Süper Lig'de geçtiğimiz hafta oynanan maçların ardından şampiyonluk yolunda büyük avantaj yakalayan Galatasaray, ligin formda ekiplerinden Gaziantepspor ile deplasmanda karşılaşıyor. Sarı-kırmızılı takıma şampiyonluk için kalan 4 maçta 6 puan almak yetecek. Duruma göre Fenerbahçe'yle berabere kalarak 5 puan, hatta sarı-lacivertlilere tek farklı yenilerek (federasyon ikili averajda deplasman golü sayısını dikkate almıyor) ve genel averaj üstünlüğünü koruyarak 7 puan kaybetmesi halinde dahi Galatasaray mutlu sona ulaşan takım olacak. Ligdeki bu avantajlı konum sarı-kırmızılılara ne getirir ne götürür? Bu soruyu iki farklı şekilde cevaplamak mümkün. Birinci ihtimal Galatasaray'ın bir rehavet havasına girmesi. İkincisi ise işi sıkı tutarak bir an önce matematiksel olarak da şampiyonluğu garantilemek. Bana sorarsanız bu ihtimaller içinde ikincisi daha kuvvetli çünkü hali hazırda tek bir kulvarda yarışan sarı-kırmızılıların hem kadro hem de teknik heyet tecrübesi bakımından bir rehavet ortamına girmeleri zor görünüyor. Ancak son dönemde form sıçraması yapan Gaziantepspor'un da kolay lokma olmayacağını tespit etmek gerekiyor. Son 10 maçında iki mağlubiyet (Antalyaspor ve Kayserispor) alan kırmızı-siyahlıların, 5 galibiyet (Kasımpaşa, Bursaspor, Orduspor, Eskişehirspor ve İ.B. Belediyespor) ve 3 beraberlikle (Beşiktaş, Akhisar Bld. Spor, Gençlerbirliği) 18 puan topladıklarını vurgulayalım. Bu noktada maçın nihai sonucuna etki edecek kadar önemli gördüğüm husus, Gaziantepspor'un 19.haftadan bu yana oynadığı 12 maçının sadece bir tanesinde (2-0 kazandıkları Eskişehirspor maçı) kalesinde gol görmemiş olması. O halde bu form durumunu nasıl açıklamalı? Elbette atılan gol sayısıyla. Benzer biçimde ve aynı periyotta Bülent Uygun'un takımı 29.haftada 1-0 kaybedilen Kayserispor maçı dışındaki tüm karşılaşmalarında rakip filelere gol göndermeyi başardı. Anlatmaya çalıştığımız bu tablodan şu çıkarım yapılırsa sanıyorum yanlış bir fikir yürütmemiş oluruz: Gaziantepspor'un sahasındaki bu maçta skoru tutmaya/korumaya yönelik bir düşünce içinde olma ihtimali zayıf. Bu da Galatasaray ile ofansif bir yarışa girmeleri anlamına gelir ki, böylesi bir yarışın kazananı kaliteli ayaklarıyla Galatasaray olabilir. Bugünden görülen en kuvvetli ihtimal ise Kamil Ocak Stadında gollü bir maç oynanabileceği tespiti.
Takımların son durumlarına göz attığımızda; Galatasaray'ın Wesley Sneijder'in de tam anlamıyla sağlığına kavuşması sonrası Çağlar Birinci dışında tam kadro halinde bu maça hazırlandığını görüyoruz. Ev sahibi Gaziantepspor'da ise çalışmalara başlamasına rağmen Ekrem Dağ'ın forma giymesi beklenmiyor. Uzun süreli sakatlığı bulunan Muhammet Demir de forma giymeyecek bir başka isim. Brezilyalı futbolcu Wilton'un tedavisine de devam ediliyor. İki takımda da cezalı futbolcu yok. Futbol Federasyonu'nun ilgili maçları aynı saatte başlatmasının, maç içinde takımların duruma göre strateji belirlemesine yol açabileceği unutulmamalı. Örneğin Fenerbahçe'nin sahasında Kayserispor ile oynayacağı maçtan gelecek gol haberleri Galatasaray'ın stratejisini değiştirebileceği gibi bunun tam tersi de söz konusu olabilir. Sezonun son dört haftasında gerilimin tavan yapacağı maçlar başlıyor. Aradaki ciddi puan farkının Galatasaray'a gerilimi taşıma anlamında faydası dokunabileceğini düşünüyorum. Eğer kâğıt üzerinde yaptığımız bu analize paralel bir maç oynanacak olursa, bol gol izleyeceğiz demektir. 3 puana yakın olan taraf Galatasaray gibi görünüyor.
