G-20'ler tepe yönetici (CEO) primleri konusunda karar alamadı

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Geçen hafta sonu Pittsburgh şehrinde yapılan G-20 toplantısının gündeminin önemli bir maddesini büyük bankaların ve şirketlerin tepe yöneticilerinin primlerinin sınırlandırılması teşkil ediyordu.

Prim tartışmaları kriz döneminin başından bu yana devam ediyor.

Çünkü tepe yöneticilere (CEO'lara) ödenen primlerin sınırının olmaması kriz nedenlerinin en önemlilerinden sayılıyor.

Büyük bankaların ve şirketlerin tepe yöneticilerinin maaş ve primleri şirketlerin hisse senedinin borsa değerine ve de kârlılığına endeksleniyor.

Yıl içinde şirketin hisse senedi, cirosu, kârlılığı artınca o yılın rakamlarına dayalı olarak tepe yöneticinin de primi artıyor.

Kriz döneminde görüldü ki, birçok bankanın ve şirketin yıllık rakamları bir şey ifade etmiyor. Yıllık rakamlar şişirilebiliyor. Yönetici yıllık rakamı şişirerek primini artırabiliyor. Şişmiş rakamlar hem daha sonra o şirketin hem de genel olarak ekonominin zarara uğramasına yol açıyor.

İşte bu nedenle primlerin tamamının yılın rakamlarına dayalı olarak ödenmemesi, belli bir dönemde taksitli olarak ödenmesi, prim hesabında tek bir yılın rakamlarının değil, uzun bir dönemin rakamlarının esas alınması kriz dönemi sonunda ortaya atılan önerilerdir.

G-20'ler toplantısında her konuda reform takvimi belirlenirken prim konusunda açık bir karar alınmaması ilginçtir. Primlerin sınırlandırılmasını özellikle Almanya ve Fransa istemekte, ABD bu konuda gönülsüz davranmaktadır.

Gerçekten de yüksek prim ödemeleri ABD'nin sorunudur. Ama fatura tüm ekonomilere çıkmaktadır.

Son günlerde medyada primler ile ilgili olarak yer alan haberler ilgi çekicidir. 

Reuters tarafından yayınlanan ve piyasa değeri bakımından 18 büyük bankanın ele alındığı bir araştırmaya göre dünyanın en büyük bankası Industrial and Commercial Bank of China'nın Başkanı Jiang Jianqing, geçen yıl sadece 234 bin 700 dolar kazandı.

Dünyanın dördüncü büyük bankası ABD'li JP Morgan Chase'in CEO'su Jamie Dimon'un 2008'deki geliri ise 19.6 milyon dolar oldu. Böylece dünyanın en büyük bankasının yöneticisini geliri, dünyanın dördüncü büyük bankasının üst yöneticisinin gelirinin yüzde 2'sinden az oldu. En fazla ödeme yapılan altı banka yöneticisinin dördünün ABD'de olduğunu ortaya koyan araştırmaya göre ABD dışında en yüksek ödeme geçen yıl 13.66 milyon dolar ile dünyanın yedinci büyük bankası İspanyol Banco Santander'in CEO'su Alfredo Saenz'e yapıldı.

Bu konu bizi neden ilgilendiriyor? Bizde banka ve şirketlerde tepe yöneticilerine büyük prim ödemeleri yok. Ama başka ülkelerde tepe yöneticilerin primlerini artırmak için bilançolarda yaptıkları oyunlar sonucu küresel piyasalarda ortaya çıkan balonlar ve balonların sönmesi ile karşılaşılan riskler bizi de etkiliyor. Hem de çok büyük ölçüde etkiliyor.

İşte bu nedenle yönetici primlerinin sınırlandırılması Türkiye için de önem taşıyor.

Tüm yazılarını göster