Parasal sıkılaştırma sürecinde yüksek faizin etkisiyle ekonomik aktivitede belirginleşen yavaşlama, faiz indirimleri sürecinin başlaması ile hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde yerini canlanma eğilimine bıraktı. Bu sektörlerde ocak ayı itibarıyla güven artışı istatistiklere yansırken, imalat sanayiinde ise ihtiyatlı duruş devam etti.
Merkez Bankası’nın reel kesim güveni ve imalat sanayiinde kapasite kullanımı ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hizmet, ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven endekslerinin ocak ayı sonuçları yayımlandı. Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre ocak ayında güven endeksleri önceki aya göre hizmetler sektöründe yüzde 2,5 artışla 116,5’e, perakende ticaret sektöründe yüzde 1,4 artışla 114,5’e, inşaat sektöründe yüzde 2,6 artışla 91,7’ye yükseldi.
Reel kesimde (imalat sanayii) ise aralıkta 102,7 olan mevsim etkilerinden arındırılmış güven ocakta 0,1 puanlık düşüşle 102,6 oldu. Ocak ayındaki gelişmelerle güven endeksleri hizmet ve perakende ticarette bir yıl önceki düzeyleri yakınsadı. İmalat sanayii güven endeksi ocaktaki küçük çaplı gerilemeye rağmen bir yıl önceye yakın bir düzeyde kalırken, inşaat sektöründe bir yıl önceki düzeyin üzerine çıktı.
Merkez Bankası’nın ocak ayında 1.745 işyerinde gerçekleştirdiği İktisadi Yönelim Anketi’nin sonuçlarına göre, imalat sanayiinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı, önceki aya göre 0,8 puanlık düşüşle yüzde 74,8 oldu. Söz konusu oran, bir yıl önceki düzeyinin de 1,6 puan altında oluştu. Sektörün, geçen yılın ocak ayında yüzde 76,4 düzeyinde bulunan kapasite kullanımı, bu yıl yerel seçimlerin yapıldığı Mart 2024’te yüzde 77,2’ye kadar yükselmişti.
İzleyen dönemde düşüşe geçen kapasite kullanım oranında aylar itibarıyla yaşanan dalgalı seyir, genelde aşağı yönlü oldu. Reel sektörün kapasite kullanımı bu yıl ocak itibarıyla son 22 ayın en düşük düzeyine indi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı bundan önceki en düşük düzeyi yüzde 74,2 ile Mart 2023’te görmüştü.
Mevsimsel etkilerden arındırılmamış kapasite kullanım oranı ise önceki aya göre 1,2 puan düşerek yüzde 74,6 düzeyinde oluştu. Bunun da Mart 2023’teki yüzde 73,5’lik oranın ardından son 22 ayın en düşük düzeyi olduğu belirlendi.
Hizmetler sektöründe, aralık ayına kıyasla; son üç aydaki iş durumu endeksi yüzde 2,7, hizmetlere olan talep yüzde 2,8, gelecek üç ayda hizmetlere talep beklentisi de yüzde 2,1 arttı. Son üç aydaki çalışan sayısı endeksi önceki aya göre yüzde 2,4 düşerken, gelecek üç aydaki sayıya ilişkin beklenti endeksi aynı kaldı. Gelecek üç ayda satış fiyatlarına ilişkin endeks ise yüzde 0,7 düşüş kaydetti.
Perakende ticarette son üç aydaki iş satışlar endeksi önceki aya göre yüzde 2,7, mevcut mal stok seviyesi yüzde 2,4, gelecek üç ayda tedarikçilere verilecek sipariş miktarı beklentisi yüzde 1,3 arttı. Buna karşılık gelecek üç ayda iş hacmi beklentisi yüzde 0,8, çalışan sayısı beklentisi yüzde 1,4 geriledi. Gelecek üç ayda satış fiyatları beklentisi ise yüzde 1,9 yükseldi. İnşaatta son üç aydaki faaliyetler endeksi aralık ayına göre yüzde 1,7 düşerken, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinde yüzde 8,7 artış oldu. Gelecek üç ayda çalışan sayısı beklentisi yüzde 2,3, satış fiyatları beklentisi yüzde 6,3 düştü.
İktisadi Yönelim Anketi’ne göre Ocak 2025’te reel sektörde mevcut durum algısı ve gelecek beklentilerinde Aralık 2024’e kıyasla değişimler şöyle:
- Sanayi dalında genel gidişat için bir ay önceye kıyasla daha iyi diyenlerin oranı yüzde 7,3’ten yüzde 6,6’ya indi, “daha kötü” diyenler yüzde 15,7’den yüzde 15,8’e çıktı.
