İhracatçı bile dövizde fiyat artışından rahatsız

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Eskiden sanılırdı ki, döviz fiyatı yükseldikçe ihracatçı memnun olur. Daha çok ihracat yapar.

Ama günümüzde ihracatçılar 1.95 TL dolar fiyatını pahalı bulmaya, 1.88 TL'lik fiyat daha iyidir demeye başladı.

Çünkü döviz fiyatının azı da zarar, çoğu da zarar.

Çünkü üretimimiz ithalata bağımlı olduğu için kur yükselince ihracat duruyor, ithalat artıyor. Yani döviz kuru tansiyon gibi, yüksek olması da düşük olması da iyi değil...

Ülke parasının değer kaybetmesi, ihracatta rekabet gücünü artırır ifadesi (genelde) doğrudur. Ne var ki, biz üretim yapısını çarpıttığımız, üretimi ucuz döviz afyonu ile, ithalata bağımlı hale getirdiğimizden, doların fiyatının artması doğrudan fiyat rekabeti sağlamıyor. Çünkü doların fiyatı artınca içerideki üretimin ithal girdi maliyeti de artıyor.

Bizim başlıca ihraç ürünlerimiz, otomotiv, demir çelik, kimyasal, plastik, madeni eşya... Bunlarda ithal girdi yüzde 65-75.

Doların ortalama fiyatı 2009 yılında 1.50 TL iken 2010’da 1.54 TL, 2011’de 1.89 TL, 2012’de 1.78 TL oldu. Son 3 yıldır döviz kurları yüksek seyretmesine rağmen dış ticaret açığı 2010 yılının üzerine çıktı.

Bu gelişmeler kaba görünümü ile döviz kurlarının ithalatı kısıcı, ihracatı teşvik edici etkisinin azaldığı görünümünü veriyor. Bu gelişmede tabii ki;

-Türk ekonomisinin rekabet gücünün azalmasının, ihracatın dışa bağımlılığının artmasının, ihracat konusu ürünlerin ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ürünler olmamasının, son üç yılda enerji fiyatlarının yüksek seyretmesinin de payı vardır.

O var, bu var ama... Nedir netice?

-Geçmiş yıllardaki gelişmelere bakıldığında 2002-2008 döneminde TL’nin değerli kalması ve döviz fiyatının baskı altında kalmasıyla cari açık ve dış ticaret açığının arttığı, 2008 krizini takip eden yıllarda (özellikle son 3 yıldır) döviz kurlarıyla uyumlu hale geldiği görülüyor.

-2009 yılında krizin ve ekonomik küçülmesinin etkisi hissedilirken, sonraki yıllarda dış ticaret açığı döviz kuru arttıkça  artan, döviz kuru düştükçe düşen bir yapı görünümü veriyor.

-2011’de döviz kurları yükselmiş, fakat dış ticaret açığı 105 milyar dolarla rekor kırmıştı. 2011 sonrası ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası, dış ticaret açığını ve cari açığı kontrol altına almak için bankacılık sistemini de kullanarak ekonomiyi soğutma tedbirlerini uygulamaya koydu. Bu politika 2012’de sonuç verdi ve dış ticaret açığında yüzde 20’lik bir düşüş gerçekleşti.

-Cari denge verileri de önemli ölçüde dış ticaret verilerine göre şekillendiği için cari açık verilerinde de dış ticaret açığı ve döviz kurları arasındakine benzer bir yapı oluştu.

-Son üç yılda dış ticaret ve cari denge verileriyle döviz kurları arasında 2002-2008 arası ters korelasyonun aksine, paralel bir değişim oluşmaya başlamış durumda.

Önümüzdeki dönemde bu görünüm (döviz kuru arttıkça, dış ticaret açığının ve cari açığın artması eğilimi) değişir ve tekrar eski seyrine döner mi? Döviz kuru yükseldikçe ihracat artar, ithalat geriler mi? Bunu zaman gösterecek.

Tüm yazılarını göster