Çarşamba gecesi birbirinden zorlu mücadelelerde ter döken Trabzonspor ve Galatasaray, zirve açısından çok önemli bir maça çıkıyorlar. Fenerbahçe derbisinde özlediği galibiyeti alarak moral bulan sarı-kırmızılılar, gelen 3 puanla birlikte ligin zirvesine de ağırlıklarını koymuşlardı. Aynı gece Lille deplasmanında güçlü bir direnç örneği gösteren Trabzonspor'un da hiç şüphesiz hedefi bu karşılaşmadan 3 puan çıkartmak olacak. Takımların son durumlarına bakacak olursak; bordo-mavili ekipte Tayfun ve Vittek'in sakatlıklarına son karşılaşmada Celutska da eklenmişti. Bunun yanında tecrübeli futbolcu Halil Altıntop'un da hafif bir sakatlığı olduğunu biliyoruz. Galatasaray'da ise sakatlıkları devam eden Yekta Kurtuluş ve Sabri Sarıoğlu'na derbide Emmanuel Eboue'nin eklenmesi moralleri bozdu. Tecrübeli futbolcu özellikle son iki maçtaki formu ve disiplini ile sarı-kırmızılı takımın önemli isimlerinden biri olmayı başarmıştı. Ligde bu haftaya kadar oynanan maçlarda Trabzonspor'un Avni Aker Stadı'ndan ziyade deplasmanlarda daha başarılı bir grafiğe sahip olduğunu görüyoruz. İç sahada 6 maç oynayan bordo-mavili ekip bu maçlarda; 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgi aldı. Bu iki yenilginin İ.B. Belediyespor ve Beşiktaş'a aynı skorla (1-0) alınmış olması ilginç. Hatırlanacağı gibi bu iki yenilgi öncesinde Trabzonspor, Şampiyonlar Ligi'nde Inter ile oynamış ve hem içeride hem de dışarıda yüz güldüren sonuçlarla sahadan ayrılmıştı. Bu açıdan bakıldığında Fransa deplasmanından dönen bordo-mavili ekibin Galatasaray karşısında zorlanabileceği görülüyor. Sarı-kırmızılı takımın dış saha karnesine baktığımızda ise, 7 maçta toplanan 12 puan itibariyle bu alanda ligin zirvesine yerleşen bir takım görüyoruz. Fatih Terim'in öğrencileri deplasmandaki tek yenilgilerini ilk haftada İ.B. Belediyespor'a karşı almışlardı ki, ilerleyen dönemde takımın dış sahada "kazanamıyorsan kaybetme" benzeri bir anlayışa büründüğüne şahit olduk. Son dönemde defansif başarısıyla da dikkat çeken Galatasaray'ın deplasmanda aldığı üç beraberlikten ikisini 0-0, bir tanesini de 1-1'lik skorlarla alması yukarıda değinmeye çalıştığımız anlayışın kanıtı gibi. Öte yandan sıkışan maç trafiğinden sarı-kırmızılı takımın nasıl etkileneceği de merak konusu. Zorluk derecesi yüksek iki maçı arka arkaya oynamak takım üzerinde menfi etkiler gösterebilir. Bu sebeple defansif güvenliğin bir kat daha önem kazanması söz konusu olabilir. Taktiksel anlamda bir saptama yaparsak, Trabzonspor'un ofansif çeşitliliği henüz sağlayamamış olduğunu söyleyebiliriz. Burak Yılmaz'ın kademeli biçimde savunulduğu maçlarda bordo-mavili ekibin alternatif hücum organizasyonları geliştirme yönündeki sıkıntısı devam ediyor. Galatasaray'ın son dönemde yükselişe geçen savunma kalitesi de hesaba katıldığında Trabzonspor'un gol için duran top organizasyonlarına fazlasıyla ihtiyacı olabilir. Buna karşılık Galatasaray'da Baros ve Elmander'in birlikte ve gezgin biçimde görev aldıkları 4-4-2 sisteminin bordo-mavili ekibi savunma ve yerleşim yanlışlarına düşürmesi mümkün görünüyor. Bunu önlemek adına Trabzonspor'un tıpkı Şampiyonlar Ligi'nde olduğu gibi takım halinde topun arkasına geçmeye çalışacağını tahmin ediyorum. Eğer maç kâğıt üzerinde gördüğümüz ve zihnimizde oynadığımız şekliyle cereyan edecek olursa, muhtemelen kontrol futbolundan örneklerin olduğu nispeten temposu düşük bir maç izleyeceğiz. 90 dakikalık skorun da gol sayısı bakımından futbolseverleri tatmin etmeyebileceğini düşünüyorum. Kısacası, pazar akşamı Avni Aker Stadı'nda bir "gol atan galip" maçına tanıklık edebiliriz. 0-0'lık beraberlik de ihtimaller dâhilinde.
