”İffet”de sigorta suistimali önledi

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Sigorta sahtekarlıkları hakkındaki ilk yazımı 2006 yılında yazmıştım. Ve sonrasında ise defalarca bu konuya gönderme yapan yazılar da yazdım. Fakat son günlerde bu konuda öyle bir artış meydana geldi ki sigorta sektörü buna "Dur" demenin yollarını buldu. Sigorta şirketlerini aldatmaya yönelik girişimler ve buna başvuran kişiler artık kanun karşısında 'Nitelikli dolandırıcılık'tan hesap veriyor.

Haksız kazanç elde etmek için sigorta şirketlerini dolandırmaya kalkanlar artık yakayı ele veriyor. Çünkü Sigorta şirketleri artık özel dedektif şirketleri, özel eğitim almış kişilerden oluşan departmanlar ve işini iyi yapan eksperlerle çalışıyorlar. Sigortacılık mantığı bir havuzdur. Bu havuzdan haksız bir kazanç sağlamaya çalışarak, ya da sigortacılığı bir zenginleşme aracı olarak görmek bir nevi hırsızlık sayılıyor. Çünkü bu havuzdaki paradan haksız kazanç sağlamaya çalışan kişi, o havuza para koyan diğer bir kişinin cebinden parasını çalsa aynı şey.

KTT suistimalleri artırdı

Çağdaş ülkelerde uygulanan Kaza Tespit Tutanağı uygulaması ülkemizde de uygulanmaya başlayınca bunu suistimal etmek herkesin kolayına gitti. Danışıklı kazalar ile Türkiye'deki bütün araçlar tamiratını yaptırdı bu yöntem ile. Sonuç sigorta sektörü için büyük bir zarar oldu. Ama sigorta şirketlerinin de eli kolu bağlı değil tabii ki onlar da bu gidişe bir son vermek için büyük çaba sarf ediyorlar.

Suistimal konusu hep gündemde, Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği bu konuda bugün gazetemizde de okuyacağınız gibi basın toplantısı düzenledi. Suistimaller artmışsa emin olun ki kimsenin yanına kar kalmıyor. Bir çoğu yakayı hemen ele veriyor. Mahkemelerde bu konularda yüzlerce dava devam ediyor. Zannediyorum ki hiç kimse "Nitelikli Dolandırıcı" damgasını alnına yapıştırılmasını istemez. Üstelik üç kuruş için.

Kurunun yanında yaş da yanıyor

Bu işin bir diğer boyutu ise hızlı hasar ödenmesi. Sigortacılar bir taraftan 'hızlı hasar nasıl öderim' diye düşünürken, diğer taraftan da en ufak bir şüphe duyulacak bir hasarı incelemek zorunda kalıyor. Ve "kurunun yanında yaş da yanıyor" hiç suçu olmayan ve sigortacılık sistemine inanmış, gerçek hasarını tazmin etmek isteyen kişiler mağdur olmuş oluyorlar. Halbuki bu gibi sigorta sahtekarlıklarına başvurulmamış olsa inanın bugün kaza olsa yarın hasar ödemesi yapılabilir. Bu sahtekarlıklar nedeniyle sigorta şirketleri yoğurdu üfleyerek yiyorlar ne yazık ki.

Bu arada bu sahtekarlıklara başvuracaklara bir sözüm olacak "Hiçbir cinayet kusursuz olamamıştır" lafını "Hiçbir dolandırıcılık kusursuz olamamıştır" demeliyim. Yani bir gün yakayı ele vermek herkes için mümkün. Nitelikli dolandırıcılık damgası ile birçok kapının yüzünüze kapandığını göreceksiniz.

İffet dizisi örnek olmalı

Star TV'de İffet isimli bir dizi varmış Ben izlemedim ama bir ortamda bana aktarıldı. Ben de yazımı bu hikaye ile noktalamak istedim. Dizideki taksi şoförü  aracını yakarak sigortadan tazminat almak için bir plan kurmuş. Bir sigortacının da kendilerine yardım edeceği garantisi ile. Ve sonunda aracı yakmışlar ve sigortacılara da yakalanmışlar, olan taksilerine olmuş. Aynen ferdi kaza sigortasından para alabilmek için bir parmağını kesen sonra da yakalanan vatandaşımız gibi. Tazminatı alamayacağını öğrenince "Eeee şimdi benim parmağım ne olacak ?" diye sormuştu. Çok acı ama ne yazık ki bunun gibi size aktaracağım onlarca hikaye var. Dürüst sigortalılar arttıkça sistemin daha hızlı işleyeceğini herkes görecek.

Tüm yazılarını göster