Girişimci ‘tecrübesiz gençlik’…

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

İş ararken, umudunu kaybedenlerin sayısı artıyor.

Bu da, işsizlik rakamlarını olumlu etkiliyor.

ABD dahi, umudunu kaybedenler nedeniyle düşen işsizlik oranına bakıp, ekonomisinin düzeldiğini sanıyor!

Bu sistem tecrübelilere yarıyor.

Tecrübesizler ise ‘umudunu kaybetmekle’ kalmıyor; ABD Merkez Bankası’nın basıp, dağıttığı paranın keyfini çıkaranları seyretmeye de zorlanıyor.

Yenilikçiliğe, girişimciliğe, daha fazla enerjiye ihtiyaç duyan dünya, bu nimetlere sahip gençleri duymazdan/görmezden geliyor.

En son Şarık Tara anlatmıştı,

“Tecrübeye inanmıyorum. Hatta, fazla tecrübe tehlikeli bir şey. Ben yenilikçiliğe inanırım. 56 yaşındayken, görevi oğluma bıraktığımda şu karara vardım: 27 yaşındayken, yani onun yaşında inşaat sektöründe çok yenilikler yaptım. O’da yapar dedim. Yaptı. Şirketi daha da büyüttü.”

‘Tecrübesiz elemanlar’ üzerine yazdığımız yazıların ardından, sorumluluk almak isteyen gençlerin mailleri artmıştı.

Sektör sektör ayırdık.

Her çalışan/çalışmak isteyen gencimizin kendi sektörüne göre sıkıntılarını belirledik.

Mesela ‘Mali müşavir gençler’ in sıkıntıları.

Mali Müşavir Harun Erdemir yazmış:

“Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla hayatımıza girmiş olan Bağımsız Denetçilik ile mesleğimiz, 1989 yılından bu yana ilk defa bu kadar güzel bir fırsat yakaladı.

Ancak sonradan yapılan müdahalelerle, Bağımsız Denetçilik için 15 yıl tecrübe zorunluluğu getirildi.

Genç bir meslek mensubu olarak anlayamadığım nokta neden 15 yıl?

Bu süre neye dayanarak belirlendi?

Mademki gençlerin bilgi ve deneyimleri küçümseniyor, yetersiz ve yarım oldukları düşünülüyor o zaman bağlı oldukları odalara ödedikleri oda aidatları da yarım alınmalı.

Aidat konusunda değerli üstatlarla aynı kefede olunacak, her konuda eşit sayılacak ama sıra pastayı bölüşmeye gelince birileri gençleri yok sayacak.”

Mali Müşavir Gülten Aksu yazmış:

“Bağımsız Denetçilik için 15 yıl tecrübe zorunluluğu kondu.

Bu çağda yıllarla orantılı tecrübeler değil, inovatif düşünen, teknolojiye ve bilgiye hakim, yenilikçi davranış, farklı bakış açılarıyla olaylara bakmak çok önemlidir.

Siz hangi iş görüşmesinde mühendis, aşçı, doktor gibi hangi meslekten olursa olsun, 15 yılı baz alarak işe alımlar gördünüz?

Tecrübenin çalışma yılıyla aynı orantıda olduğunun varsayılması çok büyük bir sancıdır. Çünkü tecrübe sadece zamanla kısıtlanamaz, yılların içine hapsedilemez; asıl tecrübe, bilgiyi ve teknolojiyi harmanlayarak, farklı bakış açılarıyla problemlere yaklaşarak yönetmektir.

Dünya bu yönde ilerlerken meslek mensuplarına dayatılan bu on beş yıllık zaman kavramının tamamen belirli bir kesimi mutlu etmek için olduğunu düşünüyorum.

Dünyadaki birçok şirket gençleri, farklı bakış açılarını, düşüncelerinden faydalanmak istiyor. Bankalarda dâhil bir çok inovasyon ve girişimcilik yarışmaları adı altında genç neslin teknolojiye hakimiyeti ve bakış açılarından yararlanmaya çalışırlarken, denetim gibi muhasebe düzeninin sistematiğini kontrol eden bir dinamiğin monotonlaşan meslek mensubundan ziyade taze kan denilebilecek kendini bu işe adayan gençlere neden yer verilmesin?”

Mali Müşavir Murat Sayar’da aynı konuya uzun uzun değinmiş ve AB müktesebatından da örnek vermiş:

“…Yukarıda gerekçeleri ile vermiş olduğum tam metin yönetmelikte mesleki tecrübe neye göre belirlenmektedir? Bizim yönetmeliğimizde mesleki faaliyette bulunmak yeterli görünmektedir. Fakat örnek aldığımız AB Yönergesinde ise yeterli deneyimi kazanmalarını sağlayacak faaliyetlerinde bulunan ibaresi ile konuya netlik kazandırmaktadır.”

Yorumu tecrübelilerimize bırakıyorum.

Tüm yazılarını göster