Fransa ile ekonomik ilişkileri donduramayız

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Fransa'da soykırım ile ilgili yasanın parlementoya gitmesi karşısında tabii olarak  ülkemizde büyük bir tepki ortaya çıktı. Anadolu deyimi ile yumurta kapıya gelinceye kadar hiçbir şey yapmayan Ankara, son bir haftadır mangalda kül bırakmayacak şekilde esiyor, üfürüyor. Gene yumurta kapıda iken özel sektör kuruluşlarının temsilcileri bir günlük bir Paris gezisine çıktılar. Bir günlük gezide Fransız işadamları ile bir araya gelmek için bir toplantı salonu bile ayarlayamadan geri döndüler. Fransa Cumhurbaşkanı'nın T.C.Cumhurbaşkanı ile telefonda görüşmeyi kabul etmemesi bir skandaldır. Soykırım yasasının meclisten geçmesinden de önemli bir skandaldır. Biz genelde soykırımla ilgili tasarılar ülke parlementoları gündemine gelince telaşlanıyoruz. Köpürüyoruz. Tasarılar kanunlaşıyor. Tepki bir süre sonra unutuluyor.

Bugüne kadar yirmiye yakın ülkenin parlementosundan soykırım ile ilgili karar çıktı. Bugün büyük olasılıkla Fransız meclisi de tasarıyı onaylayacak. Çıkan kararı geri aldırma şansımız yok. Bundan sonra ne yapacağız? Bir şeyler yapmamız gerekiyor. Doğrudur da... Ne yapacağız? Ne kadar süre ile yapacağız?

Fransa AB'nin önemli bir bacağı. Bizim AB ile ticari ve siyasi bağımız var. Dünya Ticaret Örgütüne üyeyiz. G20'lerde Fransa ile birlikte aynı masaya oturuyoruz. Nato'da ortağız. Daha geçen haftalarda Fransa Dışişleri Bakanı Ankara'ya geldi. Bizim Dışişleri Bakanımız ile Suriye'ye uygulanacak ortak yaptırımları belirlediler.

Ocak -Ekim döneminde Fransa'dan 7.8 milyar dolarlık mal aldık, 5.7 milyar dolarlık mal sattık. Gündeme  ilk gelen konu Fransa'ya ekonomik ambargo uygulamak. İyi de bu tür ambargodan en fazla kim zarar görür? Biz görürüz. Büyükelçi'yi geri  çekmek ne yarar sağlar? Bundan önce de çektik ve geri gönderdik.

Bu durumda hiçbir şey yapamayacak mıyız? Ermeni soykırımı konusunu dışarıda gündemde tutan güçler karşısında yenilgiyi kabul ediyor isek hiçbir şey yapamayız. Hele hele yüzüncü yıl olan 2015 de dünyada kıyamet kopar, biz seyrederiz. Onun için ne yapacak isek, milli bir strateji belirlemek zorundayız.

1) Gerçeği dünyaya anlatmak için arşivleri açacağız. Arşivlere dayalı bilgilendirme kampanyası başlatacağız.

2) Dünyada gerçeğin anlaşılmasına yardımcı olmak için bilgi ve belge akımını başlatacağız.

Bunlar olmadan bir o ülke ile bir bu ülke ile boğuşmaya, soykırım kararı alan her ülkeye boykot uygulamaya kalkmak sonuç vermeyecek. Çok önemli bir nokta daha: Fransa'da meclise sunulan tasarının içeriği hakkında kamu oyumuza açık bilgi verilmedi. Bu tasarı "genel olarak soykırım" karşıtı mı yoksa tasarı özellikle  "Türkiye'deki Ermeni soykırımı"na dayalı bir  yaptırımı mı hedef alıyor?

Bu konuda farklı bilgiler var. Neyin ne olacağı ve olduğu bugün belli olacak .

Tüm yazılarını göster