Bütün Avrupa ülkelerindeki toplam müteahhit sayısı 25 bin civarında. Almanya’daki müteahhit sayısı 3 bin 500 civarında. Türkiye’deki toplam müteahhit sayısı 453 binin üzerinde.
Gaziantep’te dernek kayıtlı müteahhit sayısı bin 400 iken, kent genelinde bu rakamın 2 bin 500 civarında olduğu tahmin ediliyor. Ama ülkemizin de Gaziantep’in de en büyük sorunlarının başında barınma konusu yer alıyor. Nasıl olmasın ki…
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gelişmiş sanayisiyle ekonomik güç olarak ilk sırada yer alan Gaziantep, sürekli göç alıyor. Bunun yanında Suriye’den gelen sayıları 500 bini geçen nüfusu bünyesinde barındırıyor olması da konuta olan talebi artırdı. Diğer tarafta asrın felaketi diye adlandırılan 6 şubat depreminde bölgede en az hasar alan ve en çabuk toparlanması nedeniyle Gaziantep diğer deprem illerinden de önemli oranda göç aldı ve konuta olan talep iyice arttı. Ancak ülkemizde son yıllardaki ekonomik koşullardan artık ev sahibi olmak gerçekten hayal oldu.
Uygun konut kredi imkânlarına ulaşamayan halk, yüksek enflasyon rakamları karşısında bırakın ev almayı geçimini zor sağlar oldu. Son yıllardaki gelişmeler haricinde de ekonomik çekim gücü nedeniyle Gaziantep’te konut fiyatları da, kira fiyatları da hep yüksek seyrediyordu. Konut alım ve satımı yavaşlayınca kiralık piyasasının hareketlendiği kentte kira fiyatları tavan yaptı.
Gaziantep’te başta kira olmak üzere hayat pahalılığı nedeniyle dört üniversitesi olan ve önemli oranda memur açığı olan Gaziantep’e öğrenci de memur da gelmek istemiyor.
Geçtiğimiz günler bir belediye başkanımız Gaziantep’in pahalılıkta Türkiye ortalamasının yüzde 50 üzerinde olduğuna dair bir açıklama yaparken diğer belediye başkanımız ülkemizde artan çimento fiyatlarının kentimizde daha da yüksek uygulanması nedeniyle bu uygulamaya tepki çekmek için gerekirse beton santralleri kurabileceklerini ifade etti. İl yönetiminin bu konuya ciddi kafa yorduğunu ve hatta özeleştiri yaptığını da biliyoruz.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile ilk dört yıllık hizmet süresini tamamlamak üzere olduğu dönemde yaptığım bir röportajda “Belediye Başkanlığı süresince daha iyisini yapmalıydık” dediğiniz bir konu var mı diye sorduğumda aldığım cevap, “Halkın barınma ihtiyacına yeterli düzeyde cevap veremedik” olmuştu. Üçüncü hizmet döneminin başında Başkan Şahin’e şimdi aynı soruyu sorsak muhtemelen aynı cevabı alırım.
Gaziantep’te halkın barında ihtiyacını karşılamak adına çoğu bölge imara açıldı ve açılmaya devam ediyor ama halen yetersiz kalıyor. Şehrin merkezinde imara açılması beklenen kentsel dönüşüm yapılması gereken çok yer var ama Türkiye’de kentsel dönüşümün en zor olduğu yerlerden biri Gaziantep.
Öyle ki, kentin yaklaşık yüzde 70’i gece kondu. Yani Gaziantep’te kentsel dönüşümü yapmak öyle kolay değil. Çünkü dip dibe çarpık yapıların baş gösterdiği bir kent Gaziantep. Üstelik bu binaların deprem sıkıntısı olduğunu sürekli yazdık ve korktuğumuz büyük deprem felaketini geçen yıl yaşayınca durumun önemini maalesef daha iyi kavrayabildik.
Sonuç olarak, inşaat sektörünün temsilcileri de mutsuz ev alamayan, yüksek kiralar ödeyen kent halkı da, dışardan gelen öğrenciler ve memurlarda mutsuz. Ne yaparlarsa yapsınlar halkın ihtiyaçlarına cevap vermekte yetersiz kalan il yöneticileri de mutsuz. Oysa yazımın en başında verdiğim rakamlara bakıldığında sadece Gaziantep’in değil Türkiye’nin ihtiyacına cevap verebilecek bir sektör olmalıydı. Artık yanlışın nerede yapıldığını bulma vakti geldi de, geçmiyor mu?