Gerçeklerden kaçmak eceline koşmaktır...

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com


Nereden bakarsanız bakın ilginç gelişmelerin yaşandığı bir haftayı geride bıraktık.

Çaresizliği gizlemek adına olduğundan farklı görünmeye çalışmak ve gündemi farklılaştırarak günü kurtarma anlayışı ön plana çıktı. Fakat yine de iyimser rüzgarların belirleyici olması sağlanamadı. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler'in off-shorelar hakkındaki raporu finansal piyasalar üzerindeki Güney Kıbrıs etkisini gideremedi.

Ülkemizde ise yıllık enflasyonun yüzde 7.29'a yükseldiğinin açıklandığı ortamda Başbakan'ın faizlerin yüzde 6'nın altında olması gerektiği söylemi kafaları karıştırdı. Piyasalar dalgalandı, moraller tüm çabalara rağmen düzelmedi...

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler'in off-shore raporu Güney Kıbrıs gibi para aklamaya hizmet veren ve vergi kaçakçılığına yardım eden ekonomileri zor duruma düşürebilir. Güney Kıbrıs'taki uygulamanın ancak benzer durumdakiler için şablon olabileceği kanaatinin oluşması için çaba harcanabilir. Fakat başta euro kullanmayan AB üyeleri ve çoğu gelişmekte olan ekonomi için benzer bir uygulamanın söz konusu olabileceği gerçeğini hafızalardan silmek ve yarattığı güvensizliği gidermek bu saatten sonra pek mümkün olamaz. Sistemik risk azalmaz, altın fiyatının yapay bir şekilde geriletilmesi durumu değişteremez. Sermaye hareketlerinin bu saatten sonra daha geçici olması engellenemez.

Evet, Güney Kıbrıs'taki uygulama özellikle euro kullanmayan AB üyeleri ve gelişmekte olan ekonomilerin önemli bir kısmı için şablondur. Söz konusu ülkelerin merkez bankasının ve para politikası seçeneğinin olması bu durumu değiştirmez. Net sermaye girişlerinin azalması veya durması bu süreci tetikler; bu durumun ortaya çıkması belki bir süre geciktirilebilir fakat bir gün yaşanması önlenemez. Bu beklentinin güçlenmesi küresel ekonominin yeniden tehlikeli bir şekilde daralması anlamındadır.

Uluslararası sermayeyi yönlendirmenin ve kafa karışıklığını gidermenin zorlaştığı, enflasyonun olumsuz görüntü sergilediği bir ortamda Başbakanın faizler konusunda yaptığı değerlendirme ilginçtir!.. En yetkili ağızdan çıkan bu söylemi ciddiye alanlar taşıdığı riskleri azaltmaya çalışabilir, ortaya çıkacak eğilimler tüm Türkiye ekonomisini sarsabilir... Sermaye hareketlerindeki eğilimin yön değiştirmesi Türk Lirası'nın değer kaybı, enflasyon beklentilerinin iyice bozulması, güvensizliğin yaygınlaşması ve riskten kaçınmanın güçlenmesi kendi kendini besleyen tehlikeleri uyarabilir... Siyasi açılım hikayelerine fazla güvenip faizleri bastırmaya, ekonomiye gaz vermeye çalışmak geri tepme riski çok yüksek bir tercih olabilir...

Çaresizliğin ilacı gerçekçilik ve şeffaflıktır. Olduğundan daha farklı görünmek, daha güçlü gibi görünen başka bir çaresize teslim olmak ve onun sözlerine güvenmek kesinlikle çözüm değildir. Küresel ölçekte gerek siyasiler gerekse merkez bankaları başta olmak üzere mali yapıdaki yetkililerin sergilediği çaresizlik olumlu düşünmeyi imkansızlaştırmaktadır. Gerçeklerden korkup kaçmak, ecele koşmaktır...

Tüm yazılarını göster