Görüşlerinizi hiç olmazsa bir kere de Başbakan’dan önce açıklasanız

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Başbakan Erdoğan’ın “Merkez Bankası faizleri düşürsün” şeklinde özetlenebilecek açıklamasına yanıt verdi. Başçı, Kayseri Sanayi Odası ve Dünya Gazetesi’nin ortaklaşa düzenlediği Para Politikaları konferansında yaptığı konuşmada faiz indirimlerine Para Politikası Kurulu’nun karar vereceğini belirterek, şu dönemde bir ara PPK toplantısına gerek olmadığını söyledi. İleride faiz indirimi yönünde ölçülü adımlar atılabileceğini ifade eden Başçı, büyük bir faiz indiriminin ise beklenmemesi gerektiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanı, faiz kararının zamanlamasının çok önemli olduğuna işaret ederek, “Faiz indirimleri ekonomiye güveni sarsmadan zaman içinde adım adım olur” şeklinde konuştu.

Yani sonuç olarak Merkez Bankası faiz indirimine kapıyı kapattı. Aslında “Kapattı” demek de pek doğru sayılmaz; zaten açmamıştı ki! Kapıyı açmaya çalışan Başbakan Erdoğan’dı.

Başbakan, bir süre önce “Seçim geride kaldı ve piyasa olumluya döndü, bakın borsa yükseliyor, faiz düşüyor. Merkez Bankası seçim öncesinde ara toplantıyla faizleri artırmıştı. Merkez Bankası şimdi de Para Politikası Kurulu’nu yine olağanüstü toplayıp faizleri düşürmeli” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Başbakan Erdoğan bu açıklamayı yapar yapmaz, “Evet, faiz indirilmeli, ekonomi ancak böyle canlanır, bir gün bile gecikilmemeli” gibi açıklamalar peş peşe gelmeye başladı.

İlk açıklama yeni Ekonomi Bakanımız’dan geldi. Zaten ekonomi bakanlarının temel işi eskiden beri Merkez Bankası kararlarını eleştirmek ya da Merkez Bankası’na “yol göstermek” adeta. Zaten adı bile yanlış bu bakanlığın. Ekonomi, bu bakanlık bünyesinde toplanmışsa Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın görevleri ne ola ki? Neyse, bu ayrı bir konu, Ekonomi Bakanlığı denilince hep aklımıza geliyor, bir kez daha değinelim istedik. 

Ekonomi Bakanı’nı sanayiciler izledi. Faiz düşürülürse ekonomi canlanırdı.
Esnaf temsilcileri durur mu, onlardan da faiz indiriminin faziletlerine ilişkin açıklamalar geldi. 

Her şey tartışılır

Faizleri gerçekten düşürme zamanı mıdır, değil midir; tartışılır. 
Başbakan’ın böyle bir açıklama yapması doğru mudur, değil midir; tartışılır.
Merkez Bankası, faiz düşürmese bile, Başbakanı dinleyip Para Politikası Kurulu’nu olağanüstü topladığında “Ne var bunda, Başbakan bunu isteyemez mi” görüşü savunulabilir ya da “Merkez Bankası bağımsız değil mi, niye karışılıyor” denilebilir. Gerçi olağanüstü toplantıya gidip faizde değişiklik kararı alınmaması zaten söz konusu olmaz ya…
Bütün bunlar tartışılabilir. Herkes görüşünü ortaya koyar, koyuyor da nitekim. 
Ama tuhaf olan bir gerçek var değil mi. Niye “Faiz düşürülmeli korosu” Başbakanı bekliyor ki? Niye Erdoğan bir açıklama yapmadan tek bir kişiden ya da kurumdan bu yönde bir istek duymuyoruz ki? 
Acaba, Başbakanın herhangi bir açıklaması olmadığı zaman “Erdoğan faiz indirilmesini istemiyorken biz böyle istekle ortaya çıkıp belki Başbakanı kızdırırız” diye mi düşünülüyor? Yoksa “Madem Başbakan faiz indirilmeli, dedi; biz de aynı görüşte olduğumuzu belirterek kendisini ne kadar desteklediğimizi ifade etmiş olalım” düşüncesiyle mi hareket ediliyor?

Faiz indirilsin mi, artırılsın mı, sabit mi tutulsun; hepsini tartışabiliriz. Sonuçta ekonomik adım bunlar. Ama, bu konudaki istekleri sıralarken Başbakanın ağzından çıkacak öneriye odaklanmış bir görüntü vermenin hiç şık olmadığı ortada.

Başbakan'ı kim bilgilendiriyor?

Başbakan Erdoğan’ın ajandasında şu yoğunluk içinde faiz konusu herhalde yer bile almıyordur. Ama diyelim bir gün Başbakan bu konuyu gündemine almak istedi. Böylesine önemli bir konuyu gündeme elbette tek başına getirmeyecek; yardımcılarına, danışmanlarına görüşlerini soracaktır. Merkez Bankası’nın faiz indirimi söz konusu olduğuna göre, ilk görüş alınacak kişi Ali Babacan’dır, diye düşünüyoruz. Babacan, şu koşullarda “Haklısınız Sayın Başbakanım, Merkez Bankası faiz indirmeli” der mi sizce? 

Eğer Başbakan bu konuyu tek başına, kimseye sormadan gündeme getirmemişse, geriye danışman ya da danışmanlar kalıyor. Başbakanı, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile bir anlamda karşı karşıya getiren danışman ya da danışmanlar kimlerdir acaba?

Tüm yazılarını göster