istemeleri halinde kendilerine tayin edilen uzlaşma gününde bu taleplerini yazılı olarak komisyona beyan etmeleri gerekmektedir. " Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu maddede yer alan taksitlendirme hükümlerinden yararlanabileceklerdir. 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunan ve uzlaşma görüşmelerinde 5736 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirme talep eden mükellefler ile uzlaşma vaki olmadığı takdirde, bu mükelleflerin vergi ve ceza tarhiyatından sonra 213 sayılı Kanun'un uzlaşma hükümlerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır. Maddenin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmesine rağmen gün verilmemiş (uzlaşma gününü belirten davetiye yazısı mükellefe tebliğ edilmemiş) vergi incelemelerine ilişkin olan talepler, 5736 sayılı Kanun kapsamında bulunmamaktadır. II- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ A. Başvuru Süresi: Mükelleflerin 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinden yararlanabilmesi için esas itibarıyla 31 Mart 2008 tarihi mesai saati bitimine kadar Vergi Usul Kanunu'nun uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre uzlaşma talep etmeleri gerekmektedir. Ancak, 5736 sayılı Kanun kapsamına giren vergi ve cezalar, bulundukları safhalar itibarıyla farklılık gösterdiğinden başvuru süreleri ve başvurulacak merciler alacakların bulundukları safhalar itibarıyla aşağıda belirtilmiştir: 1) Vergi mahkemelerinde dava açma, vergi mahkemeleri kararı üzerine itiraz veya temyiz başvuru süreleri ve bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde karar düzeltme başvuru süreleri geçmemiş olanlar: 5736 sayılı Kanuna göre mükelleflerin vergi ve cezalar için uzlaşma başvurularını, 31/3/2008 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapmaları esas olmakla birlikte bu Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan dava açma, itiraz, temyiz ve karar düzeltme başvuru sürelerini değiştirmemektedir. Maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla vergi mahkemeleri nezdinde dava açma süresi geçmemiş mükelleflerin adlarına tarh edilen vergi ve kesilen cezalar için dava açma süresi içerisinde başvuruda bulunmaları menfaatleri gereğidir. Zira, 5736 sayılı Kanun kapsamında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, mükellefler 213 sayılı Kanun'un Ek 7'nci maddesi hükmüne göre dava açma yoluna gidebileceklerdir. Örneğin, tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihbarnamenin 25/2/2008 tarihinde mükellefe tebliğ edildiği varsayıldığında, bu tarhiyata karşılık mükellefin 26/3/2008 tarihi mesai saati sonuna kadar vergi mahkemesinde dava açma hakkı bulunmaktadır. 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen mükellefin dava açma süresi içerisinde yaptığı başvuru üzerine uzlaşma sağlanamaması halinde 213 sayılı Kanun'un Ek 7'nci maddesi hükmüne göre dava açma yoluna gidebilecektir. 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuru süresi 31/3/2008 tarihinde sona erdiğinden mükellefin 27-31 Mart 2008 tarihleri arasında Kanun'dan yararlanmak üzere başvuruda bulunması mümkündür. Ancak, bu tarihler arasında yapılan başvuru üzerine uzlaşma sağlanamaması halinde dava açma hakkını kaybetmiş olacaktır. Diğer taraftan, 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan itiraz, temyiz ve karar düzeltme başvuru süreleri ile cevap verme süreleri de değişmediğinden, mükelleflerin madde hükmünden yararlanmak için başvurularını söz konusu süreleri dikkate alarak yapmaları icap etmektedir. Kanun uygulamasından yararlanabilmek için yapılacak başvuruların tarha yetkili vergi dairesine dilekçe ile yazılı olarak yapılması gerekmektedir. 2) Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam eden davalar: 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin yürürlüğe girdiği 27/2/2008 tarihi itibarıyla tarh edilen vergi ve kesilen cezaya ilişkin ihtilafın, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde devam ediyor olması halinde, mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanmak üzere başvurularını; tarha yetkili vergi dairesine dilekçe ile 31/3/2008 tarihi mesai saati bitimine kadar yazılı olarak yapmaları gerekmektedir. 3) Uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma safhasında bulunan vergi ve cezalar: 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak; a. Tarhiyat öncesi uzlaşma taleplerinde uzlaşma günü verilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma günü gelmemiş vergi ve cezalar için bu Kanun'dan yararlanılmak üzere yapılacak başvuruların, en geç uzlaşma gününde uzlaşma komisyonuna dilekçe ile yapılması gerekmektedir. b. Uzlaşma taleplerinde henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş vergi ve cezalar için bu Kanun'dan yararlanılmak üzere yapılacak başvuruların; en geç uzlaşma gününde uzlaşma komisyonuna dilekçe ile yapılması gerekmektedir. 4) Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan vergi ve cezalar: 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süresi geçmemiş olan mükellefler ise dava açma süresi içinde tarha yetkili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunmak, dava açmamak ve nihai teklifte yazılı tutarı kabul etmek koşuluyla bu madde hükmünden yararlanabileceklerinden, başvurularını en geç dava açma süresinin bitim tarihinde yapmaları gerekmektedir. Mükelleflerin yukarıda belirtilen safhalarda, uzlaşma görüşmesi yapılmadan önce taleplerini yaptıkları mercilere yazılı başvuruda bulunarak uzlaşma taleplerinden vazgeçmeleri mümkündür. B. Başvuru Şekli: 5736 sayılı Kanun'dan yararlanacak mükelleflerin, yukarıda açıklanan sürelerde başvuru dilekçelerini, ilgili mercie elden vermeleri veya taahhütlü posta ile göndermeleri gerekmektedir. Uzlaşma talebine ilişkin başvuruların, uzlaşmaya konu edilen vergi ve cezaya ilişkin ihtilafın tamamı için yapılması gerekmekte olup ihtilafın bir kısmı için uzlaşma talep edilmesi mümkün değildir. Ancak mükelleflerin, idare ile birden fazla ihtilafı var ise bunların bir kısmı için 5736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmayı talep etmeleri, diğer ihtilaflarını ise yargı sürecinde sonuçlandırmayı tercih etmeleri mümkündür. V- DİĞER HUSUSLAR Uzlaşılan tutarlar ile uzlaşma tutanağının imzalandığı tarih esas alınarak hesaplanan gecikme faizlerinin 18 ayda ve 18 eşit taksit halinde ve her taksit için binde iki faiz alınmak suretiyle ödenmesi gerekmektedir. Süresinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş toplam taksit tutarları, son taksit ödeme süresi sonuna kadar (ödenmeyen ya da eksik ödenen taksitin son taksite ait olması halinde ise bu tutara son taksiti izleyen ayın sonuna kadar), taksit tutarı ve binde ikilik faiz üzerinden her ay ve kesri için ayrı ayrı %5 oranında zam hesap edilerek tahsil edilecektir. 5736 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirmelerde herhangi bir teminat istenmeyecektir. 5736 sayılı Kanun'un 1'inci maddesine göre borçları taksitlendirilen mükellefler tarafından, "vergi borcu olmadığına dair" yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak değerlendirilmeyerek başka muaccel borcunun bulunmaması kaydıyla gerekli yazı verilecektir. 5736 sayılı Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yer alan dava açma, itiraz, temyiz ve karar düzeltme başvuru süreleri ile cevap verme sürelerini değiştirmemektedir. Bu nedenle uzlaşılamadığı takdirde hak kaybına uğramamak için, anılan sürelerde yapılması gereken işlemler ve müracaatlar aksatılmadan tamamlanmalıdır.

Tüm yazılarını göster