Gümrük hop orada hop burada

Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com

TBMM'de 06.04.2011 tarihinde kabul edilen ve 03.05.2011 tarihli 27923 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yetki Kanunu kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Devlet Bakanlıkları kaldırılmış ve bazı kurum ve kuruluşlar birleştirilerek ya da icracı bakanlıklar bölünerek yeni bakanlıklar kurulmuştur. Seçimden sonra oluşturulacak yeni Bakanlar Kurulu'nun da bu düzenlemelere göre yapılacağı anlaşılıyor.

Yetki Yasası'nın ismine bakıldığı zaman kamu hizmetlerinin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat, görev ve yetkileri ile kamu görevlilerine ilişkin hususlarda düzenleme yapılmasının hedef alındığı anlaşılsa da ortaya çıkan düzenlemelerin bu amaca ne denli hizmet ettiği veya edeceğinin iyi bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor.

640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın oluşumunda düzenliliğin, etkinliğin ve verimliliğin ne denli göz önünde tutulduğu özellikle gümrük camiasında tartışılıyor. Bu yapılanmanın istenilen amaçlara hizmet etmeyeceği yönünde ciddi kaygılar ön plana çıkıyor.

Çalışmaların başında bir arada hizmet sunmasında herkesin mutabık olabileceği iki kurum olan Gümrük Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın birleştirilmesinin gündeme geldiği, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlı iç ticaret ile ilgili birimlerin de oluşturulacak bu bakanlığa dahil edilmesi yönünde düşüncenin ortaya çıktığı biliniyor.

Dış ticaret politikalarını belirleyen kuruluş ile bu politikaları uygulayan kuruluşun birleştirilmesinden bir sinerji ortaya çıkmasının kuvvetle muhtemel olduğu düşüncesinden hareketle, böyle bir örgütlenmenin herkesçe makul kabul edilebilecek bir durum olarak kabullenildiği söylenebilecekken sonuçta dış ticaretin bu yapıdan ayrı tutulma gerekçesi bir türlü anlaşılamıyor. Kanun Hükmünde Kararnamelerin hazırlanması aşamasında her ne oldu ise dış ticaretin bu örgütlenmeden son bir manevra ile ayrılarak başka bir bakanlık bünyesinde örgütlenmesi ve esasen tek alakaları Dış Ticaret Müsteşarlığı olan Gümrük ile İç Ticaretin birleştirilmesi gerçekten trajikomik bir sonuç olarak görülüyor.

Ekonomi Bakanlığı olarak örgütlenen Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın aldığı kararların hemen hemen hepsinin uygulama yeri yada ilgisi olan alan gümrük idaresi olmasına karşın hiçbir ilgisi bulunmayan İç Ticaretin gümrükle alakalandırılmasının sebebi bir türlü anlaşılamıyor. Ekonomi Bakanlığı içinde yer alan tüm birimlerin Gümrük İdaresi ile birebir ilgileri bulunuyor. Kaldı ki; Gümrük Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı çalışma alanlarının kesiştiği sahalarda oldukça geniş bir yelpazede ilişki içinde bulunuyorlar. Keza; Ekonomi Bakanlığı birimlerine baktığımızda ekonominin sadece dış ticaretine ilişkin bölümlerinin burada yer aldığı dolayısıyla buna tam olarak Ekonomi Bakanlığı da denemeyeceği anlaşılıyor.

Kamu yönetimi sisteminde yapılacak değişikliklerin ve özellikle bakanlıkların ihdasının kısa süreli değişim ve dönüşümlere konu olmaması gerektiğini kuşkusuz düzenlemeyi yapanlar da biliyordur. Esasen konu ve üretilecek hizmetlerin birbiri ile alakaları düşünülerek konunun yeniden değerlendirilmesi yerinde olur. Tüm alternatiflerin objektif olarak tartışılması, fayda maliyet analizlerinin yapılması gerekiyor. Kamu yönetimi sisteminde ciddi reformlar yapılması gerektiği herkes tarafından kabul edilmekte iken değişikliklerin aceleye getirilmesi ve düzenli bir yapı kurulması gerektiği halde mevcut sorunları daha da artıracak düzenlemeler yapılması kimseye yarar sağlamaz..

Örgütlenmede ve yeniden yapılandırmada temel amacın etkinlik, verimlilik ve hizmet kalitesinin artırılması yönünde olması gerekiyor. Kurumların yöneticilerinin istekleri ile değil hizmetlerin daha iyi seviyede sunulabilmesi için gerekli örgütsel tasarımın ortaya konulması gerekiyor. Gümrük idaresinin, yükümlülere doğrudan hizmet sunan, dış ticaret politikalarının uygulandığı bir kamu kurumu olarak doğru bir şekilde örgütlenmesi gerekiyor.

Bakanlar Kurulu'nun yetkiyi kullanırken, Yetki Yasası'nın "İlkeler ve yetki süresi" başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasının a/4 alt bendinde yer alan "İç ve dış ticarete yönelik hizmetlerin daha etkin ve verimli bir şekilde sunulabilmesini sağlamak üzere yeni bir bakanlık kurulması" ilkesini çokta göz önünde bulundurmadığı anlaşılıyor.

Aslında göz önünde bulundurmama ya da başka bir deyişle dikkate almama hususu yine aynı maddede düzenlenen;

"6) Kamu hizmetlerinin verimli, süratli ve etkin bir şekilde yürütülmesini, ülkenin ekonomik ve sosyal durumunu dikkate alarak hizmetin özelliği ve gereklerine uygun düzenlemeler yapılması,

7) Kamu hizmetlerinde iş bölümü ve koordinasyonun sağlanmasını, benzer hizmetlerin tek kuruluş veya birim tarafından yürütülmesini ve kaynak kullanımında israfın önlenmesi,

8) Teşkilatların, hizmetlerin özelliğinden kaynaklanan zorunlu farklılıklar saklı kalmak kaydıyla, hiyerarşik bağlılık ve unvan standardizasyonu sağlanacak şekilde düzenlenmesini, zorunlu olmadıkça yeni birim kurulmamasını, kadro ihdasında azami tasarrufa riayet edilmesi,

9) Kaynakların ekonomik ve sosyal ihtiyaçlara uygun ve rasyonel kullanılmasını, kamu hizmetlerinde etkinliğin artırılması yönünde düzenlemeler getirilmesi"

Hususlarını da kapsıyor gibi…

Ayrıca yine aynı maddede (b) bendinde yer alan; "Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin olarak; 1) Yürütülen hizmetin, özelliklerini de dikkate alacak şekilde çağdaş kamu yönetimi anlayışına uygun bir şekilde geliştirilmesini, 2) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen hizmetlerin, özelliğinden kaynaklanan zorunlu farklılıklar saklı kalmak kaydıyla, standardizasyon sağlanacak şekilde düzenlenmesini, 3) Yönetim görevlerine atanmada ve bu görevlerde yükselmede kariyer ve liyakat esasları ile nitelikli personel istihdamının esas alınmasını" göz önünde bulundurma zorunluluğu da es geçilmiş gibi görünüyor.

Ne diyelim, Gümrük ve Tekel Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Devlet Bakanlığı bünyelerinde yer bulmuş olan Gümrük İdaresi bu kez ilgisi olmayan İç Ticaretle birleşerek bir Bakanlık oluyor. Gümrük Hop orada hop burada. Bu durum, mevcut personel üzerinde nasıl bir etki yapıyor düşünen var mı?

Tüm yazılarını göster