Gelişmekte olanlardaki alarmın rengi ve önemi…

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

Geride bırakmaya hazırlandığımız 2012 yılının bir sonraki döneme devredeceği miras olumlu düşünmeyi zorlaştırıyor. Gelişmiş ekonomiler durgunluğun derinleşmemesi adına parasal genişlemeye abone olurken, gelişmekte olanların durumunun olumsuzlaşmaya başlaması, risk alma isteğinin azalması, rekabet koşullarının bozulması, sorunlar ağırlaşır iken dengesizliklerin ciddiyetini koruması gibi faktörler bu sonuçta etkili oluyor. Günü kurtarmak ve beklentileri yönlendirmek adına menkul ve gayrimenkul şeklindeki varlık değerlerini yükseltmek veya yüksek düzeylerde tutmanın daha maliyetli olma eğilimine girmesi ise kırılganlığı artırıyor.

2012 yılı genelinde piyasalarda derinlik azalır iken geniş bant içinde dalgalanma yaşanmış olması girişte tanımlamaya çalıştığımız görünümü teyit ediyor. Sermaye piyasalraınnı hareket kanalının tavanına yakın yerlerde, emtiaların ise taban ile orta nokta arasında dalgalanması sürpriz sayılmamalı; finansal piyasalar ile ekonomi cephesindeki eğilimlerin iyice ayrıştığı bir ortamda biraz da müdahaleli şekilde emtia fiyatlarındaki eğilim sermaye piyaslaarına göre doğal olarak farklılaşıyor. Gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan durgunlaşma 2013 yılı ve sonrasına ilişkin belirsizliği önemli ölçüde artırıyor.

2000'li yıllar genelinde giderek güçlenen küresel kriz sonrasında iyice belirginleşen gelişmekte olan ekonomi eğilimlerine baktığımızda durumu daha iyi anlayabiliriz. Artık söz konusu bölgelerde yaşanacak olumlu veya olumsuz gelişme küresel ölçekte belirleyici olacak. Durgunlaşma yönündeki her eğilim riskten kaçınmayı tetikleyecek, bunu geciktirmek adına yapılan müdahaleler ise balonlaşma yolu ile kırılganlığı artırarak durumun düzelmesine izin vermeyecek. Bu yılın son çeyrek döneminde gerek ABD, gerekse Euro Bölgesi'nde yaşanan parasal genişleme dalgalarına rağmen, petrol ve altın gibi emtialarda buna paralel bir hareketlilik yaşanmaması büyük ölçüde gelişmekte olanların durgunlaşmasından kaynaklanıyor. Özetle söylemek gerekirse, küresel ekonomi açısından hayati önem taşır hale gelen gelişmekte olanların durumu alaram veriyor. 2013 yılında bu alarmın rengi sarıdan kırmızıya dönebilir, ekonomi cephesi ile finansal piyasalardaki yapay ayrışmayı sürdürmek imkânsızlaşabilir.

2000'li yıllar öncesinde varlıkları önemsizmiş gibi gösterilip sorunları abartılan gelişmekte olanların bugünkü konumu oldukça farklı sorunları önemsizmiş gibi gösterilip, varlıkları şişirilmiş bulunuyor. Sermaye çevrelerinin çıkarları ve çaresizliği böyle olmasını gerektirdi. Fakat böyle devam edemeyecek. Bu açıdan baktığınızda Maya takviminin öngördüğü kıyamet tarihi çok sancılı ve uzun süreli bir devrim başlangıcı olabilir!..

Tüm yazılarını göster