[15. haftaya bakış]
Beşiktaş - İ.B. Belediyespor
Yeniden yoğun bir temponun içerisine giren siyah-beyazlı takım, perşembe günkü Manisaspor randevusundan sonra bu kez başka bir dişli takımla karşılaşıyor. Ev sahibinde; Simao, Edu, Ersan Gülüm ve Mehmet Aurelio'nun çeşitli rahatsızlıkları var. Arif Erdem yönetiminde ritmini bulmaya çalışan İ.B. Belediyespor'da ise sakatlıkları bulunan Hasagic, Webo ve Ali Güzeldal'ın durumları belirsizliğini koruyor. İki ekip de hücum organizasyonları konusunda başarılı, bu nedenle bol pozisyonlu ve gollü bir maç izleyebiliriz. Carvalhal'in iskelet kadroda ısrarcı olması Beşiktaş'ın maç trafiğinden etkilenmesine yol açıyor. Sürprize açık bu mücadeleyi 90 dakika ayakta kalan kazanacak.
Bursaspor - Fenerbahçe
Süper Lig'de bu sezon kötü günler geçiren Bursaspor, yeniden çıkış yakalamak istiyor. Yeşil-beyazlılarda; Serdar Aziz, Basser ve Adem Koçak'ın sakatlıkları var. Fenerbahçe ise Galatasaray yenilgisinin izlerini silmek için bu maça asılacaktır. Kısacası, iki takımın da ortadaki üç puana şiddetle ihtiyacı var. Bu sebeple karşılaşmada mücadele dozu yüksek olabilir. Sarı-lacivertli ekip deplasmanlarda daha kolay gol yiyen bir görüntüde. Bursaspor ise istediği sonuçları alamamış olsa da evinde daha başarılı. Şahsi fikrim maçta beraberlik ihtimalinin yüksek olduğu yönünde. 0-0 ya da 1-1 muhtemel sonuçlar gibi görünüyor.
Gaziantepspor - Eskişehirspor
Abdullah Ercan yönetiminde daha dirençli bir görüntü sergileyen Gaziantepspor ile son haftalarda çıkışa geçen Eskişehirspor'un randevusu her şeyden önce seyir zevki vaat ediyor. Ev sahibinde Dany'nin sakatlığı var. Eskişehirspor'da ise Ivesa, Sinan, Diego ve Veysel'in hafif sakatlıkları söz konusu. İki ekibin de 90 dakika boyunca oyun disiplinine sadık kalarak oynamaya çalıştıklarını biliyoruz. Dolayısıyla hakemin bitiş düdüğüne kadar her an maçın gidişatı değişebilir. Eskişehirspor'u son maçlarında beğendim ancak bu maçta ilk şansı 3 puana daha fazla ihtiyaç duyan Gaziantepspor'a veriyorum. İlk yarının sonuna gelinirken ev sahibinin daha fazla kayba tahammülü yok.
