Finansman anlaşmaları ve gümrük kıymeti

Hasan AKDOĞAN GÜMRÜK VE DIŞ TİCARET hakdogan@akddenetim.com
Gümrük mevzuatına göre, ithalat esnasında eşya kıymeti belirlenirken, gümrük kıymetine dahil edilmeyecek giderler için iki koşul getirilmiş bulunuyor. Bunlardan birincisi; bu giderlerin ayırt edilebilme özelliğine sahip olmalarıdır. Diğer koşul da kanunda sayılan giderlerle sınırlı kalınmasıdır. 
Bu koşullardan ikincisi kapsamına giren giderler gümrük kanununda şöyle sayılıyor:
a) Eşyanın, Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesi ile Türkiye'nin anlaşmalarla dahil olduğu Gümrük Birliği gümrük bölgelerine giriş yerine varışından sonra yapılan nakliye ve sigorta giderleri,
b) Sınai tesis, makine veya teçhizat gibi, ithal eşyası için ithalattan sonra yapılan inşa, kurma, montaj, bakım veya teknik yardıma ilişkin giderler,
c) İthal eşyasının satışıyla ilgili olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri;
d) İthal eşyasının Türkiye'de çoğaltılması hakkı için yapılan ödemeler;             
e) Satın alma komisyonları;
f) Eşyanın ithali veya satışı nedeniyle Türkiye'de ödenecek ithalat vergileri. 
Finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen bir faiz gideri varsa;
Finansmanın satıcı veya bir başka kişi tarafından sağlanmış olmasına bakılmıyor. Finansman anlaşmasının yazılı olarak yapılması durumunda alıcının; eşyanın, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olarak beyan edilen fiyattan satıldığını ve faiz oranının, fınansmanın sağlandığı ülkede o tarihte bu tür bir işlem için geçerli olan faiz oranı seviyesini aşmadığını, kanıtlaması gerekiyor.          
Bir şekil şartı olmamakla birlikte iki tarafın bulunduğu finansman anlaşmalarının genel olarak; 
Anlaşmanın yapıldığı tarihi (finansman anlaşmalarının akreditifin açıldığı tarih veya daha önceki bir tarihte düzenlenmesi gerekir), geçerli olduğu süreyi, uygulanacak olan faiz oranını, söz konusu faiz oranının malın birim fiyatını etkilemediği hususunu ihtiva etmesi ve finansmanı sağlayan ile alan taraflarca müştereken imza altına alınması çerçevesinde, finansman anlaşmalarının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun yukarıda finansmanla ilgili olarak belirtilen (c) bendi uyarınca değerlendirilmesi gerekiyor.
Ancak; finansman anlaşmaları ile ilgili olarak gümrük idarelerinde yaşanan bir takım sıkıntılar üzerine, Avrupa Birliği uygulamaları da araştırıyor. AB'nin gümrük idareleri ya da beyan sahipleri için finansman anlaşmasının beyanı için bir zorunluluk getirmediği anlaşılıyor. 
Fakat finansman anlaşmasının yazılı olmasının gerektiği, tespit edilen faiz oranının finansman anlaşmasının yapıldığı ülke ve tarih göz önüne alındığında benzer ticari muamelelerdeki oranları aşmadığının ispat edilmesinin uygulamada şart koşulduğu, da anlaşılabiliyor.
Keza; Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'nın da; eşyanın satıcısı tarafından alıcısına sonradan ödeme yapabilmesi için izin verilmesi durumunda, yapılacak ertelenmiş ödemenin kural olarak bir finansman anlaşması niteliğinde olduğu, aksine bir hüküm olmadığı sürece, satıcının ödeme yapması için alıcıya belli bir zaman tanıması ve sonuç olarak ertelenmiş ödeme yapabileceği hususunun alıcı tarafından kabul edilmesi halinde, bu durumun "finansman anlaşması" sayılacağı, ertelenmiş ödemenin, satış anlaşması dışında, alıcı ile satıcı arasından belli bir özel anlaşmaya konu olması gerekmediği, görüşüne sahip olduğu belirtiliyor.
Sonuçta; 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun finansman anlaşmaları ile ilgili 28/c maddesi ile AB Gümrük Kanunu'nun 33/1-c maddeleri aynı içerikte olduğu için, aynı şekilde yorum yapılması ve satış sözleşmesinde satıcının alıcıya sonradan ödeme yapma imkânı tanıması durumunda söz konusu sözleşmenin, Gümrük Kanunu'nun 28'inci maddesinin (c) bendinde belirtilen "finansman anlaşması" sayılması gerekiyor.
 
Tüm yazılarını göster