GAP, EKK, 180 bin -180 bin

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Önceki gün 8 bakanın katılımıyla gerçekleşen (10 saat süren) Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısını izlemek üzere Şanlıurfa'daydım.

Toplantıda konuşulanları medya aracılığı ile takip etmişsinizdir.

Toplantının, Nazım Ekren'in geçtiğimiz yıl, yanına ekonomi kurmaylarını da alarak yaptığı bölge toplantılardan bir farkının olmadığını, toplantı sonucunda yapılan açıklamalar ortaya koydu.

 * * *

Buna rağmen, bu tip toplantılar yapılmalı.

Özellikle Doğu'da.

Ne de olsa 'umut fakirin ekmeği…'

Tıpkı 'açılım'da olduğu gibi…

Urfa'da bölgenin kanaat önderlerine sorduk:  "Açılımdan umutlu musunuz?…"

Cevap: "Umutluyuz. Hem de çok…"

Sorduk: "Ne yapılacak?…"

Cevap: ??? (Bilen yok, yapılacakları söyleyen de…)

Dedik ya, "umut fakirin ekmeği"…

 * * *

Onlarca toplantı yapıldı Doğu'da.

Her toplantı sonunda artan ne istihdam, ne üretim, ne de yatırımlardı.

Artan umuttu, azalan da…

 * * *

Uçağa binerken, teşvik paketinin, bölgeye bugüne kadar sağladığı katkı ilk merakım;

Başbakan'ın GAP Eylem Planı'nı açıklarken söylediği gibi sanayici ve turizmciye özel imkânlar sağlanmış mıydı? sorusunun yanıtı ikinci merakım;

"Sadece kamu yatırımlarıyla GAP hayali gerçekleşmez, özel sektör mutlaka sürece dahil olmalı…" diyen ekonomi yönetimi, özel sektör temsilcilerinin bu bölgede yapacağı yatırımına yönelik taleplerine yanıt vermeye başlamış mıydı? sorusunun yanıtı ise üçüncü merakımdı.

 * * *

Ama umutluydum!

Urfa'ya gidişte yol arkadaşlığı yaptığımız, TAV'ın ortaklarından aynı zamanda TÜSİAD'ın Yönetim Kurulu Üyesi olan Hamdi Akın'a sorduğum sorunun cevabını alana kadar

Sordum:

- Devlet, bölgeye çivi çakmak isteyenin, sonuna kadar arkasında olduğunu üzerine basa basa tekrarlıyor. Turizm yatırımlarına ivedilikle destek verileceği Eylem Planı'nda da vurgulandı. Doğu'da da acilen konaklama tesislerine ihtiyaç duyuluyor. Bu şartlarda Güneydoğu'ya da otel yatırımı düşünür müsünüz? 

Cevapladı:

- Yaklaşık 2 yıldır düşünüyoruz. Şanlıurfa, Diyarbakır ve Van'da otel yatırımı planladık. Arsa tahsisi için de başvurduk. Ama yanıt alamadık.

* * *

"Her toplantı sonunda artan ne istihdam, ne üretim, ne de yatırımlardı. Artan umuttu." Dedik ya biraz önce…

Şimdi, yapılan yatırımlar sayesinde 1995-2008 yılları arasında 200 bin hektarlık alanın sulamaya açıldığını söyleyenler çıkabilir.

1995 yılına kadar 100 bin hektar alan sulu tarıma açılmış Güneydoğu'da.

1995-2000 yılları arasında 94 bin hektar alan daha sulu tarıma açıldı.

2000-2004 yılları arasında sadece 10 bin hektar alan sulu tarıma açılabildi.

2004-2008 yılları arasında yapılan yatırımlar sayesinde de 80 bin hektar alan sulu tarıma açıldı.

Yani 1995-2008 yılları arasında senin, benim, komşumun parası kullanılarak ne kadar alan sulu tarıma açılmış? 180 bin hektar.

Bu arada ne mi oldu?

90 bin hektar alanı vahşi sulama ve denetimsizlik nedeniyle kaybettik.

Bir o kadarını da yanlış ilaçlama nedeniyle mahvettik.

Ne yaptı? 180 bin hektar.

Topla, böl, çıkar; elde var sıfır…

* * *

Tuzlanmayla kaybettiğimiz alanın 40 bin hektarlık bölümünü kurtarmak için çalışma başlattı şimdi hükümet.

Neredeyse barajların ömrü bitecek, sulama projelerinin 2012'ye kadar bitirilmesi için düğmeye bastı hükümet.

Turizmi ve sanayiyi geliştirmek için kolları sıvadı hükümet.

Umutluyum ben… En az 1990'da ki kadar, en az 1995'teki kadar, en az 2000'deki kadar, en az 2005'teki kadar…

Tüm yazılarını göster