31.HAFTAYABAKIŞ
Fenerbahçe - Kayserispor
Avrupa Ligi'ndeki Benfica karşılaşmasından lige dönüş yapan Fenerbahçe bu karşılaşmada fiziksel ve mental anlamda sıkıntı yaşayabilir. Sarı-lacivertlilerde Emre Belözoğlu kısmen takımla kısmen de ayrı çalışıyor. Kayserispor'da Abdullah ve Steinsson dışında sakat ve cezalı oyuncu bulunmuyor. Bu karşılaşmanın az gollü geçebileceğini düşünüyorum. Fenerbahçe, maç trafiğinden ötürü ekonomik oynamayı seçebilir. Kayserispor da deplasmanlarda zaman zaman temkinli bir futbol sergiliyor. Ligin ikinci devresinde 6 deplasman maçına çıkan Kayserispor; 3 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. Defansif oynayan takımlara karşı zorlanıyorlar, Fenerbahçe bilindik oyun yapısıyla bir adım önde olur.
Beşiktaş - Orduspor
Çalkantılı bir dönemden geçen Beşiktaş'ta işlerin ters gitmesi halinde taraftar tepkisi gündeme gelebilir ki, bu da sahadaki futbolu etkileyecektir. Siyah-beyazlılarda Gökhan, Ersan ve Necip cezalı. Almeida, İbrahim Toraman ve Fernandes'in çeşitli rahatsızlıkları söz konusu. Konuk takım Orduspor'da ise Hasan Kabze ve Müslüm Yelken'in sakatlıkları olduğu öğrenildi. Maçla ilgili en önemli tespit her iki takımın da kazanma zorunluluğunun olması. Bu nedenle ilk golden sonra maçın hareket kazanması söz konusu olabilir. İki takım da son dönemde gol sıkıntısı çekiyor fakat bu maçın telafisi yok. Gollü bir maç oynanması sanıyorum kimseyi şaşırtmayacak.
Bursaspor - Akhisar Bld. Spor
Ligin en formda takımlarından biri olan Bursaspor 10 maçtır sahasında yenilmiyor, lig genelinde iç sahada aldıkları mağlubiyet sayısı da yalnızca iki. (İ.B. Belediyespor ve Kasımpaşa) Yeşil-beyazlılarda Maurice Edu, Sercan Şen ve Anton Ferdinand'ın tedavilerine devam ediliyor. Yaptığı çıkışla tehlike bölgesinden az da olsa uzaklaşan Akhisar Belediyespor'da ise Kenan, Sonko ve Gekas'ın hafif sakatlıkları olduğu öğrenildi. Son beş maçından dört galibiyet çıkartan Ege temsilcisi oldukça formda ancak istim üstündeki Bursaspor onlar için fazlasıyla sert bir rakip olabilir. Avrupa Kupaları hedefini sağlama almak isteyen Bursaspor galibiyete yakın olan taraf.
Kasımpaşa - Eskişehirspor
Antalyaspor ve Akhisar yenilgilerinin ardından Orduspor engelini geçerek moral bulan Kasımpaşa'da ElYasa, Garcia, Djalma ve Sancak'ın çeşitli rahatsızlıkları bulunuyor. Sancak'ın maç gününe kadar iyileşmesi bekleniyor. Son dokuz maçında sadece 1 galibiyet alabilen Eskişehirspor'da ise Tello, Erkan, Diego ve Hürriyet'in çeşitli sakatlıkları bulunuyor. Bu futbolcular arasından maça yetişenler olabilir. Bu sezon oynadığı 15 dış saha maçında sadece 3 galibiyet alabilen kırmızı-siyahlılar, takımdaki düşüşün de etkisiyle taraftarının tepkisini çekiyor. Avrupa hedefini kovalamayı sürdüren Kasımpaşa karşısında işleri zor olacak.
