Garipoğlu, Milan’a 3 yıl sponsor olacak

Kerim ÜLKER Perde Arkası kerim.ulker@dunya.com

Avrupa futbolu ve basketbolunda sponsorluk konusu açıldığında, son dönemde Türk şirketlerin ağırlığı dikkat çekiyor. İtalya’dan İngiltere’ye, İspanya’dan Almanya’ya dünyaca ünlü lig ve kulüplerin isimleri artık Türk şirketlerle anılır hale geldi. Türk Hava Yolları, Euroleague Basketball, World Golf Cup, Borussia Dortmund, Feyenoord, Marsilya gibi lig, kulüp ve organizasyonlarla öne çıkarken, Beko Almanya, İtalya, Litvanya’nın basketbol ligini ve Barcelona’nın futbol kulübünü sırtlamış durumda. Doğuş, Lassa, Acıbadem, Ramsey, Denizbank, Damat gibi devlerin üstlendiği sponsorluk akımına bir Türk işadamının daha sessiz sedasız katıldığı ortaya çıktı.

Londra merkezli şirket imzaladı

Sponsorluk rüzgarına kapılan Türk, bir dönemin ünlü işadamlarından Hayyam Garipoğlu. Türk işadamının sponsor olduğu kulüp ise dünyaca ünlü İtalyan takımı Milan. Garipoğlu ve Milan’la sponsorluk anlaşması geçen yıl imzalanmış. 3 yıl sürecek olan anlaşma, Garipoğlu’nun İngiltere’deki şirketi kanalıyla yapıldı.

14 şubesi var

Şirketin adı GKFX Financial Services… Şirketin patronu olarak Hayyam Garipoğlu’nun 31 yaşındaki oğlu Kasım Garipoğlu görünüyor. Bir dönem Türkiye’de de şubesi bulunan foreks tabanlı finans şirketinin merkezi Londra. İspanya’dan Çin’e, Dubai’den Çek Cumhuriyeti’ne geniş bir coğrafyada 14 şubesi bulunan GKFX’in sponsorluk anlaşmasını ise şirketin CEO’su Serkan Arlı imzaladı. İtalyan takımın resmi internet hesabında da bu anlaşmanın detaylarıyla yer alıyor. Hatta anlaşmanın önemini AC Milan’ın CEO’su Barbara Berlusconi, “Karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki amaçlıyoruz” sözleriyle dile getiriyor.

Ankaralı Bedisa’dan Afrika’ya 1 milyar dolarlık ‘Şeker’li yatırım

Petrolde yaşanan düşüş, Ortadoğu’da gayrimenkul projelerine olumsuz yansıyınca, Türk şirketleri rotasını kara kıta Afrika’ya çevirmeye başladı. Çimentodan beyaz eşyaya birçok alanda yatırım yapan Türk firmalar tarımda da kıtanın en önemli projelerine de imza atmaya başladı. Bunlardan biri de Etiyopya Hükümeti’nin başlattığı Beles Sugar Project (Beles Şeker Projesi). Ülkenin kamu kurumu Ethiopian Sugar Corporation tarafından projelendirilen çalışma, 1.4 milyar dolara mal olacak. Amhara Bölgesi’ndeki Beles Nehri üzerinde yapılacak projede amaç ülkenin şeker ihtiyacını karşılamak.

50 bin hektarlık alanda üretecek

Etiyopya’nın hazırladığı Büyüme ve Dönüşüm Planı (The Growth and Transformation Plan-GTP) çerçevesinde hazırlanan çalışmada, 50 bin hektarlık bir alanda gerçekleşecek. İki şeker fabrikasının kurulacağı projede şeker kamışı için tarım alanı oluşturulacak. Yıllık şeker tüketimi 700 bin ton olan Etiyopya’da şimdilerde 440 bin tonluk üretim gerçekleşirken, var olan açık bu yatırımla kapanacak. Fazla üretim ise ihraç edilecek.

