Son günlerde yaşanan CrowdStrike krizi, siber güvenlik tablomuza beklenmedik bir çatlak attı. Düşünün, CrowdStrike gibi teknoloji devi bir şirket bile tökezledi… Yazılım güncellemesindeki ufak bir hata, dev bir çevrimiçi felakete dönüştü. Bu durum, global çapta hem şirketlerin hem de bireylerin veri kalkanlarını sarsıntıya uğrattı.
Kriz zamanlarında, şirket-müşteri ilişkileri tam anlamıyla sınanır. CrowdStrike çöküşünün bence bizlere gösterdiği en çarpıcı ders “empati ve şeffaf iletişimin” kritik rolü oldu. CrowdStrike, müşteri ilişkilerini bir sanat formuna dönüştürerek, açık ve içten bir iletişimle güven tazeledi. Müşterilerinin endişelerini dikkate alıp, bilgi akışını sağlam tutarak olası hasarı minimuma indirgemeye çalıştı.
CrowdStrike olayı, siber güvenliğin sadece teknoloji uzmanlarının değil, herkesin sorunu olduğunu gözler önüne serdi. Mali zararlar bir yana, itibar kayıpları çok daha yıkıcı. Bu tür krizler, dijital dünyanın ötesine geçip gerçek dünyayı da sarsıyor, günlük yaşamımıza kadar uzanıyor. Havacılıktan sağlık hizmetlerine, finans sektöründen perakendeye kadar pek çok alan etkileniyor. Uçuşlar iptal oluyor, hastaneler acil durum moduna geçiyor, bankacılık işlemleri sekteye uğruyor ve piyasalar dengesizleşiyor.
Artık her bir tıklama, bilginin ne denli kıymetli olduğunu hatırlatıyor. Yani bu çağda ‘Ah ne olacak canım!’ demeden önce iki kez düşünmekte gerçek fayda var.
Siber güvenlik, sadece birkaç uzmanın değil, hepimizin sorumluluğu. Bu tür krizler, teknolojinin ne kadar kırılgan gösteriyor. Daha bilinçli olmalı, güvenlik önlemlerine sıkı sıkıya sarılmalıyız. Geleceğimizi korumanın yolu, bilgilerimizi korumaktan geçiyor. Bu işin şakası yok; yoksa sonrasında "keşke" demekten başka çare kalmıyor.
Nano influencer pazarlama modelini Türkiye'ye getiren ilk platform olarak, markalar ve influencer’lar için büyük kolaylık sağlayan Teamfluencer, Nevzat Aydın’dan 3 milyon dolar değerleme ile yatırım aldı. Teamfluencer, 450 binden fazla içerik üreticisiyle aylık 50 milyondan fazla kişiye ulaşıyor.
Stanford ve Kaliforniya Üniversitesi’nin geliştirdiği esnek yapılı robotlar, afet bölgelerinde hayat kurtarırken, Harvard’ın su üzerinde yürüyebilen böcek robotları da zorlu arazilerde hayatta kalanları bulmayı amaçlıyor. Bu yenilikler, teknolojinin zor zamanlarda insanoğlu için umut kaynağı oluyor.
Giyilebilir teknolojilerin psikolojimiz üzerindeki etkileri ne olabilir? Sürekli sağlık takibi yapan bu cihazlar, bilinç düzeyimizi artırırken bazen de gereksiz yere endişelenmemize sebep olabiliyor. Teknolojinin bu kadar hayatımıza girmesiyle, mental sağlığımızı korumak için yeni yöntemler geliştirmemiz kaçınılmaz hale geliyor.
Kuzey Avrupa’nın robotların işgücü piyasasındaki yükselişine adaptasyonu, geleceğin iş dünyasını şekillendirecek kritik adımları temsil ediyor. Bu teknolojik ilerlemenin işsizlik üzerindeki etkileri, yakın gelecekte sosyal ve ekonomik politikalarımızı kökünden değiştirebilir.
Kısa Kısa…
● Be My Eyes: Görme engelliler için dijital göz ve rehber sunan bu uygulama, yapay zekanın sosyal etkilerini gözler önüne seriyor.
● Nvidia: Yeni YZ çiplerini piyasaya sürerek yapay zeka teknolojisinde büyük bir adım atıyor.
● SearchGPT: Yapay zeka destekli yeni arama motoru, sınırlı sayıda kullanıcıyla test ediliyor:.
● Windows 11: YZ API’larını doğrudan işletim sistemine entegre ederek, performansı artırmayı hedefliyor.
● IBM: YZ model optimizasyonunu daha erişilebilir kılarak, daha kompakt modellerin performansını artırıyor.
● Google: ‘Project Astra’ ile YZ asistanların geleceği için yeni bir vizyon sunarken, ‘Project Trillium’ ile özel yapay zeka hızlandırıcılarının altıncı neslini duyurdu.