Harcamaların yarısı konut ve gıdaya

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Hanehalklarının tüketim harcamalarının dağılımında yıldan yıla önemli değişiklikler görülmesi beklenmez. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu tarafından dün açıklanan 2009 verilerinde de bir önceki yıla göre çok önemli bir değişiklik yok. Her yıl olduğu gibi geçen yıl da konut ve kira için yapılan harcamaların ilk sırada yer aldığı görülüyor. Gıda ve alkolsüz içeceklere yönelik harcamalar ise ikinci sırada bulunuyor. 2009 verilerine göre, hanehalkları tüketim harcamalarının yüzde 28.2'sini konut ve kira, yüzde 23'ünü gıda ve alkolsüz içecekler için yaptı.

Tüketim harcamalarının dağılımında gelir gruplarına göre olan adaletsizlik de değişmeden sürüyor. Hem zaten böylesi bir ekonomik kriz ortamında herhangi bir iyileşme beklenir miydi ki?

TÜİK, gelir gruplarını yüzde 20'lik dilimler halinde açıklıyor. Dağılımdaki çarpıklığı daha gerçekçi biçimde görebilmek için gelir gruplarının yüzde 10, hatta yüzde 5 düzeyinde ilan edilmesi çok daha yararlı. Ancak yüzde 20 bile, dağılımın ne kadar bozuk olduğunu gösteriyor.

2009 verilerine göre, ilk yüzde 20'nin gelirden aldığı pay yüzde 9.1 düzeyinde. Bu grubun payında 2008'e göre yaklaşık 0.1 puanlık bir artış var.

İkinci yüzde 20'lik grubun payı 0.4 puan düşerek yüzde 13.8'den yüzde 13.4'e inmiş. Sanki bu grubun payı, üçüncü yüzde 20'ye kaymış gibi. Üçüncü yüzde 20'nin gelirden aldığı pay 0.3 puanlık artışla yüzde 17.7'den yüzde 18'e çıkmış.

Benzer bir durum, dördüncü ve beşinci yüzde 20'lik gruplar için de söz konusu. Dördüncü yüzde 20'nin payı 0.1 puan artarak yüzde 22.8'den yüzde 22.9'a yükselmiş; beşinci yüzde 20'nin payı ise 0.1 puan düşerek yüzde 36.7'den yüzde 36.6'ya gerilemiş.

En yoksulda gıdanın payı yüksek

Tüm haneler için yüzde 23 olan gıda harcamasının payı, en düşük gelirli yüzde 20'lik grupta yüzde 34'e ulaşıyor. Bir başka ifadeyle en yoksul kesim, gelirinin üçte birini gıda ve alkolsüz içeceklere harcıyor. Bu kesimde konut ve kira harcamalarının payı yüzde 29.7 düzeyinde. Böylece bu iki kalemin payı yaklaşık üçte ikiyi buluyor.

Gelir düzeyi yükseldikçe gıdaya ayrılan pay azalıyor, buna karşılık ulaştırma giderlerinin payı artış gösteriyor.

Eğitim ve sağlık son sırada

Haneler, gelirlerinden eğitim ve sağlığa yüzde 1.9'ar pay ayırabiliyor. İlk ve ikinci yüzde 20'lik grubun eğitime ayırdığı pay ancak yüzde 0.7 düzeyinde.

Birinci yüzde 20'lik grup, toplam eğitim harcamasının ancak yüzde 3.2'sini gerçekleştiriyor. İkinci, üçüncü ve dördüncü yüzde 20'lik gruplar, eğitim harcamasında sırasıyla yüzde 4.9, yüzde 11.9 ve yüzde 19.7 oranında pay alıyor. Bir başka ifadeyle, hanelerin gelire göre sıralı ilk yüzde 80'i eğitim harcamalarının ancak yüzde 39.7'sini gerçekleştirebiliyor. Son yüzde 20 ise eğitim harcamalarında yüzde 60.4'lük pay sahibi. Hem zaten son yüzde 20'nin en çok payı eğitim harcamalarında aldığı dikkat çekiyor.

Eğitime harcanan 100 lira var. Gelirden en az pay alan ilk yüzde 20, bu harcamanın ancak 3 liralık kısmını gerçekleştiriyor, son yüzde 20 ise 60 liralık kısmını. İyi eğitilemeyen kesimler, nasıl olacak da daha iyi iş bulacak, daha fazla kazanç elde etmeye başlayacak ve bu makas biraz olsun kapanacak? Hem kaldı ki, daha önce de vurguladık; gelir dilimleri yüzde 20 olarak değil de, örneğin yüzde 5 olarak alınsa, karşımıza nasıl bir makas çıkardı acaba?

Tüm yazılarını göster