Amaç sağlıklı bir yaşam olduğunda, özel sağlık kuruluşları da tedavi hizmetlerinin ötesine geçerek risk faktörlerini gidermeye yönelik programlar başlattılar. Klasik "check-up" mantığının sadece bir yere kadar geçerli olması, bu tür programların önemini daha da artırıyor. Kanser gibi hastalıklar söz konusu olduğunda sağlıklı bir yaşam için en önemli yaklaşım zararlı olduğu kesin bilinen sigaradan tamamen vazgeçilmesi, alkolden uzak durulması ve kilo fazlalarından kurtulmak. Kilo fazlasından kurtulmak iki açıdan önem taşıyor, fazla yağ dokusunun getirdiği ağırlık elbette kalp üzerine ek bir iş yükü oluşturuyor, ama beri yandan yağ aslında aktif bir metabolik özellik de gösteriyor. Yani bizim gıdalarla aldığımız kimyasallar ya da vücudumuzda üretilen hormonların depolanması ve dönüşüm işlemi de yağ dokusunda yapılıyor.
Ancak kilo fazlasının getirdiği bambaşka bir sorun daha var, o da hastaların cüsseleri norm dışı olduğundan, özellikle sağlık hizmeti alınacak yerlerde yaşadıkları rahatsızlık. Kilo fazlası olanlar koltuklara, yataklara, ameliyat masalarına ya da görüntüleme ünitelerinde sığmakta zorlanıyor. Daha iyi anlaşılması için şöyle bir örnek verelim, kanser hastalarının önemli bir bölümünde kilo fazlası var. Oysa radyoterapi cihazlarının masaları 120 kilogramın üzerini taşımakta zorlanıyor, daha yüksek ağırlıklara çıkıldığında meydana gelen esneme tedavi kalitesini etkiler hale geliyor.
"Büyük" hastalara "geniş" koşullar
Kilo fazlası bizim ülkemizde de giderek artıyor, dolayısıyla "norm" dahilinde yapılmış hastaneler obezlere hizmet vermekte zorlanıyor. Bu durumu dikkate alan Florence Nigtingale Hastaneler Grubu, geçtiğimiz hafta, uluslararası kriterlere göre hazırlanmış görüntüleme üniteleri, hastane donanımı ve ameliyathane ekipmanları ile hazırlanmış olan Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi'ni açtı. Merkezin başkanlığını Doç. Dr. Yunus Yavuz üstlenmiş. Group Florence Nightingale'de hayata geçen projenin adı: "Büyük Düşünüyoruz". Büyük" hastaların konforu ve güvenliği için gerekli olan yataklar, ameliyathane masaları, taşıma ekipmanları, görüntüleme çözümleri ve yoğun bakım üniteleri ile donatıldığını anlatan Merkez Başkanı Doç. Dr. Yunus Yavuz, Türkiye'de "büyük" hastaların tedavisinde kalitenin önemine dikkat çekiyor.
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi ve Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı son araştırmalara göre, Türkiye'de her üç kişiden biri obez. Buna karşılık hastaneler normal beden hastalara göre dizayn edilmiş, dolayısıyla kapıdan girerken başlayan sıkıntı, tekerlekli sandalyeden tutun, yatak boyutlarına kadar varlığını ciddi biçimde hissettiriyor. Bu hasta grubu BT, MR makinelerine girmekte, dar ameliyat masalarına sığmakta zorlanıyor. Proje için çıkış noktalarını, merkezin bu anlamda uluslararası standartları yakalaması oluşturmuş. Bu sayede sayısı Türkiye'de yaklaşık 20 milyonu bulan büyük beden hastalar için en uygun şartları oluşturmuşlar.
Amaç konfordan ötesi, uygun koşullar
Doç. Dr. Yavuz'un verdiği bilgilere göre Türk toplumunun yarıdan çoğu fazla kilolu. Hastalık boyutunda obez olanlar da toplumun yüzde 5'lik kesimini oluşturuyor. Fakat tedavi noktasına geldiklerinde kendilerine uygun koşulları bulamıyorlar. Yatakların onların fiziksel koşullarına uygun olmasını sağlamakla kalmamışlar, yatak üzerindeki tüm materyalleri de onlara uygun hale getirmişler. Ameliyat masaları en az 350 kilogram tartacak kapasitede yapılmış, görüntüleme ünitelerinden odaların kapılarına ve tuvaletlerine kadar tüm noktalarda uluslararası standartlar yakalanmış. Florence Nightingale Grubu proje kapsamında New Jersey Bariatrics Hastanesi ile de işbirliği yapmış. Amerika'da obez hastaların tedavi kalitesi konusunda edindikleri tecrübenin Florence Nightingale Hastanesi'ne aktarılması amaçlanıyor.