2013 Yılının ilk 3 aylık döneminde Milli Gelir (GSYH) yüzde 3 büyüdü. 2011 Yılında aynı dönemde büyüme yüzde 3.3 oranında olmuştu.
2013 Yılının ilk 3 ayındaki büyümeyi sağlayan hane halkı tüketimi ile devletin tüketim harcamalarının artması.
2013 Yılının ilk 3 ayında büyümede, yatırımların ve ihracatın etkisi olmadı.
Hane halkı tüketimi bir önceki dönemde yüzde 0.4 küçülmüşken bu yılın ilk 3 ayında yüzde 3.0 büyüdü. Devlet tüketimi yüzde 5.5 dan yüzde 7.2'ye yükseldi.
Buna karşılık özel sektör yatırımlarındaki büyüme geçen yıl yüzde 1.0 iken, bu yıl yüzde 9.1 gerileme görüldü.
Üretim talebe göre artar. Talep, iç talep ile dış talepten (ihracat) oluşur. İç talep tüketim harcamaları ve yatırım harcamaları olarak ikiye ayrılır.
Bu yıl ihracat ve yatırım talebi artmazken, üretimi harekete getiren halkın ve devletin tüketim harcamaları oldu daÖ Burada cevaplanması gereken bir soru var: Halk hangi gelire dayalı olarak tüketimini artırdı? Acaba halkın tüketim harcamalarındaki artış, tasarruflarındaki fedakarlık pahasına ve kredi ile borçlanma pahasına mı gerçekleşti?
Önümüzdeki günlerde bu soruların cevabı aranacaktır.
Sektörlerde, madencilik ve enerji dışındaki sektörlerde ufak da olsa bir hareket var.
Milli gelirin oluşumunda imalat sanayinin ağırlığı yüzde 26, tarımın ağırlığı yüzde 4.2, inşaatın ağırlığı 5.9 dur.
Büyük ağırlığı olan sektörler yüzde 13.4 ile ticaret kesimi, yüzde 15.2 ile ulaştırma ve haberleşme kesimi, yüzde 12.5 ile mali aracı kurumlar kesimidir.
2013 Yılının ilk 3 ayında tarımdaki büyüme geçen yılın büyüme oranında kaldı. Yüzde 3.6 oldu. İmalat sanayi, geçen yıl yüzde 3.5 büyümüş iken bu yıl büyüme yüzde 2.8'e geriledi.
Ticaret kesiminde büyüme yüzde 2.9, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 1.5, mali aracı kurumlarda yüzde 5.9 olarak gerçekleşti.
Sonuç: Kötümserler yüzde 3'ün altında bir büyüme bekleyişine girmişti. Bu nedenle yüzde 3 büyüme iyidir. Önemli olan diğer aylarda büyümenin nasıl gelişeceğidir.
İhracat konusunda ve yeni yatırımlarda fazla ümit olmadığına göre 2013 yılının kalan aylarında da büyümenin tüketime bağlı olacağı anlaşılmaktadır.