Hep kolaycılık

Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Umutlarımı diri tutmaya çalışıyorum... Bu uğurda ilk kitabımın adını "Beklemek ve Ummak" koydum... Kendimi bildim bileli okumaktan keyif alıyorum, binlerce yazı yazdım, ama kitabım, çok uzun yıllar sonra çıktı... Hep daha almam gereken çok yol, hatmedeceğim çok kitap var, diyordum... "Medrese tipi ezberci eğitim"in ürünüydü günümüzde yaşananlar; böyle bir tedrisattan geçen çocukların, gençlerin, bugün 40'larına gelmiş o insanların ne suçu vardı?!

Ama artık inanıyorum ki, bir dirhem olsun hataları var onların da; çünkü hiçbir şeyi merak etmiyorlar, en ilgilendiklerini bile araştırmak, öğrenmek yerine "armut piş, ağzıma düş" kolaycılığını tercih ediyorlar...

Bu kanıya nasıl vardın? diye soracaksınız doğal olarak... Bakın, anlatayım:

Efendim, ben meraklı olduğum için, ilgilendiğim alanlardaki gelişmeleri yakından izlemeye çalışır; internette de o konulardaki forumları sıkı sıkıya takip ederim... Yüzlerce kişinin yazdığı hemen hemen bütün forumlarda yaşanan bir sıkıntı, beni bu karamsar noktaya taşıdı... Bunu hemen örnekleyeyim:

Şöyle düşünelim akıllı telefonlardan birini aldınız... Onun yeteneklerini keşfetmek istiyorsunuz, çünkü kimi arkadaşlarınız size ballandıra ballandıra anlatmışlar veya bir sorun, çalışmasında bir sıkıntı var... Bir-iki yokluyorsunuz aleti, ama deneye yanıla bulmak zor, bozmak riski de var... Eh, kullanım rehberini karıştırayım bari, diyorsunuz ama o ne?! Küçücük harflerle yazılmış, - biraz entelektüel olmaya çalışıyorsanız, söyleyeceğiniz gibi - çevirisi son derece kötü bir metinle karşılaşıyorsunuz, anlamak mümkün değil...

Neyse ki internet elinizin altında... Telefonunuzun modelini yazıyorsunuz, binlerce başlık dökülüyor, tabii ki aralarında "forum"lar da var...

Hemen onlardan birine giriyorsunuz, aman tanrım! Yazmışlar da yazmışlar 40-50, bazan 100 küsur sayfa boyunca telefonunuzla ilgili çeşitli yorumlar... Hepsini okumaya kalksanız en az birkaç saat, hatta gün!.. Kim uğraşacak okumakla! Hemen yazıyorsunuz, benim şu sorunum var, lütfen yardım...

Size bir yanıt geliyor, bu konu forumda tartışıldı, lütfen sayfaları okuyun... Yahu kim okuyacak o kadar sayfayı, diyorsunuz... Siz şurada yeniden yazıverin... O forumun ustaları, lehavle çekiyor ve sizin için yeniden yazıyorlar sorununuzun çözümünü...

Ama siz yalnız değilsiniz, onlarca kişi daha aynı şeyi yapıyor, aynı ısrarda bulunuyorlar, ustalar bu kez diyorlar ki lütfen şu sayfaya gidin, daha önce orada yazmıştık... Ama o sayfayı gitmek, onu okumak da bir sorun! Kim uğraşacak, şurada kısaca özetleyiverin diyor çözüm isteyenler...

Ustalar bu olaylar sık sık tekrarlandıkça düşünüyorlar emeğimize mi yanalım, yardım arzumuzun istismar edilmesine mi?! Ve okumayı sevmeyen "armut piş"çilerle onlar arasında tartışmalar yaşanıyor...

Sözün özü, ilgilendiği, neredeyse bin lira veya fazlasını vererek aldığı telefonunun sorununun çözümü için okumak gerekiyorsa üşenen, hatta telefonunuzu verin, arayayım bana telefonda anlatırsınız diyen bu kişiler, niçin gazete okuyacaklar diye düşünsem yanlış mı olur? O yüzden değil mi ki gazetelerin toplam tirajları nüfusun yüzde 5'ini bulmuyor...

Kitabı hiç söylemek istemiyorum, hayatlarına bir yararının olup olmayacağını bilmedikleri; gelse bile bu yararın sonuçlarının yılları bulacağı kitapları okurlar mı? Tabii ki okumuyorlar, bir kitap bir yılda bin tane satılırsa, yayınevi de yazarı da mutlu oluyor...

Lütfen siz de forumlara girip bakın, tartışma platformlarını inceleyin hep aynı sorular ve aynı tartışmalar konu ne olursa olsun... Kolaycılık, görerek ve dinleyerek algılamanın rahatlığı egemen... Anna Karanina'nın nasıl biri olduğunu hayal etmeye ne gerek var? Filmini seyredersin, internetten yorumlarını okursun olur biter...

Son dönemlerde forumların ustaları yavaş yavaş bu sanal dünyadan kaçıyorlar; merak etmeyen, bilgiye ulaşmak için hiçbir çaba göstermeyenler ise onlar uzaklaştıkça huysuzlaşıyorlar... Ve ben merakla bekliyorum, bilgi toplumu olacağız derken bilgiden nasip almamış insanların arttığı bir dünya nasıl olacak?

Tüm yazılarını göster