Gençlerbirliği - Orduspor
Ligin iki dişli ekibi kozlarını Ankara 19 Mayıs Stadı'nda paylaşıyorlar. Ev sahibinde Özgür ve Emre Aygün'ün sakatlıkları var. İyi performans gösterdiği haftaların ardından istikrarsız bir çizgiye bürünen Orduspor'un sakatlar hanesinde Numan ve Selçuk Şahin'in isimleri var. Hatırlanacağı gibi Gençlerbirliği evindeki ilk yenilgisini Galatasaray'dan almıştı ancak ben 19 Mayıs Stadı'nda aynı çizgiyi korumaya çalışacaklarını düşünüyorum. Orduspor deplasmanlarda savunma güvenliğini ön plana alarak oynuyor. Az gollü geçmesini beklediğim bu maçta Gençlerbirliği 3 puan için öne çıkan taraf.
M. Park Antalyaspor - Ankaragücü
Medikal Park Antalyaspor hafta içi fikstüründe son dakika golüyle Eskişehirspor'a kaybetmişti. Bu nedenle bu maça motive olacaklardır. Ankaragücü ise ligin ilk haftalarına oranla biraz daha mücadeleci bir havada. Ev sahibinde Necati Ateş ve Mehmet Yılmaz'ın sakatlıkları düzeldi ancak kondisyon eksikleri var. Bu futbolcularla ilgili kararı Mehmet Özdilek verecek. Ankaragücü'nde son olarak Özgür Çek ve Uğur Uçar alacaklarıyla ilgili sorunları yüzünden takımdan ayrıldılar. Son derece kısıtlı bir kadroya sahip sarı-lacivertli ekip iyi niyetli mücadelesine rağmen Antalyaspor'dan puan almakta zorlanacaktır. Favori kırmızı-beyazlılar.
Mersin İ.Y. - Samsunspor
Ligin iki yeni takımını karşı karşıya getirecek bu mücadelede ev sahibinden Erman Özgür, Samsunspor'dan ise Selim Teber sakatlıkları dolayısıyla forma giyemeyecekler. Deplasmanda iyi sonuçlar alan Mersin ekibi ilginç biçimde aynı başarıyı evinde gösteremiyor. Samsunspor'un deplasman karnesi ise kırıklarla dolu. Bu karşılaşma Mersin İdman Yurdu açısından iç saha performansını bir nebze düzeltebilmek için önemli bir fırsat olabilir. Samsunspor, deplasmanlarda gol bulmakta oldukça zorlanıyor. Bu nedenle galibiyet açısından ilk şansı Mersin ekibine veriyorum. Nurullah Sağlam'ın öğrencileri 2-0 gibi bir skorla kazanabilirler.
Sivasspor - Manisaspor
Duraklama dönemi yaşayan Sivasspor evinde zaman zaman başarılı sonuçlara imza atabiliyor. Rakipleri Manisaspor da bu sezon ligin dikkat çeken takımlarından biri olmayı başarmış taş gibi bir ekip. İki takımın da yoğun maç temposundan nasıl etkilenecekleri merak konusu. Fizik güce ve tempoya dayalı futbollarını devam ettirebilecekler mi yoksa iki taraftan birisi düşüş sinyalleri mi verecek. Karşılaşmanın az gollü geçme ihtimali yüksek. Sonuca yönelik bir tahminde bulunmam gerekirse, beraberliğin ağır bastığını söyleyebilirim. Manisaspor'da Ömer Aysan, Akaminko ve Nizamettin'in durumlarının maç günü belli olacağını da belirtelim.
Kayserispor - Karabükspor
Evindeki 7 maçta 10 puan toplayan Kayserispor, üst sıralara tırmanma adına bu maçı hedef seçti. Deplasman grafiği çok kötü olan Karabükspor ise Bülent Korkmaz ile birlikte daha dirençli bir takım haline gelse de beklenen patlamayı bir türlü gerçekleştiremedi. Açıkçası bu maçta iki takımın da öncelikli olarak kaybetmemeyi düşünmesi muhtemel. Ancak oyuncu kalitesi rakibine oranla daha iyi olan Kayserispor'un kazanması benim için normal sonuç olur. Karabükspor devre arası transfer dönemine kadar maksimum puanı toplamayı hedefliyor ancak sarı-kırmızılar görünen tabloda onlar için sert bir rakip.