Gümrükte risk analizi ve yönetimi

Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nca resmi sitesinde yapılan açıklamada; uluslararası ticaretin yasal zeminde gerçekleşmesi amaç ve hedefi doğrultusunda, bir taraftan ticareti kolaylaştırma yönünde düzenlemeler ve uygulamalar yapılırken diğer taraftan yasadışı ticareti engelleme gibi önemli bir görevin de yerine getirildiği belirtiliyor.
 

Öncelikle, gümrük idaresindeki işlemlerin mümkün olduğu ölçüde hızlanması, idarelerdeki yığılmaların önlenmesi ve dış ticaret erbabına kaliteli ve hızlı hizmet sunulması amaçlanmış bulunuyor.
 

Bu amaca ulaşmak maksadıyla, çeşitli teknikler kullanılıyor. Bunlardan biri de risk analizi yapmak olarak belirtiliyor.


Buradaki amaç, gümrük mevzuatının doğru bir şekilde uygulanmasını engelleyen durumları tespit etmek, ülkenin mali çıkarlarını tehlikeye düşüren ya da diğer şekillerde bir tehdit oluşturan olayların ortaya çıkma olasılıklarını hesaplamak ve yapılan çalışmalarla veri birikimini gerçekleştirmektir.
 

Toplanan veri ve bilgilerin kategorik olarak analiz edildiği anlaşılıyor. Kuşkusuz varılan sonuçlara göre alınacak önlemler belirleniyor.
Önlemlerin uygulanması gerçekleştirildikten sonra elde edilen sonuçlar yine belirli bir çerçevede değerlendirmeye tabi tutuluyor.
 

Risk analizlerini yapmak üzere Bakanlık bünyesinde Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü'ne önemli görevler verilmiş bulunuyor. Ana politikaları merkez belirliyor ama Yerel Risk Analizleri ve Kontrol Uygulamaları da bölge müdürlükleri bünyesinde kurulan birimlere verilmiş bulunuyor.
Her ne kadar veri işleme teknikleri kullanılarak risk analizi yapıldığı belirtiliyor ise de, bu risklerin isimlendirilmesi dışa dönük olarak yapılmıyor. Söz konusu risklerin neler olduğunu birebir alanda muhatap olan şirketler canlı işlemler esnasında bir nebze bilebiliyor.
 

Her yıl yapılan firma denetimlerinde uygulanan belirleme kriterlerinin neler olduğu faaliyette bulunan şirketlerce önceden bilinmiyor.
Çünkü içinde bulunulan konjonktüre göre; menşe-kıymet-tarife-önceden bazı fillerin işlenmiş olması halleri- mevcut ihlallerinin yoğunlaştığı eşya ve alanlar- uluslararası konjonktürün dayattığı durumlar- gibi yönlerden belirleme yöntemleri şekil alabiliyor. Dolayısıyla risk analiz yöntemlerinin elastiki bir yapıda olduğu anlaşılıyor.
 

Hatta bazen, tamamen rastgele örneklerin seçildiği de oluyor. Durum böyle olunca; dış ticaret faaliyetinde bulunan şirketlerin hangi risk kriterine muhatap oldukları önceden bilinemiyor.
Burada önemli bir görev de şirketlere düşüyor. Faaliyette bulundukları alanın özelliklerini en iyi kendileri biliyor ama sürekli değişken bir yapı gösteren gümrük ve dış ticaret mevzuatını dikkate alarak şirketlerinin işlemlerini uzman bir yapıya denetletmek önemli riskleri önceden bertaraf etmek açısından önem taşıyor.
 

Bu tür denetimlerin sistemsel/periyodik olması halinde şirketlerin vizyonları/öngörülerinin oluşmasında yasal zeminlerin takip edilmesi anlamına geliyor. Kısacası; resmi otoritelerle sorun yaşamamak için önceden sorun olabilecek konuları tespit etmek ve riskli alanlardan yasal zeminde çıkış yollarını arayanlar kuşkusuz kayıtlı ekonomide öne çıkan şirketler olacaktır.

Tüm yazılarını göster