Gecikmiş bir GSYH analizi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ekonomi alanında köşe yazanların üstünde uzun süre kafa yordukları ve nasıl gerçekleşeceğine ilişkin tahmin yürüttükleri verilerin başında GSYH gelir. Uzun süre GSYH'nin hangi düzeyde gelebileceği tahmin edilmeye çalışılır, sonra da rakam açıklanınca gerçekleşmenin neden bu düzeyde olduğu üzerinde durulur. Bu yılın ilk çeyreğine ilişkin GSYH verilerinin açıklandığı geçen hafta yurtdışında olunca ve döndükten sonra daha güncel konuları masamızda bulunca, bizim açımızdan GSYH değerlendirmesine ancak bugün sıra geldi.

Aradan bir hafta geçti, o yüzden rakamları anımsayalım. GSYH, ilk çeyrekte geçen yıla göre yüzde 11.7 arttı. Geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 14.5 daralma yaşandığına göre, bu yılın yüzde 11.7'si çok önemli bir başarıya işaret ediyor. Acaba öyle mi? Gerçeğin bu olmadığını artık bilmeyen yok. Geçen yıl o kadar küçülmeseydik, bu yıl da böylesine yüksek bir büyüme hızına erişemezdik.

Yıllık büyüme yüzde 1.2

Büyümede bir çeyrekte nasıl bir performans gösterildiğinden çok, yılın nasıl tamamlanabileceği önem taşıyor. Bir çeyreğe bakarak yılın tümü için bir tahmin yapmanın zorluğu da ortada. O yüzden, GSYH için farklı bir hesaplama yöntemi izledik. Bazı verilerde olduğu gibi GSYH'de de takvim yılı dışında yıllık veri oluşturduk. Yani, son dört çeyreği, önceki dört çeyrekle kıyaslama yoluna gittik. Bir başka ifadeyle, 2009'un son üç çeyreği ile 2010'un ilk çeyreğinin toplamını alarak son bir yıldaki GSYH büyüklüğünü bulduk, bunu da aynı şekilde hesapladığımız bir önceki yılın dört çeyrek büyüklüğüyle karşılaştırdık. Bu hesaplama yöntemini 2003 yılına kadar geri götürdük.

Buna göre, 2010'un birinci çeyreği sonu itibariyle yıllık büyüme hızı yüzde 1.2 düzeyinde bulunuyor. 2009'un birinci çeyreği sonunda ise yüzde 4.3'lük bir küçülme söz konusuydu. Zaten 2003-2010 döneminin en kötü performansları 2009 ve 2010'da ortaya çıktı. İlk çeyrek sonundaki yıllık oran açısından 2009 küçülme yaşanan tek yıl; 2010 ise büyümenin en düşük olduğu yıl.  

İlk çeyrekler itibariyle
yıllık büyüme (%)
2003 7,9
2004 5,7
2005 9,0
2006 7,8
2007 7,4
2008 4,5
2009 -4,3
2010 1,2

Yılsonunda ne olur?

2010 yılı büyümesine ilişkin kaygılarımızı, daha bu yılla ilgili veri hiç yokken geçen yılın yaratacağı baz etkisinin zamanla ortadan kalkacağı gerçeğinden yola çıkarak 29 Ocak'ta dile getirmişiz. 29 Ocak'taki yazımızın başlığını, "2010'da büyüme öngörüleni aşabilir mi" diye atmışız.

30 Mart'ta, büyümenin "2009'da korkulandan iyi, 2010'da umulandan kötü" gerçekleşebileceğine dikkat çekmişiz.

1 Nisan yazımızda, büyümenin "2009'da dipten tepeye, 2010'da tepeden dibe" bir eğri çizeceğini vurgulamışız.

11 Mayıs'ta da, daha önce yüzde 9 dolayında beklediğimiz ilk çeyrek büyümesini, sanayi üretiminin beklenenden iyi gelmesi nedeniyle yüzde 11 olarak revize ettiğimizi belirtmişiz.

Bütün bu hatırlatmaları yapmamızın nedeni, 2010 büyümesine ilişkin bayram edecek bir durum olmadığının aylardan beri belli olduğunu bir kez daha vurgulamak. İlk çeyrekte yüzde 11.7'lik büyümeye rağmen… Büyümede geçen yıl çeyrekler itibariyle dipten tepeye çıktık, bu yıl ise tepeden dibe ineceğiz, bundan kaçış yok.

İlk çeyrekteki yüzde 11.7'den sonra ikinci çeyrekte olumlu senaryoya göre geçen yıla kıyasla yüzde 7-8, olumsuz senaryoya göre ise yüzde 4-5 büyüme beklenmeli. Üçüncü çeyrekteki büyümenin yüzde 1.5-2.00'ye inmesi de makul karşılanmalı. Ama ya son çeyrek… Tüm kaygı da zaten son çeyrekte bir daralma yaşanabileceği noktasında yoğunlaşıyor. İlk çeyrekte bizi çok sevindiren, ikinci çeyrekte de sevindirecek olan baz etkisi, son çeyrekte tam tersine keyfimizi kaçıracak gibi. GSYH'nin, son çeyrekte geçen yıldan yüzde 2 kadar daha düşük gerçekleşmesi sürpriz sayılmamalı. Bunda tabii ki, AB'nin durumu, ihracat ve bunlara bağlı olarak sanayi üretimindeki gidişat da önemli rol oynayacak.

İlk çeyrek sonundaki yıllık GSYH artışının yüzde 1.2 olduğunu belirttik. Biraz önce verdiğimiz çeyrekler itibariyle olumsuz ve olumlu senaryolara göre, yıllık bazdaki büyüme hızının ikinci çeyrek sonunda yüzde 4.3-5.0, üçüncü çeyrek sonunda yüzde 5.5-6.2 düzeyinde gerçekleşebileceği hesaplanıyor.

Son çeyrek, 2010 büyümesinde çok belirleyici olacak. Tahminler kaygı verici bir şekilde son çeyreği negatif kapatabileceğimiz noktasında yoğunlaşıyor. Son üç ayda yüzde 2 dolayında bir küçülme yaşanması durumunda, 2010 yılı büyümesi yüzde 3.4 ile yüzde 4.1 arasında gerçekleşecek demektir.      

Tüm yazılarını göster