-Son üç ayda üretimini artıranların oranı yüzde 17,5’ten yüzde 16,2’ye geriledi, düşürenler yüzde 17,8’den yüzde 18,5’e yükseldi.
-Son üç ayda toplam sipariş miktarı artanların oranı yüzde 18,8’den yüzde 14,7’ye düşerken, azalanların oranı yüzde 21,5’ten yüzde 21,9’a çıktı.
-Şu anda kayıtlı iç piyasa siparişlerinin miktarı normalin üstünde diyenler yüzde 2’ten yüzde 2,3’e yükseldi, altında diyenler yüzde 21,3’ten yüzde 21,1’e geriledi.
-Gelecek üç ayda işyerlerinin iç piyasa siparişlerinde artış bekleyenler yüzde 23,3’ten yüzde 28,9’a çıktı, düşüş bekleyenler yüzde 13,6’dan yüzde 11,4’e indi.
-İzleyen üç ayda ihracat siparişlerinde artış bekleyenler yüzde 23,2’den yüzde 27,6’ya yükseldi, düşüş bekleyenler yüzde 15’ten yüzde 10,1’e geriledi.
-Gelecek üç ayda üretimi artıracak olanlar yüzde 21,4’ten yüzde 27,4’e yükseldi, kısacak olanların oranı yüzde 12,1’den yüzde 9,5’e indi.
-Ortalama birim maliyetlerde gelecek üç ayda artış bekleyenler yüzde 62,8’den yüzde 65’e yükseldi, düşüş bekleyenler yüzde 2,2 olarak değişmedi.
-İzleyen üç ayda satış fiyatlarında artış öngörenlerin oranı yüzde 47,8’den yüzde 50,8’e çıktı, düşüş öngörenler yüzde 5,3’ten yüzde 2,7’ye düştü.
-Gelecek üç ayda istihdam artışı öngörenler yüzde 12,4’ten yüzde 9,8’e, azaltım öngörenler yüzde 10,5’ten yüzde 10,3’e geriledi.
-Gelecek üç ayda kısa vadeli TL kredi faizlerinde düşüş bekleyenlerin oranı yüzde 33,5’ten yüzde 50’ye yükseldi, düşüş bekleyenler yüzde 8,2’den yüzde 7,1’e indi.
-Önceki bir yıla kıyasla gelecek bir yılda daha çok sabit sermaye yatırımı öngören sanayici oranı yüzde 23’ten yüzde 24’e çıktı, yatırımı kısma eğilimindekiler yüzde 16,7’den yüzde 14,7’ye geriledi.
-Gelecek on iki ayın sonunda üretici fiyatları bazında (ÜFE) yıllık enflasyon beklentisi yüzde 45’ten yüzde 41,2’e indi.
Hizmetler sektöründe faaliyetleri kısıtlayıcı faktör olarak, işyerlerinin yüzde 14,7’since dile getirilen finansman sorunu öne çıktı. Sektörde faaliyetleri kısıtlayıcı faktörlerden talep yetersizliğinin payı yüzde 8,4, iş gücü eksikliğinin payı yüzde 6,3, alan-ekipman yetersizliğinin payı yüzde 5,2, diğer faktörlerin payı yüzde 1 oldu.
Perakende ticarette işyerlerinin yüzde 18’le en büyük bölümü faaliyetleri kısıtlayan faktör olarak finansman sorununu dile getirdi, bunu yüzde 13,5 oranıyla talep yetersizliği, yüzde 4,8’le işgücü eksikliği, yüzde 0,9’la alan ve ekipman eksikliği, yüzde 0,5’le diğer sorunlar izledi.
İnşaat sektöründe faaliyetleri kısıtlayıcı faktör olarak finansman sorununun payının yüzde 23,9’la diğer sektörlere göre çok daha yüksek olduğu belirlendi. İnşaatta, talep yetersizliğinin payı yüzde 11,6, işgücü eksikliğinin payı yüzde 4,7, hava şartlarının payı yüzde 4,5, malzeme-ekipman eksikliğinin payı yüzde 3, diğer faktörlerin payı yüzde 0,5 olarak ölçüldü.
Buna karşılık hizmetler sektöründe işyerlerinin yüzde 75,7’si, perakende ticarette yüzde 75,5’i, inşaatta da yüzde 68,4’ü, faaliyetlerini kısıtlayan faktörün bulunmadığını bildirdi.