Mersin İ.Y. - Antalyaspor
Ligden düşmesi kesinleşen Mersin İdman Yurdu lige veda maçları oynayacak. Takımda Culio cezalı, Mehmet Yıldız'ın sakatlığı bulunuyor. Antalyaspor'da ise kaleci Hakan Arıkan ve Musa Nizam'ın sakatlıkları söz konusu. Konumları itibariyle her iki ekibin ligde fazla bir iddiaları kalmamış görünüyor. Bu sebeple mental anlamda rahat bir maç oynanabilir. Antalyaspor son 6 maçında 5 mağlubiyet, 1 galibiyet aldı. Mersin İdman Yurdu'nun da son 10 maçında 1 beraberlikten fazlası yok. Açıkçası kâğıt üzerinde favori belirlemenin zor olduğu, her an her türlü gelişmenin yaşanabileceği bir maç. İki takımın da kaliteli gol ayakları var, rahatlamanın da etkisiyle karşılıklı goller izlenebilir.
Sivasspor - İ.B. Belediyespor
Düşme korkusu yaşayan iki takımın kritik randevusu. Ev sahibinde Milan Borjan cezalı, Hakan Arslan'ın sakatlığı bulunuyor. İ.B. Belediyespor'da ise Turgay ve Vittek'in sakatlıkları devam ediyor. Geçen yıl oynanan Play-Off maçlarını da hesaba katarsak, taraflar arasında oynanan son 7 lig maçında Sivasspor'un 1 galibiyeti var. 1 maç berabere biterken 5 maçı İ.B. Belediyespor kazanmış. Her ne kadar İstanbul temsilcisi bu sezon kendisine güvenenleri oldukça yanıltmış olsa da Sivasspor'a ters geldikleri de göz önünde bulundurulmalı. Can havliyle oynayacak oluşları da dikkate alındığında maçtan sürpriz bir sonuç çıkabilir diye düşünüyorum.
Trabzonspor - Gençlerbirliği
40 puana ulaşıp rahatlayan Trabzonspor bu maçta sakatlığı bulunan Emre Güral ve cezalı Soner Aydoğdu'dan yararlanamayacak. Gençlerbirliği'nde ise Radosav Petrovic cezalı. Tomiç, Kulusic ve Serkan'ın sakatlıkları var. Bu futbolcularla ilgili son kararlar maç günü verilecek. 13 beraberlikle ligin en fazla berabere kalan takımı olan Gençlerbirliği, bunlardan 7 tanesini dış sahada yaşadı. Ayrıca son dört deplasman maçları üçten az golle bitti. Trabzonspor da iç sahada zor gol atıp zor gol yiyen bir görüntüde. Bordo-mavililerin ligde oynadıkları son üç maç 1-0'lık skorlarla bitmişti. Bu veriler ışığında gol bakımından kısır bir karşılaşma oynanması muhtemel görünüyor.
Elazığspor - Karabükspor
Düşme tehlikesini yakından hisseden 35 puanlı Elazığspor, henüz rahatlayamayan 37 puanlı Karabükspor'u konuk ediyor. Ev sahibinde bu maç öncesi epey sakat oyuncu var. Sedat, Orhan, Adem, Mustafa, Jervis ve Kujovic'ten hangilerinin maça yetişebileceği önem taşıyor. Benzer şekilde Karabükspor'da da Jahic, İshak, Uğur, Selim Teber ve Shelton'ın sakatlıkları olduğunu belirtelim. Karşılaşmanın önemine binaen her iki takımın da kontrolü elden bırakmadan mücadele edeceğini düşünüyorum. Üç puan düşüncesi daha çok maçın son yarım saatlik diliminde gündeme gelebilir. Birbirlerini kilitleyeceklerini düşündüğüm iki takım, en azından ilk yarıda dengeyi bozmakta zorlanabilirler.