Hareket dışarıdan gelecek

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Merkez Bankasının son kararlarının arkasından 2012 yılı bütçe tasarısının da açıklanmasıyla Türkiye ekonomisinde mühimmat stoku tamamlanmış oldu. Maliye tarafında değişen bir durum yok. Bütçe açığı yine düşük öngörülüyor. Sıkı maliye politikasına devam sinyali veriliyor.

Bir süredir faiz belirlemeyi bir koridor çerçevesinde yürüten Merkez son kararlarıyla, bir anlamda, faizi esnekleştirdi. Faiz mevcut koşullara göre Merkez Bankasının açıkladığı bant içinde, gerekirse aynı gün içinde dahi hareket ettirilecek. Örneğin, sermaye girişi hızlanırsa, TL değerlenmesi büyük boyutlara çıkarsa ya da  ekonomideki yavaşlama eğilimi güçlenir veya enflasyon tehdidi azalırsa, bunların bir veya bir kaçı  bir arada gerçekleşirse Merkez Bankası faizi bandın üst sınırından aşağıya doğru itecek. Bunun tersi yönde hareketlerde ise Banka faizi bu kez bandın üst sınırına doğru çekecek. Esnekleştirilip, hızlı hareket imkanı sağlanan faiz Merkez Bankasına da ekonomiyi yakından takip etme ve hızlı müdahale olanağı sağlıyor.

                                             *                   *                   *

İçerisi görece sakin olunca ekonominin gündemini dışarıda olması muhtemel gelişmeler belirleyecek gibi görünüyor. Yani, bu sıralarda hareketin dışarıdan geleceğini söylemek mümkün.

Bu hafta dışarıda hareket sıkıntısı da yok sayılır. Gündemde epey bir malzeme var. Bunların başında Avrupa'da ana hatları ortaya konan finansman (kurtarma) planına ilişkin ayrıntıların ortaya çıkacak olması geliyor.

Avrupa'da siyasilerin böyle bir plan üzerinde anlaşmaları, hatta esas aktör olan Almanya'nın (Merkel) adeta dayatmacı bir tavır takınması sorunun aşılmasına ciddi katkı sağladı ve ciddi bir iyimserlik yarattı. Bu iyimser havada ayrıntılara kafayı takan olmadı. Hem Avrupa piyasaları hem de Avrupa parası (Euro) hareketlendi.

İyimserlik küreye de yayıldı. Son sıralarda yaygın olan riskten kaçınmanın kısmen gerilediği gözlendi. İşler iyiye gidiyormuş gibi bir algı oluştu.

İyimserliğin sürdürülebilmesi için hem makroekonomik veriler tarafından desteklenmesi hem de planın ayrıntısındaki sorunların çözülmesi gerekiyor.

                                             *                   *                   *

Bu hafta şeytanın ayrıntılarda gizlendiği gerçeği ile yüzleşilecek gibi görünüyor. Finansman (kurtarma) planının ayrıntısında iki önemli boyut var.

Bunlardan birisi Yunanistan'ın borçlarının yeniden yapılandırılması meselesi. Bu konuda epey gel-git yaşandığını biliyoruz. Nihayet net bir tavır ortaya çıktı. Daha ilk başta atılması gereken adım atıldı. Yeniden yapılandırma için gereken düzenlemeye yeşil ışık yakıldı. Yunanistan'ın borçlarını yeniden yapılandırması, yani borçların bir kısmının silinmesi (saç traşı) kabul edildi. Şimdi bu sürece bankaların, özel sektörün ve diğer kurumların nasıl ve hangi oranlarda katılacağı gibi  çetrefil bir ayrıntı var masada.

Avrupa'nın kotardığı kurtarma planında ayrıntının çözümlenmesi gereken ikinci boyut planının fon ihtiyacının, yani  finansman yükünün paylaşılması meselesi. Ülkelerin ve uluslararası kuruluşların bu yükü nasıl omuzlayacakları sorununun bir sonuca bağlanması gerekiyor.

Bu ayrıntı henüz netliğe kavuşmuş değil. Ayrıntıyı daha da ilginç hale getiren yeni bir düzenleme de var gündemde. Avrupa kurtarma fonunun (EFSF) istenen fon büyüklüğünü oluşturmak ve bunun paylaşımını daha kolayca sağlamak amacıyla bir borçlanma enstrümanı ihraç edecek, ülkeler de bu aracı alarak fon oluşumuna katılacaklar.

Başta Çin olmak üzere BRICS ülkelerinin bu sürece ağırlıklı olarak katılacakları ve Avrupa'nın kurtarılmasına katkı sağlayacakları tahmin ediliyor. Bu nokta da ayrıntının  çözülmesi gerekiyor.

Dedim ya, bu hafta hareket dışarıda. G20 ülkeleri hafta ortasında Paris'te toplanıyorlar. Şimdi dikkatler bu toplantıya kilitlenmiş durumda. G20 toplantısının kendi gündemi var kuşkusuz. Ama, söz konusu toplantının Avrupa'nın yük paylaşımı sorununun müzakere edilmesi için uygun bir ortam sağlayacağı düşünülüyor.

Süreç öngörüldüğü gibi işlerse hafta sonunda Avrupa meselesinin yeni bir kulvara taşındığına tanık olabiliriz. Hareket dışarıda oluyor diye görmezden gelemeyiz. Bu hareketlerden biz de ciddi ölçüde etkileneceğiz.

Tüm yazılarını göster