Güneşi erken gören zararlı çıktı

Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ mehmetkara2007@yahoo.com.tr

6446 sayılı yeni Elektrik Piyasası Kanunu'nun Mart 2013'te çıkmasından sonra durdurulan lisanssız elektrik üretimi başvurularının önü, yeni yasaya dayalı yönetmeliğin çıkmasıyla geçtiğimiz haftalarda yeniden açılmıştı.

Yeni Kanun'un getirdiği başvuruları durdurma yaklaşımı, o güne kadar başvuru yapmış olanlardan bazılarının yatırım süreçlerinin askıya alınmasına da yol açmıştı.

Şimdi hem yeni başvurular yapılmaya başlandı, hem de eski başvuru sahiplerinin askıda tutulan süreçleri yeniden işlemeye başladı.

Yeni başvuru yapanlar açısından, süreç gayet normal şekilde işliyor. 1 MW'lik üst sınıra kadarki projeleri için başvurularını yapıp yola koyuldular.

Ancak daha önce başvuru yapmış olanlardan bazıları son günlerde hayal kırıklığı içinde. Bunun nedeni ise yeni Kanun ve ona bağlı olarak çıkan yeni yönetmelikle lisanssız üretim üst sınırının 1 MW'ye yükseltilmesi uygulamasından eski başvuru sahiplerinin yararlanamaması...

Yani lisanssız elektrik üretiminde kapasiteler 1 MW'ye çıktı ama 500 kW'lık başvuruların, henüz daha yolun neredeyse başında olmalarına rağmen 1 MW'ye yükseltilmesinin önü kapalı tutuldu.

Şimdi ilgili kurum ve kuruluşlar diyor ki, "Sen mevcut projenin kabulünü yaptır, ondan sonra dilekçeni ver, senin kapasiteni de yeni üst sınıra yükselteyim..."

Tabii bu uygulama yatırımcı açısından ciddi bir ek maliyet demek. Çünkü 500 kW'lık lisanssız yatırımın projesine o güne kadar örneğin 30-40 bin dolar harcamış yatırımcı, kapasiteyi 1 MW'ye yükseltmeye kalkınca bazı işlemleri yeniden yapmak zorunda kalacak. Yani projeyi yenileyeceği için daha önce yaptığı harcamaların bir bölümünü yeniden cebinden çıkarmak zorunda kalıyor.

Güneş enerjisine dayalı olarak lisanssız elektrik üretimi için erken harekete geçmiş bir girişimci bakın nasıl yakınıyor:

“Eski bağlantı başvurum var. Henüz daha işin başındayız. Şimdi üst sınır 1 MW’ye yükseltildi ve ben de bundan yararlanmak istiyorum. Tesisi kurmak istediğim yer ve güneş potansiyeli de buna gayet uygun. Mantıklı olan, bunu bir dilekçeyle yeni üst sınıra artırabilmem değil mi? Ama öyle olmuyor. Şimdi benden eski başvurumun sonuçlanmasını, proje kabulünü almamı ve sonra başvurmamı istiyorlar. Bu hem süreci uzatacak hem de cebimden aynı masrafları ikinci kez yapmamı gerektirecek. Oysa sektör de daha yolun başında ve bir defalığına bunun kabul edilmesi lazım. Aksi takdirde bu işe heves etmiş ben ve benim gibi yatırımcılar erken davranmanın cezasını çekmiş olacak. (Erken kalkan yol alır) derler ama bizimki tam tersi oldu. (Erken kalktık, zarar ettik) diyeceğiz bu gidişle.”

Lisanssız üretime yatırım yapmak isteyenler açısından bir sıkıntı kaynağı da tüketim birleştirme konusunda yaşanıyor. Daha önce, aynı elektrik dağıtım bölgesinde olma şartıyla, tüketimi ayrı yerlerde bulunan işletmeler, tüketimleri birleştirebiliyorlardı. Mesela İzmir’de biri Karşıyaka’da biri Kordon’da faaliyet gösteren iki otel, örneğin Manisa’ya koyacakları 1 MW’lik rüzgar türbiniyle kendi elektriklerini lisanssız üretme şansına sahipti. Yeni düzenlemelerde bu uygulama ortadan kaldırılmış durumda. Yeni mevzuat diyor ki, Dediler ki yan yana olacak. Tüketim birleştirmesi olacaksa aboneler yan yana olacak.

Şimdi lisanssız elektrik üretimiyle ilgili çalışmalar yürüten girişimciler Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile Bakanlığın ve ilgili dairelerin kapılarını bu iki konu için aşındırmaya başlamış durumda.

Bakalım istediklerini alabilecekler mi?

Sektör ve ülke ekonomisi için en iyisi hangisiyse o olsun…

Ve görünen o ki bu iki konudaki talepler zarardan çok yarar getirecek… 

Tüm yazılarını göster