Hadi gel köyümüze geri dönelim!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu'nun istihdamın sektörel dağılımındaki gelişmeye ilişkin verilerini inceleyince bir dönemin çok popüler olan ve "hadi gel köyümüze geri dönelim" diye başlayan bu türküsünü anımsamadan geçemedik. Kentlerde işsiz kalanların ya da iş bulma umudunu yitirenlerin köyüne geri dönüşündeki hızlanma, işsizlik oranını görece aşağı çeken en önemli etken olarak karşımıza çıkıyor çünkü.

Önce istihdamla ilgili tabloyu genel hatlarıyla masaya yatıralım:

Bardağın boş tarafı… İşsizlik oranı temmuz ayında yüzde 12.8 olarak gerçekleşti ve geçen yılın aynı ayındaki yüzde 9.9'un halen çok üstünde.

Bardağın dolu tarafı… İşsizlik oranı yüksek seyrediyor  olmakla birlikte, haziran ayında başlayan eğilimin sürmesi önemli. İşsizlik oranı geçen yıl haziranda yönünü yukarı çevirmişti, bu yıl ise hem haziran, hem temmuz ayında yön aşağı doğru.

Temmuz ayları itibariyle istihdam edilenlerin sayısı 22.2 milyonla hemen hemen aynı; 50 bin kişilik de bir artış var. Buna karşılık, işsiz sayısında 842 bin kişilik artış oldu. Bu artış, son bir yılda 15 ve yukarı yaş grubunda ortaya çıkan 881 bin kişilik artışa neredeyse eşit. Ayrıca, işgücüne katılma oranının yüzde 48.4'ten yüzde 49.3'e çıkması da işsiz sayısını artıran bir başka etken olarak karşımızda.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 23.2 ile halen çok önemli boyutta. Hele hele kentlerde yüzde 27.8 olan bu oran çok önemli bir sorunun varlığına işaret ediyor. Genç nüfustaki işsizlik sorunu önümüzdeki yıllarda çok daha belirgin hale gelmeye aday. Her şehirde bir üniversite açılması sonucu neredeyse diploma almak dışında hiçbir nitelikleri olmaksızın işgücü piyasasına girecek genç nüfus, iş bulmakta daha büyük sorunlar yaşayacak.

Şimdi dönelim başlıkta vurguladığımız konuya… İstihdamın temmuz ayı itibariyle sektörel dağılımı, tarımda yeni nüfus projeksiyonuna göre en yüksek rakama erişildiğini gösteriyor. Tarımdaki istihdam, temmuz ayında 5 milyon 971 bine ulaşmış durumda. Geçen yılın aynı ayındaki 5 milyon 607 bine göre 364 bin kişilik bir artış var. Tarım istihdamında hazirana göre de 170 bin kişilik bir artış söz konusu.

Bu durum, kentlerde işini kaybeden ya da geçim sıkıntısı artan vatandaşların köylerine geri dönmeleriyle izah ediliyor. Temmuzda oluşan bu tabloda tek etken köye dönüşler değil elbette. Mevsimsel olarak tarım istihdamının zirve yaptığı bir dönemdeyiz, buna köye dönüşler de eklenince karşımıza böyle bir tablo çıkıyor.

En önemli ve izlenmesi gereken sektör, kuşkusuz sanayi. Sanayideki istihdam geçen yılın temmuz ayındaki 4 milyon 517 bine göre 381 bin kişi azalarak bu yıl 4 milyon 136 bine inmiş durumda. Ancak, dikkati çeken gelişme şu; sanayideki istihdam 3 milyon 981 binle dip yaptığı nisan ayından beri artıyor. Hazirandan temmuza artış da 99 bin kişi oldu.

İnşaatta da aynen tarımda olduğu gibi şimdiye kadarki en yüksek istihdam rakamı temmuzda gerçekleşti. İnşaat sektörünün istihdamı 1 milyon 404 bin kişi olarak ölçüldü.

Hizmetler sektöründe ise dalgalanma yaşanıyor. Sektörde çalışanların sayısı son bir yılda 60 bin kişi artmış durumda, ancak mayısta zirve yapan istihdam, çok fazla olmamakla birlikte gerileme eğiliminde.

İstihdamda bir önceki aya göre ortaya çıkan artış, ağırlıklı olarak "köyüne geri dönenler" sayesinde sağlanıyor. Haziranda 21 milyon 946 bin olan istihdamın 269 bin kişi artarak temmuzda 22 milyon 215 bine ulaşmasına en büyük katkıyı tarım yapmış durumda. Tarımdaki istihdam bir ayda 170 bin kişi arttı. Sanayi istihdamındaki artış 99 bin kişi düzeyinde. İnşaat istihdamındaki artış ile hizmetlerdeki azalma ise aynı, 21 bin kişi.

Tüm yazılarını göster