İsrail'de bir tavuk çiftliğini gezdirmişlerdi. Din adamlarının tavukları teker teker kendi dinlerine uygun olarak dua ederek kesmeleri dikkatimi çekmişti. Geçen hafta Ege Bölgesi'nde büyük bir yumurta ve tavuk üreticisi firmanın tesislerini gezdim. Firma sorumlusu, "Helal Sertifikası aldık. Bu nedenle kesimhanede otomatik kesim makinelerini devre dışı bıraktık. Çok sayıda din bilgisi olan kasap istihdam ettik. Her bir tavuğu Bismillah okuyarak ve Kıble'ye karşı kesiyorlar" dedi. Sığır ve koyunda daha kolay da tavuk kesimhanesinde işler çok zor.Fakat anlaşılıyor ki "Helal kesim" giderek her ülkede yayılan bir uygulama. Geçen haftalarda Fransa'da Cumhurbaşkanlığı seçim propagandalarında bile helal kesim konusunun öne çıktığına dair haberler medyada yer aldı. Bilindiği gibi, Fransa, yaklaşık 6 milyon Müslüman nüfusuna sahip. Avrupa'da Müslüman nüfusu en yüksek ülke. Fransa'da "helal pazarı" son üç yıldır yılda ortalama yüzde 10-15 arasında büyümüş. Pazarın yıllık cirosu 5,5 milyar euroyu aşmış. Bunun yaklaşık 1 milyarlık bölümü lokantacılık sektörünün helal et talebinden kaynaklanıyor. Fransa'da aşırı sağcı Milli Cephe (FN) partisi, cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarında 'helal et' konusunu siyasi polemik haline getirmiş.
FN lideri Paris ve bölgesinde satılan etlerin tamamının "helal usullere göre kesilmiş" olduğunu iddia etti.
Buna karşı, helal sertifikasının gerçeği yansıtmadığı konusundaki haberler de ortalıkta dolaşıyor. Fransa'da son iki yıldır marketlerde satılan "helal" sertifikalı "Herta Knacki" markalı sosislerin "domuz eti ihtiva ettiği" gerekçesiyle satışı durduruldu. Karar markanın sahibi Nestle grubu tarafından alındı. (02.02.2011 - Kaynak :dw Alman
Radyosu) Medyaya yansıyan haberlere göre Fransa'daki mezbaha sahipleri, sadece Paris ve çevresinde değil Fransa'nın birçok kentinde büyükbaş (sığır) ve küçükbaş (kuzu, koyun) hayvanların "helal" usullere göre kesildiğini belirtiyor. Fransız mahkemeleri helal et konusunda eksperlik yapan Veterinerlik Okulu yetkilileri de "ekonomik nedenlerden ötürü" Paris ve çevresindeki mezbahalarda kesilen hayvanların neredeyse tamamının "helal" olduğunu söylüyorlar. Bir uzman, "Helal kesim fenomeni giderek tüm Fransa'ya yayılıyor. Fransa'da kesilen koyunların yüzde 80'inin 'helal' olduğunu düşünüyoruz" diyor.
Alman radyosu'nda yayınlanan bir habere göre ise, Fransız uzmanlar, mezbahalarda konvansiyonel usullerle et kesmek "helal" ve "koşer" usullere oranla daha pahalıya geldiği için, mezbaha sahiplerinin, yılda sadece belli dönemlerde izin alarak gerçekleştirdikleri "helal" veya "koşer" usullere göre kesimi, yasak olmasına rağmen, tüm yıla yaydıklarına işaret ediyorlar. Sayın okuyucularım, dini baskıların nerelere kadar uzandığı görülüyor.
Koskoca, "et sever" Fransa'da, Müslüman ve Yahudi tüketici için yapılan özel kesim giderek o kadar yaygın hale gelmiş ki, Fransızlar geleneksek kesimi unutmuş. Kesimler ya helal kesim ya koşer kesim. Bu haberleri okudukdan sonra Ege'deki tavuk kesimhanesinde tüm kesimlerin "Helal Kesim"e dönüştürülmesini daha başka gözlükle değerlendirmeye başladım.