Avcı-toplayıcı toplumla başlayan, tarım toplumuyla büyük bir sıçrama yapan insanoğlunun gelişim süreci Sanayi 1.0’dan Sanayi 4.0’a kadar devam etti. Bugün geldiğimiz aşama ise Toplum 5.0, diğer bir ifadeyle süper akıllı toplum veya bazılarının tercih ettiği gibi yapay zekâ toplumu.
Aslında her bir toplumsal gelişim aşaması, bazı toplumların büyük bir atılım yapmasına, bazılarının ise çok gerilere düşmesine neden oluyor. Bunu aniden büyüyen şirketlerde veya hiç batmaz denilen çok uluslu şirketlerde de görüyoruz.
Toplum 1.0’dan Toplum 5.0’a kadar insanlığın gelişim sürecinde tarım sektörü sadece bir kez (Toplum 2.0) yer alıyor görünse de hiçbir zaman önemini kaybetmeyen, dahası artan nüfus ve azalan kaynaklarla stratejik önemi daha çok anlaşılan bir sektör.
Tarım ve yapay zekâ: Geleceğin gerçekliği mi, hayal dünyası mı?
Ülkemiz açısından yapay zekâ büyük fırsatlar sunuyor. Artık ülke olarak, başta su olmak üzere sahip olduğumuz her bir kaynak çok daha değerli.
Yapay zekanın tarıma en büyük katkısı kaynak kullanım ekonomisinde. İkinci büyük katkısı ise risk ve belirsizliği azaltması.
Yapay zekâ kontrolünde başarılı bir ütopik işletme tahayyül edelim:
İşletme faaliyetlerini; ekim öncesi, hasat öncesi ve hasat sonrası olmak üzere üç döneme ayıralım.
Öncelikle işletmede ne üretileceğine, diğer bir ifadeyle kar maksimizasyonuna karar vermek gerekiyor. Bunun için işletmenin kaynaklarını, teknik ve biyolojik açıdan üretilebilecek ürünleri ve bu ürünlerin pazar durumunu, teknik ve ekonomik yönden her detayı ile bilen ve en karlı ürün bileşimini öneren bir yapay zekâ uygulamasına (YZU) sahibiz.
Bitkisel üretimi dikkate aldığımızda, hava durumu, toprağın tavı ve piyasadaki gelişmelere göre YZU, ne zaman, hangi parselde, hangi ürünün ekiminin yapılacağını bize söylüyor. Toprağın nemi, sonraki birkaç günün yağış durumu vb. YZU’nun sağladığı veri ve bilgilere göre ekim gerçekleştiriliyor. Ekimle birlikte ikinci dönem olan hasat öncesi döneme geçiliyor.
Ekim işlemi, YZU kontrolünde, optimum miktarda tohum ve enerji kullanılarak otonom araçlarla yapılıyor.
Bu dönem, kaynak optimizasyonunu ve maliyetleri minimize etmeyi hedefleyen bir dönem.
Bunun için ilk veriler toprak analizinden geliyor. Buna uygun gübreleme için, yine otonom araçlarla, her bir bitkinin ihtiyacı olan optimum gübre miktarı sağlanarak hem verim hem de maliyet açısından doğru bir iş yapılmış oluyor.
Zirai mücadelede ise YZU yoğun bir şekilde görüntü işlemeden yararlanıyor. Böylelikle hastalık ve zararlıların erken tespiti, ekonomik zarar eşiğinin belirlenmesi ve nihayet en uygun ilaçlama zamanının ve miktarının hesaplanması ile hem çevre hem de karlılık yönünden en iyi karar verilmiş oluyor.
Akıllı gözlükle, tarlanızdaki bir bitkinin yaprağındaki bir zararlının detay bilgilerini YZU size anında iletiliyor. Sararan bir yaprağın, hastalıktan mı, mineral eksikliğinden mi (hangi mineral, yaprak gübresi uygulaması yapılabilir mi, ne zaman, fiyatı ne?) veya susuzluktan mı sarardığını anında öğreniyorsunuz.
Büyük işletmeler dışında veteriner istihdamı oldukça maliyetli. Ancak hayvanlarınızın birinde YZU tarafından fark edilen bir anormallik, sağlık verileri ve görüntüsü ile anında uzaktan hizmet aldığınız veterinerinize gönderiliyor, uzaktan müdahale ile neler yapmanız gerektiği size bildiriliyor, olağanüstü durumlarda ise veteriner bizzat gelip müdahalede bulunuyor. Ayrıca her bir hayvanın yediği yem ile verimi arasındaki ilişki size düzenli olarak raporlanıyor.
(Devam edecek…)