Geçen mayısta OpenAI’ın, yapay zekâ modeli GPT-4'te asistan sesi olarak inanılmaz derecede Hollywood yıldızı Scarlet Johansson'a benzeyen bir ses kullanınca kıyamet kopmuştu! Bu olayın üstünden çok geçmeden Meta, yapay zekâ destekli sesli asistanlarını seslendirmeleri için Awkwafina, Keegan Michael Key ve Judi Dench gibi Hollywood yıldızlarına milyonlarca dolarlık teklifler götürdü.
Bu asistanların illaki Türkçe versiyonları olacak. Ben de yapay zekaya “Bizde kim seslendirmeli?” diye sordum.
Beş kişinin adını verdi:
1.Haluk Bilginer: Derin ve etkileyici bir ses tonuna sahip.
2.Demet Akbağ: Komedi alanındaki başarısı ve ses tonundaki modülasyon yeteneğiyle ön plana çıkıyor.
3.Cem Yılmaz: Türkiye’nin en ünlü komedyenlerinden biri. Mutlaka güldürecektir.
4.Tarkan: Pop müziğin megastarı. Özellikle müzikle ilgili komutlar için kullanıcıları cezbedebilir.
5.Serra Yılmaz: Çok dilli yeteneğiyle farklı kullanıcı gruplarına hitap edebilir.
Hollywood yıldızları bugün seslerini yüksek ücretler karşılığı satmaya hazırlanıyor. Bu asistanlar en sevdiğiniz ünlünün sesiyle sizle konuşacaklar. Bunun önündeki tek engel alınacak izin. Yani teknik olarak bu çoktan mümkün hale geldi.
Sonraki aşamada artık ünlüler film çekmek için sete gitmeyecekler. Sesleriyle birlikte yüzlerinin kullanılmasına izin verecekler ve yapay zekâ ile iki saatlik filmler çekilecek. Kamerayla filme çekilen yapımlardan hiçbir farkı olmayacak bunların. O teknolojiye çok ama çok yakınız.
Ancak durum şöyle gelişecek: 20-30 yıl içinde bugünün tüm ünlüleri yaşlanmış olacak.
Yapımcılar gençlik görüntülerini kullanmaya devam etseler de inandırıcı olmayacak. Ayrıca yeni ünlü çıkmayacak. Sonra yıldızların hiçbir şey yapmadan istedikleri yüksek paralar yapımcılara külfet gelecek ve kendi sanal starlarını yaratacaklar. İşte orada artık “film kopacak”!
Sinema endüstrinin önümüzdeki yıllarda büyük bir hızla değişime şahitlik edeceğiz. Bakalım neler göreceğiz.
Market alışverişi dahil, ihtiyaçlarımın neredeyse tümünü e ticaret platformlarından sağlıyorum. Beyaz eşya, elektronik alet gibi pahalı bir şey alırken kılı kırk yarıyorum. Aynı ürünleri farklı sitelerde inceliyorum, benzer ürünlerle karşılaştırıyorum.
Kararımı verirken en önemli kriter ise ürünü daha önce deneyimleyen kullanıcıların yorumları oluyor. Alışveriş siteleri, politikaları gereği, bol yıldızlı olumlu yorumları ön plana çıkarıyor. Onları tabii ki okuyun. Memnun kalanlar niçin beğenmişler bir öğrenin.
Ancak sıralamayı değiştirip, bir de en düşük puanlı yorumları okuyun. Ve karşılaştırın. Olumsuz yorumlar mı daha çok ve detaylı, olumlular mı? Bu yorumları ancak satın alanlar yapabiliyor. Ama yazılanlardan o ürünün sadece yorum yapmak için mi alınıp alınmadığını anlayabiliyorsunuz.
Ürünü deneyimleyen kullanıcılar mutlaka daha geniş bilgi veriyor. O nedenle ürün yorumlarını okuyun ve bir dedektif gibi hepsini inceleyin. Kararınızı bu şekilde verirseniz siz kazançlı çıkarsınız!
Ben bu satırları yazarken Instagram hala kapalıydı. Hep konuşulduğu gibi Instagram’ı e-ticaret için kullanan birçok kişi mağdur olurken, sadece eğlenenler farklı yerlere dağıldı.
İlk gidilen yer X, yani Twitter oldu. Gözle görülür bir şekilde ‘timeline’da daha az politik, daha renkli tweet’ler arttı. X’e bir rahatlama geldi, gerginliği azaldı desem abartmış sayılmam. Ama Instagram’ın sadece bazı içerikleri X’e taşınmadı, Instagram’ın engelli olmasıyla ilgili yaşanan sorunlar da tüm ciddiyetiyle X’te tartışıldı ve tartışılmaya devam ediyor.
Gözlemim o ki Instagram kullanıcısı TikTok’a pek rağbet etmedi. Hatta birçok Instagram severde TikTok uygulaması yüklü bile olmayabilir. Ama TikTok’taki içeriklerin izlenme oranlarının arttığı kesin. Çevremde TikTok hesabı olmayanlar bile uygulamayı indirip TikTok izlemeye başladı!
Instagram’ın uzun süre kapalı kalması sosyal medya kullanıcısının alışkanlıklarından uzaklaşması ve uygulamaya daha az girmesiyle sonuçlanabilir. Dahası Instagram’ın algoritmaları şaştı ve burada mağaza açıp reklam verenler elde ettikleri tüm avantajları kaybetti. Birçokları sıfırdan başlamak zorunda kalacak. Bu da ekonominin gördüğü ayrı bir zarar.
Instagram’dan vazgeçemeyenler VPN kurarak uygulamaya erişim sağladı. Ücretsiz VPN’ler zaten stabil değil. Ücretlileri kullanırken de e posta alıp göndermede sıkıntılar yaşanıyor. Bazen tüm internet bağlantınız kesilmiş oluyor, bir süre sonra ancak fark ediyorsunuz.
VPN’i uzun süre kullanmak zaten sağlıklı değil. Ayrıca birçok güvenlik açığı olabilir. Eminim bu konuda sosyal medyada da birçok uyarıyla karşılaşmışınızdır. Örneğin ben bankaların mobil şubelerine bağlanırken VPN’i mutlaka kapatıyorum.
Umarım bir an önce Instagram erişimindeki sıkıntı ortadan kalkar ve hayatımız kolaylaşır.
Türkiye'nin yenilikçi teknoloji şirketlerinden ParamTech, Avrupa pazarındaki büyüme hedefleri doğrultusunda Amazon Web Services (AWS) ile stratejik bir iş birliğine imza attı. AWS’in sağladığı yüksek kullanılabilirlik ve performans ile uygulamalarından alınan verimliliği üst seviyeye taşıyan ParamTech, sunduğu hizmetleri de genişletmiş oldu.
Özellikle Avrupa pazarında daha etkili bir oyuncu olmayı ve konumunu “global yenilikçi teknoloji sağlayıcısı” olarak güçlendirmeyi hedefleyen ParamTech, AWS bulut servislerinden faydalanarak inovasyonları ve yeni teknolojileri, sürekli bir şekilde çalışmalarına entegre ediyor.