Grev Atölyesi: Bangladeş

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

"Hartal", bir çok Güney Asya dilinde "grev" anlamına geliyor. Bu terim ilk olarak Hindistan Bağımsızlık Hareketi sırasında kullanılmış. Hartal, tüm işyerlerinin, ofislerin, mağazaların, mahkemelerin kapatıldığı bir kitle protestosu olarak tanımlanıyor. Genel greve ek olarak, hartal sırasında okullar ve iş merkezleri de kapatılıyor. Bu protestonun hedefi halkın desteklemediği ya da kabul edilemez bir kararın değişmesini sağlamak.

Hartal bugün hala Bangladeş başta olmak üzere, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerde uygulanıyor. Hatta Bangladeş'de hartal öylesine gündemde ki, ülke ekonomisini bile tehdit eder hale gelmiş durumda. Ülkedeki siyasi partiler, hem puan toplamak, hem de iktidardaki partiye zarar vermek için sürekli olarak "hartal" çağrısı yapar haldeler. Bu yıl ülke genelinde 36 grev yaşandı. Grevlerin Bangladeş ekonomisine verdiği zarar 7 milyar dolar. Yani her bir grev gününün ekonomiye maliyeti 200 milyon dolara ulaşıyor. Ucuz işgücü nedeniyle Bangladeş'e yönelen yabancı yatırımcı, ülkedeki belirsizlik ortamından endişeli.

Geçtiğimiz ay başkent Dakka'da yaşanan bir kitlesel grev sırasında, göstericiler otobüslere saldırdılar, yolları kapattılar, ev imalatı bombalar kullandılar. Polisle yaşanan çatışmalarda en az beş kişi hayatını kaybetti.

The Wall Street'te yer alan bir habere göre, Dakka'nın önde gelen otellerinden Pan Pacific Sonargaon'da, otel çalışanları müşterilerin oda kapılarına notlar bıraktılar ve onları sokağa çıkmanın riskli olduğu yönünde uyardılar. Havaalanına gitmesi gereken müşterilerin ulaşımı ise, silahlı korumaların bulunduğu otobüs seferleri ile sağlandı.

Bangladeş'in hartal, yani kitlesel grev hikayesi yeni değil. Fakat geçtiğimiz sene ve özellikle bu sene sayıları hızla artan grevler, Rana Plaza'nın çökmesi ardından yabancı şirketler karşısında imajını düzeltmeye çalışan Bangladeş'e oldukça zarar veriyor.

Bangladeş'te sekiz katlı Rana Plaza binasının çökmesinin ardından çoğu hazır giyim işçisi binin üzerinde insan hayatını kaybetmişti. Aslında bu felaket, işçilerin ucuz ve kötü koşullarda çalıştıklarının ne ilk ne de son örneği oldu.

Siyasi gelişmeler grevleri tetikliyor

Grevlerdeki artışın bir diğer nedeni de ülkedeki siyasi gelişmeler. Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina tarafından oluşturulan savaş suçları mahkemesi, geçtiğimiz ay Cemaat-i İslami Partisi'nin 91 yaşındaki ruhani lideri Ghulam Azam'ı ömür boyu hapis cezasına; Genel Sekreter Ali İhsan Muhammed Mücahit'i ise, 1971'de Pakistan'a karşı verilen bağımsızlık savaşı sırasında savaş suçu işlediği gerekçesiyle idama mahkum etti.

Muhalifler, kararın siyasi olduğunu ve Hasina'nın Ocak ayında düzenlenecek seçimler öncesinde mahkemeyi etki altında bıraktığını gündeme getirdiler.

Ekonomiye maliyeti büyük

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Bangladeş'te bu yıl ülke genelinde 36 grev yaşandı. Grev sayısı 2012'de 29; 2009-2011 yılları arasında ise 17 idi.

Grevler sırasında, üniversitelerde dersler askıya alındı; iş yerlerinde çalışanların sayısında önemli düşüş yaşandı; şiddete uğramaktan endişe eden çok sayıda kişi evden dışarı çıkmadı. Ocak'tan bu yana düzenlenen grevler sırasında 80'in üzerinde insan hayatını kaybetti.

Grevlerin ekonomik zararı da oldukça yüksek. Bangladeş Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odaları (BFTSO) verilerine göre, 2013 yılında grevlerin Bangladeş ekonomisine verdiği zarar 7 milyar dolar oldu. Bu oran, her bir grev gününün 200 milyon dolara patladığı anlamına geliyor. Analistler, seçimlerin yaklaşması ile ülkedeki grevlerin daha da artacağından endişe ediyorlar. BFTSO Başkanı, hartal kültürünün Bangladeş ekonomisini yok ettiğini söylüyor.

Yabancı yatırımcı için belirsizlik artıyor

Bangladeş ekonomisi son 10 senedir yıllık ortalama yüzde 6.5 oranında büyüyor. Bu büyümede yabancı yatırımcıların payı büyük. Bangladeş'teki işgücü maliyetlerinin Çin'in bile altında kalması, bir çok markanın fason üretim için Bangladeş'e kaymasına yol açtı.

Bangladeş'te grevlerin sayısının artması, yabancı yatırımcılar için de sürekli bir belirsizlik anlamına geliyor. Yabancı yatırımcıların yaşadığı endişe nedensiz değil: Örneğin, GAP'ın da içinde bulunduğu birçok uluslararası markaya fason üretim yapan Ha-Meem Grubu'na ait bir kamyon protestocular tarafından ateşe verildi. Grup, daha uzun süren protestolar sırasında, teslimatı havayolu ile göndermek zorunda kalabiliyor. Bu da çok büyük bir maliyete yol açıyor. Bir çok yabancı yatırımcı, seçimler sonuçlanana kadar ülkeye gitmemekte kararlı.

Ülkedeki bazı işadamları ise bu belirsizlik ortamından maksimum fayda sağlamak peşinde. Hartal sırasında yollarda güvenli dolaşım sağlamak için günlüğü 150 dolara ambülans kiralayanlar var.

Ticaret ve Sanayi Odaları hükümetle konuşup, grevlerin yasaklanmasını talep ediyorlar, fakat bu talebe bugüne kadar cevap alabilmiş değiller.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama şöyle: "Anayasa, ifade ve gösteri özgürlüğünü garanti altına alıyor. Dolayısıyla grevlerin yasaklanmasından yana değiliz. Ama bunların mantıklı ve ahlaki bir sebebi olmalı." 

Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina'nın işçilere karşı tavrı ise son derece net: "Kafanızı dik tutun, atölyeleri çalıştırın. Yoksa işinizi kaybedersiniz." 

Tüm yazılarını göster