3 yıldır görüşüyor

1.4 milyar dolarlık projenin gelelim bizi ilgilendiren kısmına. Projenin yüzde 75’inin yani yaklaşık 1 milyar dolarlık kısmını Ankara merkezli Bedisa Group üstlenecek. Bir anlamda Bedisa, bir Türk şirketinin Afrika’da üretime yönelik yaptığı en önemli yatırıma da imza atmış olacak. Bedisa Group Yönetim Kurulu Başkanı Binali Boran 3 yıldır ortak girişim kurmak için görüşmelerde bulunduklarını söylerken projenin önümüzdeki dönemde resmileşmesinin beklendiğini kaydediyor.

Hijyen ve radyatör üretiyor

Bedisa ve Etiyopya yönetimi projenin bir kısmını kendisi finanse edecek. Bir kısmı da yerel ve uluslararası bankalardan sağlanacak. Yıl sonunda anlaşma resmileşecek ve 2017’nin ikinci yarısında üretime başlanacak.

1960’lı yıllarda Suudi Arabistan ve Türkiye’de altyapı projeleri yapan Bedisa Group, inşaat, hijyen ürünleri, ısıtma gereçleri, madencilik gibi alanlarda üretim yapıyor. Kırşehir Şeker Fabrikası’nı kuran Bedisa’nın ısıtma sistemlerindeki üretimi ise Aksaray’da bulunuyor. Bor-San Isı Sistemleri adıyla şirket, 2000 yılında çelik panel radyatör üretimine başladı. 121 bin metrekarelik alanda 1.2 milyon metre çelik panel radyatör üretim kapasitesi bulunan şirket, 6 kıtada 49 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor.

Bor-Taş Sağlık ve Temizlik Ürünleri firmasıyla da Bedisa, Kırşehir’de hijyene yönelik üretim gerçekleştiriyor. Kırşehir’deki tesiste Myped markalı hijyenik kadın bağı ve Lorie ve Emily markalı temizlik kağıt ürünleri üretiyor.

Biliyor musunuz?

Askerlere 5 milyon şişe Coca-Cola

Dünyaca ünlü içecek markası Coca-Cola’nın mucidi Amerikan İç Savaşı’nda yaralanan Albay John S. Pemberton olarak biliniyor. Ancak markanın küreselleşmesi ise 1886’daki icadından çok sonra gerçekleşiyor. Bir markanın dünyaya yayılmasına en güzel örnekler arasında yer alan Coca-Cola’nın bu küreselleşme öyküsü aslında bir pazarlama mucizesidir.

Coca-Cola’nın 1920’li yıllarında kaptan köşküne oturan Robert Woodruff , saplantılı derecede ürüne yönelen bir yönetici olarak anlıyor. Başka bir ürüne yönelmeyerek Coca-Cola’yı bir hizmet şirketi haline getiren Woodruff öyle ki şirketteki pazarlama bölümünde çalışan herkesi işten çıkarıyor. Ertesi gün yeni kurduğu “Hizmet Bölümü”nde hepsini yeniden işe alan Woodruff , kısa sürede firmanın karını da 3 kat artıyor. 2’nci Dünya Savaşı, Coca-Cola ve Woodruff için bir dönüm noktası oluyor. Şeker kotasından sıyrılmak isteyen Woodruff , Coca-Cola’nın askeri bir gereksinim olduğunu iddia ediyor ve dünyanın bir çok yerine dağılmış Amerikan askerlerine neredeyse bedava sayılacak bir ücrete Coca-Cola satmak için kolları sıvıyor. Böylece 5 milyon şişeden fazla Coca-Cola askerler tarafından tüketilirken, hükümetin desteğiyle kısa sürede 64 şişeleme tesisi kuruyor. Bu da savaşın ardından Coca-Cola’ya küresel bir üretim altyapısı oluşturuyor.

Tüm yazılarını göster