Geleceği kurmak

Ali Argun KARACABEY VERİDEN BİLGİYE argunkaracabey@arel.edu.tr

Uluslararası kuruluşların Türkiye’nin 2014 yılı ekonomik büyümesine ilişkin yorum ve beklentileri gittikçe kötüleşiyor. En son Dünya Bankası özel tüketimin ekonomik büyümenin en önemli belirleyicilerinden biri olduğuna dikkat çekerek büyüme tahminini 3.5’ten 2.4’e çekti. Özel tüketimin yanında dövize ilişkin, finansmana ilişkin sıkıntılarda bu büyüme tahminine ilişkin revizyonun gerekçeleri arasında yer alıyor. 

Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeler ve bazı mevzuat değişiklikleri nedeniyle iç pazara yönelik faaliyette bulunan işletmelerin, en azından belirli sektörlerde daralan bir pazarla karşı karşıya kaldıkları ve bu daralmanın bir süre daha devam edeceği bir gerçek. Ülkemiz işletmelerinin önemli bir kısmı için sermaye yetersizliği sorunu olduğunu da dikkate alırsak, bu pazar daralmasının birçokları için yönetilmesi gereken mikro bir kriz olduğunu söylemek olanaklı olacaktır. 

Bundan on yıl önce olsaydı çoğumuzun dikkate bile almayacağı bu işletme bazlı kriz olasılığı bence günümüzde oldukça önemli. Bugün daha önemli olmasının asıl sebebi, bundan on yıl önceki işletmelerimizin en önemli özelliklerinin değişen koşullara uyum yetenekleri olmasıydı. Halbuki, geçen son on yılda ufak tefek sarsıntılar dışında nispeten istikrarlı bir ekonomik ortam içinde yaşayan işletmelerimizin bu esnekliği kaybetmiş olma olasılıkları var. 

Dahası, bu konuda tam bir istatistiki bilgimiz olmamakla birlikte ülkemizdeki işletmelerin ortalama yaşlarının 10 yılın pek üstüne çıkmadığı tahmin ediliyor. Üstelik dünyada yapılan araştırmalar, teknolojik gelişme ile işletme yaşam süreleri arasında ters bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Yani yeni teknolojiler, yeni insan ihtiyaçlarının ortaya çıkmasına ve eski ihtiyaçların, bu da yeni işletmelerin eski işletmelerin yerini almasına neden oluyor. 

Kuşkusuz bütün işletmeler için aynı durum söz konusu değil. Bazıları, yeni ihtiyaçları tespit edip, işlevlerini ve süreçlerini bu ihtiyaçları tatmin edecek şekilde dönüştürebiliyorlar. Örneğin dünyanın en önemli yazılım şirketlerinden biri olan Microsoft bu tür işletmeler için güzel bir örnek. Yıllardır, işletim sistemi ve ofis yazılımlarıyla bilgisayar dünyasını etki altına alan şirket artık yavaş yavaş yazılım satmaktan hizmet satmaya doğru bir dönüşüm içinde. Gelişen internet ve bulut teknolojisini doğru konumlandıran şirket, bu alanda önemli atılımlar içinde. Bir uzmanın dediği gibi, bir süre sonra evimize elektrik, su faturalarının yanında düzenli yazılım faturaları da gelmeye başlayacak. 

Bu tür krizlerden zarar görmeden veya güçlenerek, büyüyerek çıkmak isteyen işletmelerin önündeki bir diğer yöntem ise müşteri ihtiyaçlarını yeniden tanımlayarak, yeni ürün ve hizmetler ile kendi pazarlarını oluşturmak. Bu yola giren işletmeler artık mevcut pazardan daha fazla pay almak değil, yepyeni bir pazar yaratmak peşinde olacaklardır. Bunun güzel bir örneği Ankara’da faaliyet gösteren CEYA Meyve ve Sebze isimli şirket. Ankara’nın hemen her bölgesinde mahalle bakkalı diyebileceğimiz küçük marketlerin bile önünde yer alan CEYA soğutucuları ve içlerinde albenisi yüksek, paketlenmiş ürünler ile meyve sebze alışverişi yapacaklara yeni bir alternatif yarattılar. Demografik yapıdaki değişimi, insanların gıda konusunda beklentilerini iyi analiz ederek çıktıkları bu yol, yeni bir pazar yaratmaya yönelik bir girişim. 

Kendi pazarlarını yaratmaya talip olan işletmeler önemli bir risk üstlenirler ama tüketicinin bu pazara talep göstermesi durumunda bu işletmeler lider işletme olurlar. Bunlar geleceği tahmin etmeye çalışan değil geleceklerini yaratan işletmelerdir. 
 

Tüm yazılarını göster