Eximbank desteğinde öncelik verilecek ihracatçı… Ve verilmeyecek ihracatçı… 61 ihracatçı birliği, 100 binin üzerinde ihracatçımız varken, böyle bir gruplandırma nasıl yapılır?
***
Örneğin, yoğun teknoloji içeren savunma sanayi… Yan sanayinin gelişimi için tabii ki desteklenmeli… Ama…
Yüzde 82’si yerli imkânlarla üretilip, ihraç edilen seramik de desteklenmeli; makarna da, zeytinyağı da, sandalye de… O yüksek teknolojili, bu düşük teknolojili diye ayırt etmek niye?
***
Yatırım yapan; Dünyada talep edilen/edilebilecek ürünleri araştırıp, geliştirip, üreten, ürettiren; Okullarımızda 10 yıl eğitilmesine rağmen ‘vasıfsız kalan’ işgücünün görerek/deneyerek/yaparak öğrenmesine/meslek edinmesine/gerçek eğitimi almasına aracı olan; 1 birim de olsa verdiği ticaret/ döviz fazlası ile ekonomide çarpan, katma değer etkisi yaratan; Türk ekonomisinin en fazla ihtiyaç duyduğu sermaye/tasarruf birikimine temel olan; Türkiye’nin tanıtımını yapan ve diğer sektörlere de kapı açan; Ve… Üretip/istihdam edip dış satımdan anlamayanı ‘dış satım’ ile; Sağladığı döviz girdisiyle tüketiciyi de destekleyendir ihracatçı…
***
Ayırt edilecek ihracatçı yok mu? Aldığı ayrıcalıklı destek/kredi sayesinde, yerli mal/hizmet üreticisiyle öldürücü fiyat rekabetine giren; Kendisi 1 birim kazanırken, ülkeye 5-10-100 birim zarar vermekten kaçınmayan; Yan sanayisini/taşeronunu zor durumda bırakan; Yurtdışında imaj zedeleyip, diğer ihracatçılarımızın da o ülkeye girişine zarar veren; Bu özelliklerine rağmen kredilerle yüzdürülmeye çalışılan firmalar, ayırt edilebilir!
Velhasıl...
“Batırılamayacak kadar büyük şirket…” tabiri, dünyada da var… Ama… O ülkelerde, on bin işçi çalıştırıyor diye, yüz bin işçilik destek verildiği öğrenildiğinde, vergi ödeyenler tarafından sorgulama da var…
***
“Yoğun destek verilmesi gereken stratejik sektörler…” gerçeği, dünyada da var… Ama… O ülkelerde, üreterek kendine yeterlilik ve tasarruf kültürünü sağlayan/sağlayacak geleneksel sektörleri korumak/kollamak da var…