İhracatta olumsuz gelişmeler var

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Haziran ayı ihracat verileri, olumsuz gelişmeleri sergiliyor.
Yılın ilk 6 ayında ihracat  sadece yüzde 2.5 artışla 74.7 milyar dolara yükselebildi. Gene de  ne var ise, krizdeki Avrupa Birliği pazarında var. Bu pazara  ihracat yüzde 5 arttı.

Haziran ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.6 artışla, 11 milyar 832 milyon dolar oldu. Mayıs’a göre düştü. Mayıs’ta ihracat 12 milyar 722 milyon dolardı.
Son 12 aylık ihracat yüzde 7.5 büyüyerek, 152 milyar 828 milyon dolar oldu.
TÜİK’in açıkladığı Mayıs ayı verilerinde yılın ilk 5 ayında  ihracatın yüzde 2.9 oranında ,buna karşılık ithalatın yüzde 8.1 oranında arttığı, dış ticaret açığının ilk 5 ayda geçen yıla göre yüzde 16.9 oranında artarak 41.9 milyar dolara ulaştığı belirtiliyordu.

Açık anlatım ile dış ticaret açığı büyüyor.

İhracat bizim için 2 nedenle önemli:

1)İç talep  cansız. Üretimin artabilmesi, istihdamın daralmaması, büyüme hedefinin gerçekleşmesi için üretimin devam etmesi gerekiyor. İç talep üretimi artıracak güçte değil. O zaman dış talebe-ihracata ihtiyacımız var.

2)Dış ticaret açığının büyümesi karşısında cari açık riski gündeme geliyor. İhracat yavaşladıkça risk büyüyor.

Acaba döviz fiyatlarının artmaya  başlaması, önümüzdeki dönemde ihracatı artırır, ithalatı sınırlar mı?

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TL’de makul ölçülerde değer kaybının ihracatı destekleyeceğini söyledi. Büyükekşi, “İhracatçımız kârlılık için rekabetçi kur istiyor. Döviz kuru sepetinin 2.20 TL’ye çıkması gerektiğini açıkladık. Sepet kur 2.25’e yükseldikten sonra, 2.22‘ye geriledi. Dolayısıyla sepet kurda gelinen seviye beklentilerimizin de üzerinde seyrediyor” diyor.
TİM Başkanının ihtiyatlı konuşmasının sebebi var. Bizim ihracatımızda ağırlığı olan  otomotiv, kimyasal ürünler ve demir çelik sektörlerinde ithal girdi payı yüzde 70-80 oranlarında. Döviz fiyatı artınca ithal girdi gereği de artıyor.

Üretim yapımız ithalata bağımlı hale geldi. Toplam ithalatın yüzde 73.6’sı ara malı ve ham madde ithalatı, sadece yüzde 11.8’i tüketim malı ithalatı. Döviz fiyatının yükselmesi belki tüketim malı ithalatını yavaşlatır ama, üretim ham madde ve ara malı ithalatına bağımlı olduğu için  yükselen döviz üreticiyi rahatsız ediyor. Maliyeti artırıyor. Açık anlatımı ile ihracatta fiyat rekabeti sağlamaya imkan kalmıyor.
Şimdilerde tüm üreticiler ihracatın önemini anladı. İhracat için çaba gösteriyor. Ama tek sorun döviz kuru değil. Küresel pazarlarda talebi olan farklı, araştırma geliştirmeye dayalı ürünleri, dünya kalitesi ve fiyatı ile üretmek zorundayız.
 
 

Tüm yazılarını göster