GDO paniği hem tüketiciyi hem üreticiyi üzüyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

GDO (Geni Değiştirilmiş Ürünler) konusu yeni bir konu değil. Yönetmeliğin yayınlanmasından önce de bu sorun vardı, şimdi de var.

Ama GDO tartışmaları kafa karıştırdı. Halka doğru bilgi verilmedi.

Bu satırların yazarı gibi konuya yabancı olanlar, sağdan soldan öğrenerek halkı bilgilendirmeye çalışıyor.

Bu yapılırken tam tersine Tarım Bakanlığı kafa karıştırıyor.

GDO Yönetmeliği yayınlandıktan sonra Tarım Bakanlığı valiliklere bir yazı gönderdi. Bu yazının ekindeki listede bulunan 27 ürün için valiliklerin GDO denetimi yaptırması isteniliyor.

Türkiye'de GDO tahlili yapabilecek 3 laboratuvar var. Günde sınırlı sayıda tahlil yapılıyor. Bana verilen bilgiye göre bir tahlil 2-3 bin TL. ödeme gerektiriyor.

Tarım Bakanlığı'nın GDO denetimi istediği listede ayçiçeği, buğday, nohut, mercimek, muz, elma, radika, balkabağı, erik, havuç, biber ve marul gibi GDO konusuyla ilgisi olmayan ürünler var.

Bunlar listede yer alınca halkın kafası tam karıştı. Halkımız meyve ve sebze yiyemez oldu.

Halkımız neyin ne olduğunu bilemediği için şimdilerde hormonlu ürün ile GDO'lu ürün birbirine karıştırılıyor.

Bugün piyasada satılan ürünler farklı gruplarda toplanıyor. Fakat bu gruplama teorik gruplama. Çünkü bizde gıda denetimi yok.

Organik gerçekten organik mi, melez gerçekten melez mi?Kimse incelemiyor.

Satıcının köy yumurtası diye sattığı yumurtanın ne yumurtası olduğunu bilmek mümkün değil.

Teorik olarak tarım ürünleri şöyle gruplandırılıyor.

1) Doğal ürünler

Bunlar tamamen doğal şartlarda üretilen ürünler. Kimyasal gübre girmemiş toprakta, ilaç kullanılmadan doğal tohumlar ile üretilen ürünler. Bugün bunları bulmak çok zor. Üretici ne kadar özense, çevre kirliği, su kirliliği doğal şartları bozuyor.

2) Organik ürünler

Bitkinin içinde kalıntı bırakmayan, bitki yoluyla hayvana veya insana geçecek özel (izinli) kimyasalların (izin verilen ölçülerde) kullanımı ile elde edilen ürünlere organik ürünler deniliyor. Açık anlatımıyla bu ürünler gerçek anlamda doğal ürün değil. Zararlı kimyasal içermeyen ürün.

3) Aşılı ürünler

Bunlar 2 doğal ürünün birleştirilmesiyle ortaya çıkan ürünlerdir. Eskiden nasıl kayısı ağacına şeftali aşısı yapılırdı… İşte o biçim. Şimdilerde kökü güçlü fideler ile ürünü kıymetli fideler birbirine aşılanıyor. Verim artırılıyor. Aşılamada genetik müdahale yok. Doğal birleşim var.

Türkiye'de şimdilerde başta domates olmak üzere bazı sebzeler aşılı fideden yetiştiriliyor.

Bunların sağlığa zararı yok.

4) Hibrit (melez) ürünler

Nasıl ki (güçlü bir yük taşıyıcı elde etmek için) at ile eşek çiftleştirilerek (güçlü) katır elde ediliyor ise, tarımda da iki farklı zayıf tohum birleştirilerek bir güçlü tohum elde ediliyor. Bu işlemde tohumların genine (doğal yapısına) müdahale veya dışarıdan gen (doku) nakli yok.

(Türkiye'de buğday tohumu dejenere olmuştu. Devlet üretme çiftlikleri görevlerini yerine getirip bizim güçlü/kıymetli buğday tohumumuzu rejenere edemedi. Bunun üzerine 1960'lı yılların sonunda Türkiye'ye melez/hibrit Meksika buğdayı tohumu ithal edildi. Yıllar boyu bu tohum ile üretilen buğdayı yedik.)

Hibrit/melez tohum ile üretilen bitkide (katır örneğindeki gibi) tohum devamlılığı yoktur.

Devamlı hibrit tohuma bağlı kalınır.

5) Hormonlu ürünler

Belli kimyasallar ürünün döllenmesini kolaylaştırır, büyümesini ve gelişmesini yönlendirir. Özellikle seralarda (örtü altı tarımda) döllenmeyi kolaylaştırmak için bolca kimyasal kullanılır. Döllenme dışında bu kimyasallar bitkilere gübreye, suya karıştırılarak ve verilir. Hormonun tehlikesi (sağlığa zararı) ürünün içinde kalması, tüketildiğinde hayvanın veya insanın kanına karışmasıdır.

6) GDO'lu ürünler

Tohumda gen değişimi demek, tohumun doğal yapısını, zincir halkasını bozmak demektir. Doğal gen zincirinin zayıf halkaları çıkarılıyor, başka zincirlerden halkalar ekleniyor, yepyeni bir zincir ortaya çıkarılıyor. Tartışılan bu yeni zincirin hayvan ve insan sağlığında zarara /tehlikeye yol açıp açmayacağıdır.

Tekrarda yarar var. Pazarda, manavda satılan sebze ve meyveler doğal, organik, aşılı, hibrit, hormonlu olabilir. Ama henüz GDO'lu sebze ve meyve yok. Türkiye'de domates ve patates de GDO ihbarları yapıldı. Ama laboratuvar tetkiklerinde bunun gerçek olmadığı anlaşıldı.

Tarım Bakanlığı bu konularda bir yanda halkı aydınlatırken, öte yanda gıda kontrol sistemini kısa sürede geliştirmesi gerekiyor.

Tüm yazılarını göster