2010 Eylül sonunda Londrada büyük kurumların ekonomistleri ve departman yöneticileri ile görüşlerini öğrenmek üzere toplantılarımız olmuştu. Bu toplantılardan çıkan ana sonuç Yunanistan'ın hiç önemli bir sorun olmadığı ,global ekonominin hızlanarak büyüyeceği, Altının değer kazanması için bir neden bulunmadığı ve Doların tüm para birimleri karşısında değer yitireceği şeklinde idi. Geçtiğimiz hafta yine söz konusu kurumlarla bir araya geldik ve görüşlerini sorduk. Ve maalesef gelişmeleri yine geriden takip ettiklerini gözlemledik. Elbette Yunanistanın bir sorun olduğunu artık kabul ediyorlar ancak konunun Yunanistanı çok aştığı ve aslı sorunun euronun kendisinde, bankacılık sisteminin bütününde olduğunu ve bunun tüm sistemi çökertebileceğine dair bir olasılık kabul görmüyor. Yıllardır bahsedilen ancak bir türlü gelmeyen ayrışma teorisi de tuş olup olup yeniden karşımıza dikiliyor.Finans piyasasında görülen bu atalet elbette politikacılarda da var ve bir türlü net bir adım atılamıyor.son G-20 toplantısından çıkan açıklamalardan anlaşılan 4 Kasıma kadar bir önlemler paketi açıklanacak. Büyük bir ihtimalle EFSF'nin kaldıraçlı bir şekilde kullanılması ile soruna müdahale edilecek. Şayet Yunanistan default ettirilmeden bu tip bir adım atılırsa başarısızlıkla sonuçlanması nerede ise kesin olaraktır. Ülkelerin bankaları yeniden sermayelendirmek için göstereceklerin çabalar neticesinden ratinglerinin düşmesi de olası bir başka tehlike. Yunanistanla ilgili masada olan borçların 21%sinin ödenmemesi planı ise son derece yeteriz kalacak bir plan, söz konusu oranın 60-70% aralığında olması gerekiyor ki Yunanistan açısından bir anlam ifade etsin.Az zarar yaratacak önlemler kısa vadede pozitif görünse de sorunu çözecek olan acımasız adımlar ve iyi detaylandırılmış kararlı bir önlemler paketi aslında piyasaya çok daha olumlu etki yapacaktır. Birkaç gündür Italyan ve Ispanyol bonolarının değer kazanıyor olması ve ABD bilanço dönemine yaklaşmamız nedeni ile endekslerin stabilize olması ve hatta yukarı dönmesi söz konusu olabilir. S&P 1075 seviyesini görerek 1040-50 hedefimizi büyük ölçüde gerçekleştirmiş oldu. Euroda ana trendi aşağı yönlü görmeye devam ediyorum ancak kısa vadede hafif bir toparlanma olabilir. Bugün ECB toplantısından çıkacak olan karar önemli ancak faiz makasına yaratacağı etki nedeni ile değil. ECB'nin faizleri düşürmesi veya değiştirmemesi cari ekonomik koşullarda çok fazla bir şey değiştirmez. Ancak enflasyonla mücadele konusunda çok daha keskin bir tavır sergileyen ECB şayet faizleri düşürür ise (ki kötüleşen ekonomik gidişat ve yeni ECB başkanına hareket serbestisi tanımak gibi nedenlele düşürebilir) kendisini BOE,FED ve BOJ ile aynı masada bulacaktır. Böyle bir karar Alman üyelerin neden ECB'den ayrılmaya başladığını da açıklayacak…