Gizlenmiş dış borca dikkat!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Son yedi yılda Türkiye'nin toplam dış borç stoku yüzde 100, iç borç stoku ise yüzde 82 dolayında artış gösterdi. Ancak, dış borç stokunu büyüten özel sektör. Kamunun 2003 sonunda 95 milyar dolar olan borcu, 2010 sonuna kadar olan dönemde yalnızca yüzde 6 büyüyerek 101 milyar dolara çıktı. Özel sektörün borcu ise bu dönemde yüzde 125'lik artışla 89 milyardan 189 milyara yükseldi.

Dış borcun ağırlıklı olarak özel sektöre ait bulunması, kamunun dış borcunun neredeyse yerinde sayması ülke riskini hafifletir mi dersiniz… Ne yazık ki hiç hafifletmiyor.

Kime ait olduğu ikinci planda; dış borç sonuçta dönüp dolaşıp yurtiçinde bir döviz talebi yaratma etkisi doğuruyor. A şirketi ya da bankası, dış borcunu ödemek için, eğer yurtdışında kaynağı yoksa elindeki ulusal para cinsi varlıkları dövize çevirmek istemeyecek mi sonuçta? Bu da bir döviz talebi doğurmayacak mı?

Bizim endişe kaynağımız ne; artan dış borcun ödenmesi sırasında ya da uluslararası bir dalgalanma durumunda bir sıkıntı yaşamak, değil mi… Yurtiçindeki döviz talebi, ister kamudan, ister özel sektörden gelmiş olsun, dengeleri bozmaya, kurları yükseltmeye aday bir tehlike oluşturmayacak mı? Kurları etkileyecek bu talep karşısında hangi kamu otoritesi, "Bize ne bankaların ya da şirketlerin dış borcundan" diyebilir ki…

Olası döviz talebinin kaynakları yalnızca kamu ya da özel sektör de değil üstelik. Yabancılar da pekala döviz talebinde bulunabilirler, bulunuyorlar da…

Gizli dış borç

Kamunun dış borcu yıllardır neredeyse yerinde sayıyor. Son yedi yılda yalnızca yüzde 6 oranında 6 milyar dolarlık bir artış olmuş. İyi güzel de, bu tablo yanıltıcı.

Yabancı yatırımcının Türkiye'de sahip olduğu TL cinsi menkul kıymetler bizim için iç borç mu, yoksa aslında bunlar gizlenmiş dış borç mu?

Banka dışı kesimin elinde 22 Nisan itibariyle 100 milyar dolar karşılığı 150 milyar liralık devlet iç borçlanma senedi bulunuyor. Bu senetlerin yaklaşık 42 milyar dolarlık, yani 63 milyar liralık kısmı yurtdışında yerleşiklere, yani yabancılara ait.

Şimdi söyler misiniz, bu 42 milyar dolar, iç borç mu, dış borç mu? Hazine'ye bu borcu veren Ahmet Efendi ya da Mehmet Bey değil ki; Hans, George veya onları temsil eden yabancı fonlar. Bu yabancılar, herhangi bir nedenle Türkiye'yi güvenilir bulmadıklarında ya da Türkiye'deki karı yeterli görmediklerinde çıkmak isterlerse, biz bu 42 milyar doları ödeyecek miyiz, ödemeyecek miyiz?

Yabancıların elindeki devlet iç borçlanma senetleri döviz cinsinden değil elbette. Yabancılar, 22 Nisan itibariyle 63 milyar liralık senede sahipler. Şimdi bu durumdan hareketle herhalde birileri çıkıp, "yabancıların elinde döviz cinsinden devlet iç borçlanma senedi yok ki, biz TL cinsinden ödemeyi yapar, sonrasına karışmayız" diyebilir mi… Diyen çıkar çıkmasına da, bu 63 milyarı (tabii ki tümünü değil) alacak yabancılar yurtdışına TL ile gitmeyeceklerine göre, herhalde ellerindeki parayı dövize çevirmek isteyeceklerdir.

Gerçek bu olduğuna göre, 63 milyar lira karşılığı 42 milyar doları iç borç mu sayacağız, dış borç mu?

Yabancı payı füze gibi

Yabancı yatırımcı, 2003 sonunda 5.8 milyar dolarlık DİBS sahibiydi ve bu rakam, toplamda yüzde 12'ye yakın bir pay oluşturuyordu. Yabancıların payı hızlı bir artışla 2006 sonunda yüzde 33'e ulaştı. Sonra gerileme başladı ve yabancıların payı küresel krizin etkisiyle 2008 ve 2009 yıllarında yüzde 25-26 düzeyine indi.

Krizin geride kalmasıyla 2010'da yabancılar Türkiye'ye adeta akın etti. 2009 sonunda 20 milyar dolarlık DİBS'e sahip olan yabancılar, portföylerini bir yılda yüzde 50'den fazla artırarak 2010 sonunda 32 milyar dolara çıkardılar.

Yabancıların payı bu yıl da her ay düzenli olarak artış gösterdi ve son olarak 22 Nisan itibariyle yüzde 42'ye ulaştı. 

Yabancının DİBS'teki payı %50'ye gidiyor (Milyon $)
  Yabancının   Yabancı
  elindeki Toplam payı (%)
2003 5.791 50.252 11,5
2004 11.810 70.731 16,7
2005 20.892 85.773 24,4
2006 25.725 79.051 32,5
2007 28.260 89.766 31,5
2008 23.447 92.206 25,4
2009 20.131 78.588 25,6
2010 31.806 86.266 36,9
Ocak 11 33.061 87.113 38,0
Şubat 33.665 86.221 39,0
Mart 37.364 93.357 40,0
22 Nisan 41.874 99.679 42,0
Tüm yazılarını göster