"Zorunlu Trafik Sigortaları'nda primlerdeki artış, kasko sigortalarındaki yeni uygulama, riskli iş kollarındaki fabrikaların sigortalarının yaptırılmasında yaşanan zorluklar dururken, göktaşının düşmesinin vereceği zararın sigorta tarafından karşılanıp karşılanmayacağını merak etmek biraz abes değil mi?" dediğinizi duyar gibiyim.
Geçtiğimiz hafta yaşanan bu olay, gündemi çok işgal etti. Birçok dostum karşılaştığımda bana bunu sordu. Sigortacılık Kanunu'nun çıktığı 2007 yılından sonraki günlerde, benzer bir konu sigorta sektöründe tartışılmıştı. Kanunda sigortacıların kapsam dışı bırakacakları tüm riskleri poliçelerde belirtmeleri isteniyordu. Hatta o senelerde sigortacılar hafif espri ile karışık, "göktaşı düşmesini de poliçelere ekleyelim bari" demişlerdi. Hatta bu konuyu ben de bir yazımda yazmıştım.
Şimdi görülüyor ki, bu da gerçek oldu. Zamanında espri ile karışık gündeme getirdiğimiz konu yaşandı. Ve o günlerde yazdığım yazı aklıma geldi. Savaş, işgal ve halk hareketleri de birçok poliçede kapsam dışı... Fakat bir sektör yöneticisi sigortalı isterse göktaşının düşmesinin yaratacağı hasarın da risk primi hesaplanarak poliçe teminatlarına eklemlenebileceğini belirtti.
Motor sigortaları geniş kitleleri ilgilendiriyor
Zorunlu Trafik Sigortaları'ndaki primlerdeki artış ve kasko sigortalarındaki yeni uygulama kamuoyunda büyük yankı buldu. Gazetelerde ve televizyonlarda çok sık haber yapılır oldu. Çünkü 10-12 milyon kişiyi ilgilendiren bir konu. Bu arada haber yapan arkadaşların da biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Bazı yanlış anlamalara meydan verecek haberler yer alıyor medyada.
Bu konuda, Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Recep Koçak da bu yanlış anlamaların önüne geçmek için üst üste açıklamalar yapıyor. Daha önce de yazdığım gibi, sigorta sevimsiz bir konu. Her kişinin sigorta ile ilgili kötü bir anısı illaki var... Buna daha da çanak tutmayalım. Geçtiğimiz gün bir haber kanalına davetliydim. "Kasko fiyatları katlanacak mı?" diye sordu sunucu hanımefendi. Zorunlu Trafik Sigortası primlerindeki artış nedeniyle serzenişleri anlayabilirim. Fakat kasko zaten isteğe bağlı bir sigorta ürünü. Yaptırmak için seni kimse zorlamıyor. Zaten günümüzde, riski yüksek kişiler kasko yaptırıyor ağırlıklı olarak. Sigortalıların beklentilerine uygun şekilde kasko paketi seçme olasılığı mevcut.
Kaskoyu tam istiyorsan eller cebe...
Televizyon programında da belirttiğim gibi otele gidip oda seçerken deniz manzaralı, orman manzaralı olanı ya da standart oda, suit oda varsa ve de bunların fiyatları farklı olabiliyorsa, kaskodan da Dar kasko, Kasko, Genişletilmiş Kasko ve Tam Kaskodan aynı şartlarda satın alabilirsiniz. Çarpma ve çarpılma kısmını teminat dışında bırakır, sadece yanma, çalınma ve üçüncü şahısların vereceği zararlarından oluşacak bir kasko poliçesi isterseniz, belki de üçte biri kadar prim ödeyebilirsiniz. İyi araştırmak gerekecek...