Cenk ERDAL / Yatırım Finansman
Taksim Gezi Parkı protestoları ile başlayan ve bir toplumsal harekete dönüşen gösterilerin BİST üzerindeki etkisi ağır oldu ve hisse senetleri haftanın ilk işlem gününe %10.5 değer kaybederek başladı. Bu satırların yazıldığı Salı günü seans arasında ise aklı selimin galip gelmeye başlamasıyla, kayıplarının bir kısmını geri alarak %3.5 yukarıdaydı. Peki nedir bu olayların borsa üzerindeki etkisi, neydi uzak bir hatıra olarak hatırladığımız kriz yıllarındakine benzer bir tablo çıkmasına sebep olan?
Hisse senetlerinin politik belirsizlikten etkilendiği bir gerçek, fakat işin doğası gereği bu belirsizliğin bir ekonomik anlamı olması gerekir. Şirketlerin piyasa değerlerini etkileyen faktörlerin başında karlılık gelir ve mevcut politik risk primindeki artışın böyle bir sonucu olup olmayacağını incelemek gerekir.
Geçmiş dönemlerde politik krizler yaşandığı zaman hükümetin düşüp düşmeyeceği, yerine yenisinin kurulup kurulamayacağı veya erken seçime gidilip gidilmeyeceği konuşulurdu. Bu kez durum biraz farklı gözüküyor, bu yukarıda yazılanların hiçbiri bu sefer gündemde değil, fakat birikmiş bir tepki patlamasının toplumdaki tansiyonu nereye kadar yükseltebileceği, işin gruplar arasında sokak çatışmaları boyutuna gelip gelmeyeceği ve piyasalar açısından bakıldığında bunların hepsinden daha da önemli olarak yabancı yatırımcıların ülkemize bakışlarında ve fon akışlarında sebep olabileceği olası değişimler en önemli faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Halka açık hisse senetlerinin yaklaşık üçte ikisini elinde bulunduran yabancı yatırımcılar, olayları başta uluslararası basın, sosyal medya ve aracı kurum çalışanlarının kendilerine ulaştırdığı bilgilerle değerlendirdiler ve ilk fiyatlamalarını yaptılar. Gelişmelerin iş atmosferine olan direk ve dolaylı etkileri, ülkenin turizm başta olmak üzere diğer sektörlere olan yansımaları ve bunların şirket bilançolarına olan izdüşümleri bundan sonra yatırımcıların gündemindeki en önemli konuların başında gelecektir.